Ailesiyle,kardeşleriyle,eşiyle,arkadaşlarıyla ve doktoruyla ilişki içinde olan birey, bu insanlardan kendisi için büyük öneme sahip olan sadece tek bir insanın veya çok az bir insanın etkisi altına girer.Şimdi sosyal psikoloji veya grup psikolojisinden konuşurken bu ilişkileri bir kenara koymak ve aynı anda bireyi etkileyen,bir şekilde bağlı olduğu veya birçok açıdan ona yabancı olan,çok sayıda insanı araştırma konusu olarak ayrı tutmak olağan hale gelmiştir.Bu yüzden grup psikolojisi bireyle;bir etnik grubun,bir milletin,bir sosyal sınıfın,bir mesleğin,bir kurumun üyesi olarak ya da belirli bir amaç için belirli bir zamanda bir araya gelmiş kalabalık bir grubun öğesi olarak ilgilenir.Birbirine doğal olarak bağlı olan şeyler arasındaki devamlılık bir kere bölünürse,bu özel koşullar altında görünen olguları daha aza indirgenemeyen özel bir içgüdü başka hiçbir durumda ortaya çıkmayan sosyaliçgüdü olarak kabul etmek kolaydır.Zihinsel hayatımızı harekete geçirmek için,başka türlü göz önünde bulundurmayacağımız yeni bir içgüdüye her ne kadar zor gibi gözüksede önem vermeye cesaret edebiliriz.Bu yüzden beklentilerimizi diğer iki ihtimalle yöneltebiliriz:sosyal içgüdü ilkel ve duyarsızca sınıflandırılan bir şey olmayabilir ve sosyal içgüdü gelişiminin başlangıcını keşfetmek,aile gibi dar bir alanı incelemekle mümkün olabilir.
Ailesiyle,kardeşleriyle,eşiyle,arkadaşlarıyla ve doktoruyla ilişki içinde olan birey, bu insanlardan kendisi için büyük öneme sahip olan sadece tek bir insanın veya çok az bir insanın etkisi altına girer.Şimdi sosyal psikoloji veya grup psikolojisinden konuşurken bu ilişkileri bir kenara koymak ve aynı anda bireyi etkileyen,bir şekilde bağlı olduğu veya birçok açıdan ona yabancı olan,çok sayıda insanı araştırma konusu olarak ayrı tutmak olağan hale gelmiştir.Bu yüzden grup psikolojisi bireyle;bir etnik grubun,bir milletin,bir sosyal sınıfın,bir mesleğin,bir kurumun üyesi olarak ya da belirli bir amaç için belirli bir zamanda bir araya gelmiş kalabalık bir grubun öğesi olarak ilgilenir.Birbirine doğal olarak bağlı olan şeyler arasındaki devamlılık bir kere bölünürse,bu özel koşullar altında görünen olguları daha aza indirgenemeyen özel bir içgüdü başka hiçbir durumda ortaya çıkmayan sosyaliçgüdü olarak kabul etmek kolaydır.Zihinsel hayatımızı harekete geçirmek için,başka türlü göz önünde bulundurmayacağımız yeni bir içgüdüye her ne kadar zor gibi gözüksede önem vermeye cesaret edebiliriz.Bu yüzden beklentilerimizi diğer iki ihtimalle yöneltebiliriz:sosyal içgüdü ilkel ve duyarsızca sınıflandırılan bir şey olmayabilir ve sosyal içgüdü gelişiminin başlangıcını keşfetmek,aile gibi dar bir alanı incelemekle mümkün olabilir.
Karton Cilt, 92 sayfa
2012 tarihinde, Alter Yayınları / Psikoloji-Psikanaliz Dizisi tarafından yayınlandı