Önsözü hiç yazılmamış ikinci el kitapların paragraflarından geldim. Kusuruma bakma çok el değdi, çok okundum, çok yorgunum. Hüzün sofralarının en aç karnıydım, bir türlü doyamadım. Yine de öpeceksen hüznümden öp beni. Bir pencere gökyüzü sür yüzüme, kuş kanatlarında sağanak yağmur sakla, gülüşünle ov sızılarımı... Sana görülmemiş rüyalar adadım. Aşk Buralara NAH Uğrar'ın yazarından... (Tanıtım Bülteninden)
Önsözü hiç yazılmamış ikinci el kitapların paragraflarından geldim. Kusuruma bakma çok el değdi, çok okundum, çok yorgunum. Hüzün sofralarının en aç karnıydım, bir türlü doyamadım. Yine de öpeceksen hüznümden öp beni. Bir pencere gökyüzü sür yüzüme, kuş kanatlarında sağanak yağmur sakla, gülüşünle ov sızılarımı... Sana görülmemiş rüyalar adadım. Aşk Buralara NAH Uğrar'ın yazarından... (Tanıtım Bülteninden)
Sadece kapaktaki bir sözüyle çok fazla okumak istediğim bu Son Cengiz Aydın kitabı, hayal ettiğim gibi olmasa da başarılı. Kapak tasarımının özgün olması ve kullanılan renkler beni etkileyen unsurlardan. İçeriğe gelindiğinde doyasıya aşk acısı çekmiş bir adamın korkusuz sözleriyle karşılaşıyoruz. Kimi zaman sevdiğine pişman, kimi zaman sevdiğine büyük bir özlem duyan sadık bir aşığın hikâyesi adeta.
Buhrana bürünmüş bir aşığın yazıları, çektikleri, umutları…
Gerçekten çok sevmiş insanların mutlaka kendinde bulacağı cümleleri mevcut. Okuyucu bir süre sonra sıkılabilir bu yürek burkan acı dolu sözlerden fakat kabul edilecek derecede başarılı benzetmeler var.
Yazarı hakkında ilk araştırmalarımda bilgi edinemedim. Fakat kitap bitince daha çok merak ettim bu aşkperest yazarı.
Mehmet Çoşkundeniz okuyucularının seveceği tarzda bir kitap. Hatta onun çok çok önünde…
216 sayfa
Destek Yayınları tarafından yayınlandı