Orhan Kemal her zaman romancı kimliği ile bilinen bir yazardır. Ustalıkla yazılmış, hiç eskimeyen, tadını yitirmeyen bu romanların bu kadar sevilip akılda kalması tabii ki haksız değil. Ancak Orhan Kemalin öykücülüğünü de unutmamak gerekiyor. İşçilerin dünyasından seçilmiş bu öykülerde de yine onun insnaın en derinine inen bakışını görmek mümkün. Orhan Kemalin bakışı her zamanki gibi koyu karanlığın ardındaki umudu, aydınlığı yakalıyor.Orhan Kemalin kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çoknadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydınlığı yeniden kazanmamız için yol gösterir bize. Orhan Kemalin kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir.
Orhan Kemal her zaman romancı kimliği ile bilinen bir yazardır. Ustalıkla yazılmış, hiç eskimeyen, tadını yitirmeyen bu romanların bu kadar sevilip akılda kalması tabii ki haksız değil. Ancak Orhan Kemalin öykücülüğünü de unutmamak gerekiyor. İşçilerin dünyasından seçilmiş bu öykülerde de yine onun insnaın en derinine inen bakışını görmek mümkün. Orhan Kemalin bakışı her zamanki gibi koyu karanlığın ardındaki umudu, aydınlığı yakalıyor.Orhan Kemalin kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çoknadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydınlığı yeniden kazanmamız için yol gösterir bize. Orhan Kemalin kitapları bîr okurum hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz kakır, çok az yazar okurunu onun kadar biçimlendirir.
Bu kitabın Tekin Yayınevinden çıkmış 1994 basımlı halini okudum. Kitabın 1994 basımında kapak resmi öyle etkileyici ki, Everest Yayınevinin kitap için şu an kullandığı kapak resmi onun yanında çocukça ve anlamsız kalıyor.
1994'deki kapak resminde, bir iplik topunun içinden fırlayan sıkılmış bir yumruk var. Kitabı okudukça o sıkılı yumruğun ne anlama geldiğini, ne söylemeye çalıştığını anlıyor okur. Oysa şu anki Grev kapağı bana pek bir şey anlatmıyor; beş farklı renkte iplik topu bir ipucu vermiyor. Grev adındaki bir kitabın bu kadar sade-nötr kapağı komik kaçıyor.
Yazılışının üstünden on yıllar da geçse değişmeyen Türkiye gerçeklerini anlatan güzel bir kitap. İşçi-işveren ilişkileri, paranın insanlar üstündeki kudreti, bitmek bilmeyen hükümet-muhalefet çıkmazı, koltuk sevdası, toplumun kadına bakışı, ekonomik girdaplar içinde insanın yitip gidişi... Fazlasıyla güzel, gerçekçi, akıcı bir anlatım.
264 sayfa