1923te Hamburgda patlayan ama yenilgiyle sonuçlanan ayaklanmanın öyküsü Hamburg Barikatları. Dünyanın o zamanki tek sosyalist ülkesi Sovyetler Birliği halkının da büyük bir dikkatle izlediği, onda bir dünya devrimi müjdesi gördüğü Almanyadaki ayaklanma, General Müllerin ordularının kuşatması ve işçi sınıfına ihanet eden yol arkadaşlarının gafleti yüzünden geriye çekilmek zorunda kalırken hâlâ direnen Hamburgun duvarlarında da, bir süre sonra ıslanarak yere düştü afişler. Kendisi Polonyalı olduğu halde dünyanın neresinde bir devrimci hareket varsa kedini oralı hisseden Larissa Reissnerin barikatların hemen yanı başında, ateş ve barutun ortasında yazdığı bu kitap, elimizi kenar mahallelerde hızlı hızlı atan nabza tutarken, yoksullukla ateşlenen isyanı seriyor gözümüzün önüne. Hamburg Barikatları hem işçi evlerinde süren sohbetlerden, kıyametin ortasında anlatılan öykülerden oluşan bir devrim destanı hem de bir ayaklanmanın güncesi. Arşivi sadece emniyet müdürlüklerinde tutulan, anılarda izi bile kalmasın diye uğraşılan bastırılmış bir ayaklanmanın işçi kahramanlarının özel ama yine de birbirine benzer hayatları usta bir yazarın elinden bu kitapta ölümsüzleşti.
1923te Hamburgda patlayan ama yenilgiyle sonuçlanan ayaklanmanın öyküsü Hamburg Barikatları. Dünyanın o zamanki tek sosyalist ülkesi Sovyetler Birliği halkının da büyük bir dikkatle izlediği, onda bir dünya devrimi müjdesi gördüğü Almanyadaki ayaklanma, General Müllerin ordularının kuşatması ve işçi sınıfına ihanet eden yol arkadaşlarının gafleti yüzünden geriye çekilmek zorunda kalırken hâlâ direnen Hamburgun duvarlarında da, bir süre sonra ıslanarak yere düştü afişler. Kendisi Polonyalı olduğu halde dünyanın neresinde bir devrimci hareket varsa kedini oralı hisseden Larissa Reissnerin barikatların hemen yanı başında, ateş ve barutun ortasında yazdığı bu kitap, elimizi kenar mahallelerde hızlı hızlı atan nabza tutarken, yoksullukla ateşlenen isyanı seriyor gözümüzün önüne. Hamburg Barikatları hem işçi evlerinde süren sohbetlerden, kıyametin ortasında anlatılan öykülerden oluşan bir devrim destanı hem de bir ayaklanmanın güncesi. Arşivi sadece emniyet müdürlüklerinde tutulan, anılarda izi bile kalmasın diye uğraşılan bastırılmış bir ayaklanmanın işçi kahramanlarının özel ama yine de birbirine benzer hayatları usta bir yazarın elinden bu kitapta ölümsüzleşti.
Eğer yazarın düşünce tarzını okumanızın merkezine alırsanız bu kitabı hiç beğenmeyebilirsiniz. Devrimci sosyalizmin 1920'lerdeki coşkusuna katılan bugün az insan vardır. Ama kitabı insanların devlet gücüne karşı verdikleri mücadelelerden birinin birinci ağızdan ifadesi olarak görüp yazarın güçlü anlatımının keyfini çıkararak okursanız kitabı çok beğenebilirsiniz. Özellikle meclisin anlatıldığı ilk bölümle kadınların fakirlikle mücadelesinin anlatıldığı yazılarda hala değişmeyen bir şeyler olduğunu düşünebilirsiniz. Hamburg'u anlamak için de okunması gereken bir kitapmış.
Karton Cilt, 128 sayfa
Evrensel Basım Yayın tarafından yayınlandı