Sıradan bir psikoloğa, bildiğimizden emin olduğumuz özel bir ismi nasıl olup da unutabildiğimiz sorulsaydı, özel adların belleğimizde yer tutan diğer bilgilere göre daha unutulmaya yatkın olduğu cevabını vermekle yetinirdi. Özel adların "tercihli" bir şekilde unutulması konusunda haklı nedenler ileri sürer, ama bu sürecin daha derindeki nedenlerini açıklamadan konuyu kapatırdı.
Çok genel bir şekilde olmasa da kimi vakalarda belirgin olan bazı gariplikleri gözlemleyerek geçici unutkanlık konusunu baştan sona incelemeye başladım. Bu vakalarda sadece unutkanlık değil, bir yanlış hatırlama da söz konusuydu: Unuttuğu sözcüğü hatırlamaya çalışanlar, sahte oldukları hemen anlaşılan, fakat konuşmacının zihninden inatla sızan diğer sözcüklere, yani yedek sözcüklere, bilinç katıyorlardı. Bu hatırlanmayan ismin yerine bir yenisinin türetilmesi süreci sanki o sözcük ile onun uygunsuz bir vekilinin yer değiştirmesi gibi görünüyordu.
Bu yer değiştirmenin ruhsal bir keyfiyet olmadığını, haklı ve mantıklı bir yol izleyerek gerçekleştiğini kabul ediyorum. Başka bir deyişle, bu yedek ismin (ya da adların) unutulan adla doğrudan bağlantılı olduğunu varsayıyor ve bu bağlantıyı göstermede, adların unutulmasının kaynağına ışık tutmada, başarılı olabileceğimi ümit ediyorum.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 312
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Tutku Yayınevi
Sıradan bir psikoloğa, bildiğimizden emin olduğumuz özel bir ismi nasıl olup da unutabildiğimiz sorulsaydı, özel adların belleğimizde yer tutan diğer bilgilere göre daha unutulmaya yatkın olduğu cevabını vermekle yetinirdi. Özel adların "tercihli" bir şekilde unutulması konusunda haklı nedenler ileri sürer, ama bu sürecin daha derindeki nedenlerini açıklamadan konuyu kapatırdı.
Çok genel bir şekilde olmasa da kimi vakalarda belirgin olan bazı gariplikleri gözlemleyerek geçici unutkanlık konusunu baştan sona incelemeye başladım. Bu vakalarda sadece unutkanlık değil, bir yanlış hatırlama da söz konusuydu: Unuttuğu sözcüğü hatırlamaya çalışanlar, sahte oldukları hemen anlaşılan, fakat konuşmacının zihninden inatla sızan diğer sözcüklere, yani yedek sözcüklere, bilinç katıyorlardı. Bu hatırlanmayan ismin yerine bir yenisinin türetilmesi süreci sanki o sözcük ile onun uygunsuz bir vekilinin yer değiştirmesi gibi görünüyordu.
Bu yer değiştirmenin ruhsal bir keyfiyet olmadığını, haklı ve mantıklı bir yol izleyerek gerçekleştiğini kabul ediyorum. Başka bir deyişle, bu yedek ismin (ya da adların) unutulan adla doğrudan bağlantılı olduğunu varsayıyor ve bu bağlantıyı göstermede, adların unutulmasının kaynağına ışık tutmada, başarılı olabileceğimi ümit ediyorum.
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 312
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Tutku Yayınevi
Ünlü psikolog bu eserinde bizi biliçdışına bir adım daha yaklaştırıyor . Rüyaların Yorumu'nda , "rüyaların , arzuların yaptıkları kazalar" olduğunu gösteren Freud ; bu eserinde dil sürçmesi , unutma , yanlış çağrışımlar , sakarlıklar ve boşinançları ele alıyor . Bu olguların altında yatan mekanizmaları , çevresinden topladığı örneklerden ve kendi yaşamından , özsağaltımından yola çıkarak okuyucuya son derece anlaşılır bir dille aktarıyor . Bilinçaltına az da olsa ışık tutan davranış kalıplarını okumanıza ve anlamanıza yardım edecek çok sayıda ipucu sunuyor bu eser . Özellikle dil sürçmelerine ayırdığı bölümdeki bazı örnekler komik olduğu kadar aklın incelikle işleyişini görmek açısından da heyecan verici . Freud , "Dil sürçmesi niyet edilmiş kazadır" diyor kısaca , güçlü çıkarım ve örneklemlerle destekliyor kuramını . Sakarlıkların da kendi düzeni olduğunu öğrenmek ilginç bir deneyimdi benim açımdan . Akıcı ve keyifle okunan bir kitap , mesleki jargonla şişirilmemiş olduğundan rahat bir okuma sunacaktır herkese
"Hayatını mesleğine adamak" tabirinin en önemli örneği olan Sigmund Freud bu eserde evimizin içine giriyor. Kitabın son cümlesi olan "Görünürdeki vakaların kaynağı, bilinç tarafından bir kenara itilmiş olmakla birlikte ifade becerisini yitirmemiş ve yeterince bastırılmamış psikolojik materyallerde aranabilir" ifadesinden yola çıkılarak eserin içeriği hakkında çıkarım yapılabilir.
Arkadaşımızın adını unutmamızdan şehir ismini karıştırmamıza, dil sürçmelerinden evdeki bir eşyayı kazayla kırmamıza, dejavulardan batıl inançlara kadar bir çok olay bilinçaltı incelemeleriyle ve örneklerle açıklanmış.
Kitabın ismi sizi korkutmasın. Konuya ilgi duyan herkesin kolayca anlayabileceği bir dil kullanılmış.
Ciltsiz, 312 sayfa
2014 tarihinde, Tutku tarafından yayınlandı