Haller Leyla, şair Lale Müldürün, 1999-2004 yılları arasında Radikal gazetesinde kaleme aldığı yazılardan oluşmakta. Lale Müldür, modern dünyanın insanını, modernitenin çıkmazlarını, vaatlerini, sorunlarını, modern düşüncenin aklından başka bir akıl olarak değerlendirdiği şairin aklıyla inceliyor.İlhan Berk, Perihan Mağden, Enis Batur, Ahmet Güntan, Balkan Naci İslimliyeli, Seyhan Eröz&cceil;elik ve Mazhar Candanın oluşturdukları Lale Müldür Portresi ile başlayan kitap, dört bölümle Lale Müldür yazılarını biraraya getiriyor. İlk bölüm sanatın ötesine geçenlerde; İlhan Berk, Deniz Bilgin, Balkan Naci İslimliyeli, Leonard Cohen, Melih Cevdet Anday, Ece Ayhan gibi şair, ressam ve yazarlar üzerinden yapıtın, sanatı kendi kavramsallığından öteye nasıl taşıdığını anlatıyor. İkinci bölüm hallerarasılık; yaşadığı olaylar ya da anlık durumlar etrafında ortaya çıkan leyla hallerinin bir yansıması.Üçüncü bölüm ne palto ne de ev, fantastik-politik-apolitik yazıların öne çıktığı bir bölüm.Son bölüm varoluşa kuramsal yaklaşma halinde, modern yapıları, psikiyatri kliniklerini ve onların tedavi yöntemlerini anti-psikiyatriye yaslanan karşı bir duruşla eleştirirken; Nietzsche, Freud, Lacan, Foucault, Deleuze, Adorno ve başka düşünürlerin kuramlarından yararlanarak sistem sorgulayışını sürdürüyor. Bu sorgulamalar sırasında kendi yaşanmışlıklarını, bir hasta olarak psiko-analizle olan geçmişini ve hatta o ana ait şimdisini içtenlikle anlatıyor.
Haller Leyla, şair Lale Müldürün, 1999-2004 yılları arasında Radikal gazetesinde kaleme aldığı yazılardan oluşmakta. Lale Müldür, modern dünyanın insanını, modernitenin çıkmazlarını, vaatlerini, sorunlarını, modern düşüncenin aklından başka bir akıl olarak değerlendirdiği şairin aklıyla inceliyor.İlhan Berk, Perihan Mağden, Enis Batur, Ahmet Güntan, Balkan Naci İslimliyeli, Seyhan Eröz&cceil;elik ve Mazhar Candanın oluşturdukları Lale Müldür Portresi ile başlayan kitap, dört bölümle Lale Müldür yazılarını biraraya getiriyor. İlk bölüm sanatın ötesine geçenlerde; İlhan Berk, Deniz Bilgin, Balkan Naci İslimliyeli, Leonard Cohen, Melih Cevdet Anday, Ece Ayhan gibi şair, ressam ve yazarlar üzerinden yapıtın, sanatı kendi kavramsallığından öteye nasıl taşıdığını anlatıyor. İkinci bölüm hallerarasılık; yaşadığı olaylar ya da anlık durumlar etrafında ortaya çıkan leyla hallerinin bir yansıması.Üçüncü bölüm ne palto ne de ev, fantastik-politik-apolitik yazıların öne çıktığı bir bölüm.Son bölüm varoluşa kuramsal yaklaşma halinde, modern yapıları, psikiyatri kliniklerini ve onların tedavi yöntemlerini anti-psikiyatriye yaslanan karşı bir duruşla eleştirirken; Nietzsche, Freud, Lacan, Foucault, Deleuze, Adorno ve başka düşünürlerin kuramlarından yararlanarak sistem sorgulayışını sürdürüyor. Bu sorgulamalar sırasında kendi yaşanmışlıklarını, bir hasta olarak psiko-analizle olan geçmişini ve hatta o ana ait şimdisini içtenlikle anlatıyor.
30 sayfa