Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro'nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan Günden Kalanlar böyle bir roman...
İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür.
Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran Günden Kalanlar, edebiyat tarihinin köşetaşlarından biri.
"Katman katman açılan, büyüleyici bir roman."
-The New York Times-
"Okuru fark ettirmeden sarsan, parlak bir roman."
-Newsweek-
"Bir yazarın varabileceği en yüksek mertebe... Hayranlık uyandıracak derecede cesur ve bütünlüklü bir anlatı."
-The New York Review of Books-
(Tanıtım Bülteninden)
Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro'nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan Günden Kalanlar böyle bir roman...
İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür.
Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran Günden Kalanlar, edebiyat tarihinin köşetaşlarından biri.
"Katman katman açılan, büyüleyici bir roman."
-The New York Times-
"Okuru fark ettirmeden sarsan, parlak bir roman."
-Newsweek-
"Bir yazarın varabileceği en yüksek mertebe... Hayranlık uyandıracak derecede cesur ve bütünlüklü bir anlatı."
-The New York Review of Books-
(Tanıtım Bülteninden)
Kazuo İşiguro'dan yer yer hüzünlü, yer yer gülümseten sıcacık okurken sizi kitabın içine çekiveren harika bir roman.
Yazar konu olarak 20 yy ortalarına kadar İngiltere'de çok saygın bir meslek olan baş uşaklık mesleğini seçmiş. Lord Darlington malikanesinin baş uşağı Stevens günün birinde malikaneyi Amerika'lı bir iş adamı alınca kendine altı günlük arabasınıda vererek izin verir. Bu altı günlük tatili geri dönüşlerle Stevens'ın günlüğü haline gelir yazar.
İngiltere'de eski zamanlarında geçen roman ve filmleri çok seven biri olarak Günden Kalanları çok beğenerek okudum. Bana merakla izlediğim Downton Abbey adlı diziyi oldukça fazla anımsattı o dizide de başuşak Carson'u çok beğenmiştim. Son olarak kitap ödüllü ve baş rolünü Anthony Hopkins'in oynadığı filmi çekilmiş. Okumanızı tavsiye ederim....
Son derece işine bağlı, sadık, kuralcı ve disiplinli biri olan Stevenson İngiltere'de Darlington'un sahibi olduğu bir malikânenin baş uşağıdır. Yeni işvereninin önerisiyle İngiltere gezisine çıkar ve ayni zamanda malikânenin eski çalışanı Miss Kenton'ı ziyarete gider. Kitap bu geziyi , Stevenson'ın malikanedeki anılarını, pismanliklarini anlatıyor. Sadece ve sadece kendini isine adayan Stevenson'ın hislerini öldürmesinin pişmanlığını geç şekilde anlaması konu ediniyor. Miss Kenton onun hislerinin ölmesinin en büyük pişmanlığı olmustur. Bu kitap yasanan değil yaşanmamış şeylerin pişmanlığı. Bir yara , bir sessiz haykırış. Anthony Hopkins ve Emma Thompson'ın başrollerini oynadığı filme uyarlaması da vardır. Filmi de büyük sükse yapmıştır. Stevenson'ın ne kadar hissiz ve kendini isine adamış bir adam olduğunun kanıtları : ölen babası için bir damla gözyaşı dokmeyip malikaneye misafirliğe gelenlerle ilgilenmesi ve Miss Kenton'un gözyaşlarına kayıtsız kalmasi... En nihayetinde işi uğruna hayatini heba etmiş ve hala da kusursuz olmayı başaramamış bir adamın trajik hikayesi.
daha iyisini bekliyordum.cunku okudugum bir baska kitabini daha begenmistim.
Filminden ayrı düşünmedim.Kitabı filmden sonra okuyun.
kütüphanemde hiç dikkatimi çekmeyen ancak okumaya karar verdiğimde neden bu kadar geç kalmışım diye kendime kızdığım eşsiz bir yapıt.
"Beni Asla Birakma" nin bende yarattigi dus kirikligindan bahsetmistim. Ama 2017 Nobel Edebiyat Odulu"nu almis olan Ishiguro"ya tabii ki 2. bir sansi vermeden de olmazdi !
"Gunden Kalanlar" nispeten daha bi keyifle okudugum kisa bir roman oldu. Basusak Stevens"in agzindan, Ingiliz Malikanelerinde ki o satafatli yasami okur iken, sik sik buyuk bir keyifle izleyip bitirdigim Downtown Abby dizisini hatirladim. Gumus samdanlar, cetvelle olculerek dizilmis catal-bicaklar, hergun tozu alinan koltuk ve perdeler....Ingiliz asaleti, soguklugu ve asiri nezaketi....
"Vakur" olma cabasinda ki bir basusagin, sakalasmayi ogrenme cabasinda ki gulunclugu, hizmet ederken duygularini bastirmanin onda yarattigi buyuk gurur. Stevens"in ciktigi 3-4 gunluk araba gezintisi esnasinda aklina gelen anilarinda anlattiklari bunlar ve benzerleri ..
Acik soylemem gerekirse, kitabin son 2-3 sayfasinda bir burun sizlamasi hissettim...ama o kadar .... Ozurlerimle, ayni sorumu yenilemek durumundayim: Neden Murakami degil de, Ishiguro ?????
Tek kelime ile “yaşanmamışlığı” anlatan bir kitap. Kesinlikle akılda kalıcı bir başkarakter olan Stevens’ın yolculuğunda katman katman açılan geçmiş, göz ardı edilen duygular ve en çok da o körü körüne adanmışlık insanı çarpıyor. Nihayetinde kendiyle yüzleşmesinden geriye kalan hayal kırıklığı ve pişmanlık dolu satırları boğaz düğümlenmeden okumak zor. Kuvvetli tasvirlerle şiir gibi bir fona sahip olduğu kadar İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğinde İngiltere’nin siyasi konumuna dair ilginç yaklaşımı ayrıca dikkat çekiyor. Sosyal yapı ustalıkla yedirilmişse de kitap adeta hayattaki ıskalanmışlıklara adanmış.
Başlangıçta klasik edebiyat tarzında yoğun, hatta sıkıcı bir kitap mıdır diye endişe ettiren, ilerledikçe ana karakterle bağlılık kurmanızı sağlayan hatta güldüren, biterken ise hüzünlenmenizi sağlayan, bittiğinde ise yalnız kalmayı istemenize neden olan bir eser...
Ciltsiz, 208 sayfa
21Şubat2019 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı