Tereddüt Etmeden Ölmek İsteyeceksin
"Alo… buyurun ben Dedektif Hunter."
"Merhaba Robert, senin için bir sürprizim var."
Hunter neredeyse kahve fincanını düşürecekti, donakaldı. Bu metalik sesi çok iyi tanıyordu. Telefondaki bu sesin tek bir şey ifade ettiğini biliyordu.
Los Angeles Ulusal Ormanı içindeki terk edilmiş bir kulübede vahşi bir şekilde öldürülmüş genç bir kadının cesedi bulunur. Çıplak, tahta bir direğe asılmış ve hâlâ hayattayken yüzünün derisi soyulmuş bir cesettir bu… Kurbanın ensesine garip bir çift haç sembolü kazınmıştır, bu lanetli sembol Haçlı Katil olarak bilinen psikopat katilin imzasıdır. Öte yandan bu mümkün değildir. Çünkü Haçlı Katil iki yıl önce yakalanmış ve idam edilmiştir. Peki, bu taklitçi bir katilin işi midir? Mesela daha önceki cinayetlerin basına sızmamış ayrıntılarını bir şekilde öğrenmiş olan bir katilin… Yoksa Dedektif Hunter aklından geçirmek dahi istemediği şüphelerinde haklı mıdır? Asıl Haçlı Katil dışarıda, bir kez daha kanlı bir cinayet furyası başlatmak üzere olabilir mi? Robert Hunter ve çaylak ortağı tahayyül sınırlarını aşan bir kâbusun içine girmek üzereler…
"Sürükleyici. Okuması cesaret gerektiriyor."
-Heat-
Chris carter seri katilleri çok iyi taniyor. Robert hunter da peşlerine düşüyor.Suç psikolojisi uzmanı chris carter yüze yakın seri katil, katil ve tehlikeli suçluların davaları üzerinde çalıştı.
(Tanıtım Bülteninden)
Tereddüt Etmeden Ölmek İsteyeceksin
"Alo… buyurun ben Dedektif Hunter."
"Merhaba Robert, senin için bir sürprizim var."
Hunter neredeyse kahve fincanını düşürecekti, donakaldı. Bu metalik sesi çok iyi tanıyordu. Telefondaki bu sesin tek bir şey ifade ettiğini biliyordu.
Los Angeles Ulusal Ormanı içindeki terk edilmiş bir kulübede vahşi bir şekilde öldürülmüş genç bir kadının cesedi bulunur. Çıplak, tahta bir direğe asılmış ve hâlâ hayattayken yüzünün derisi soyulmuş bir cesettir bu… Kurbanın ensesine garip bir çift haç sembolü kazınmıştır, bu lanetli sembol Haçlı Katil olarak bilinen psikopat katilin imzasıdır. Öte yandan bu mümkün değildir. Çünkü Haçlı Katil iki yıl önce yakalanmış ve idam edilmiştir. Peki, bu taklitçi bir katilin işi midir? Mesela daha önceki cinayetlerin basına sızmamış ayrıntılarını bir şekilde öğrenmiş olan bir katilin… Yoksa Dedektif Hunter aklından geçirmek dahi istemediği şüphelerinde haklı mıdır? Asıl Haçlı Katil dışarıda, bir kez daha kanlı bir cinayet furyası başlatmak üzere olabilir mi? Robert Hunter ve çaylak ortağı tahayyül sınırlarını aşan bir kâbusun içine girmek üzereler…
"Sürükleyici. Okuması cesaret gerektiriyor."
-Heat-
Chris carter seri katilleri çok iyi taniyor. Robert hunter da peşlerine düşüyor.Suç psikolojisi uzmanı chris carter yüze yakın seri katil, katil ve tehlikeli suçluların davaları üzerinde çalıştı.
(Tanıtım Bülteninden)
https://illekitap.blogspot.com/2019/05/chris-carter-hacl-katil-robert-hunter-1.html
Yazarın daha önce Kanlı Selfie kitabını okumuş çok sevmiştim ve başka bir kitabı daha olduğunu öğrenince onu da denemeliyim dedim. Şimdi bu kitabı da okudum ve bu adam cidden seri katilli, polisiye kurgu yazmayı biliyor. Kurgunun hakkını veriyor!
Yazarın akıcı, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kurgu yeteneği olduğunu düşünüyorum ve açıkçası bazen kendince de adalet anlayışı olduğunu. Çünkü kurguda öyle detaylar vardı ki okuyan anlayacaktır.
Kanlı Selfie'de Bay J vardı bunda da Kral vardı. Hadi Bay J'nin ki kişisel olsa da Kral'ın ki hep bizim elimize verseler... dediğimiz kısmı yaptı. Valla bu karakterleri okuyunca insanın içi soğuyormuş gibi oluyor. Hak edene hak ettiği acıyı veriyorlardı.
Kitapta, kurbanlarının ensesine çiftli haç çizen seri katil bu sefer kurbanlarınj çok acı çektirerek öldürüyor. Ve Robert Hunter, bu sefer yeni ortağı ile bu katilin peşinde.
Birkaç sene önce haçlı katil cinayetlerini işlemeye başlıyor, sonrasında her ne kadar Hunter inanmasa da haçlı katil olduğu ve bütün delilkerin onu gösterdiği bir adam yakalanır. Cinayetler durulur ancak Robert Hunter ve yeni ortağı ansızın bir cinayet davasına baktıklarında haçlı katilim geri döndüğünü anlarlar.
Bir bir vahşi ve acılı bir şekilde ölen kurbanlardan ve olay yerinden hiçbir şekilde ipucu ya da delil bulamayan Hunter ve ortağı tam bir çıkmazın içindeyken olaylar bambaşka yöne gitmeye başlar. Katil Hunter'ın ortağını hedef alır, sonraki hedef ise Hunter'ın ta kendisidir. Peki Hunter, katilin kimliğini bulup amacını anlayacak mıdır?
Cinayetlerin işleyişleri oldukça yaratıcıydı açıkçası. Vahşilik zaten Kanlı Selfie'den de bildiğim bir şey olduğu için yadırgamadım.
Kitabın sonunda katil ortaya çıkınca ise... yok artık dedim. Bu tür kitaplarda katilin şaşırtıcı kimliği sevdiğim detaydır. Bunda da oldukça şaşırdım.
Katilin amacı ise şaşırılacak bir detay değildi ama kurbanlar arasındaki bağlantı.. işte o şaşırtıcıydı. Ve Hunter'ın kitabın sonunda katili yakalamak için kurduğu plan ise... kesinlikle çok kusursuzdu!
Daha çok şey anlatmak isterdim ama ne yazık ki spoiler olur diye anlatamıyorum ama şunu demeliyim ki ben kitaba bayıldım.
Chris Carter, favori yazarlarımdan biri artık! Size de tavsiye ederim. Eğer ki polisiye, seri katil kurgularını seviyorsanız kaçırmayın!
Sürükleyici ve güzel kitaptı. Katil hikayede belirdiği an işte bu dedim. Katili biliyor olmama rağmen bunu yapmak için sebebi ne ve nasıl sonuçlanacak merakı öyle bir yerdeydi ki kitaba ilgimi kesinlikle kaybetmeden devam ettim. Zaten kitabı güzel yapan bu merak duygusunun sürekli devam ediyor olması. Sonlara doğru cinayetlerin sebebi anlaşılıyor ( cinayetleri kabul edilir bulmasam bile sebebini anlaşılabilir buldum) ama yazar bunu da burada bırakmamış, son satıra kadar katilin nasıl bir ruh halinde olduğundan sıkıcı olmayacak ama netleştirecek kadar uzun bahsetmiş. 'İntikam duyguları' diye geçiştirmemiş ve bunları nasıl başardığını sağlam bir temele oturtmuş. Katili yetenekli ve son sayfadan anlaşılacağı üzere çok zeki biri yapmış. Gözünü hırs bürümüş bir deli değil. İnsan psikolojisine dair ipuçları kitaba ayrı bir tat katmış. Dedektifin bu ipuçlarını ukala bir şekilde ve hava atarcasına değil bilim insanı ağzıyla anlatmasını çok iyi buldum. Karakter tam oturmuş. Ve yakalanma sahnesinde kitabın başından beri zekasını vurguladığı dedektifin bunu kullanması güzeldi. Çünkü böyle kitaplar da okuyoruz, yok değil. Hikaye boyunca zekisin, zekisin, zekisin hoooop son anda saçma bir tuzağa düşersinde yanında çalışan çırak bir küçük ipucunu takip ederek tam kilit noktada ortaya çıkar "zekisin" i kurtarır. Neyse, bu kitap böyle değildi çok mutlu oldum. İyi ki okudum.
2014 tarihinde, Pegasus tarafından yayınlandı