MOLIERE\ E SAYGI Moliere, normal bir komedi kalıbı içinde, çağlar boyu edebiyatın en kara tiyatrosunu yazmıştır. İnsan denen yaratığa, bir sinek gibi, iğnesini saplamış ve hassas bir kıskaçla onun reflekslerini oynatmıştır. Bir tek refleksi vardır zaten bu yaratığın, daha dokunur dokunmaz cılız bacağını titretmeye başlıyan bencilliği. Argan\ ın yüreğini şöyle bir yoklayın, ölüm korkusunun ve gülünçlüğünün gerisinde taşkın bir bencillik bulursunuz. Arnolphe\ un yüreğini yoklayın; Agnes\ i, o kuzucuğu, bir gün daha keyifli, daha rahat yiyebilmek için büyütüp yetiştirmiş olan bu adam, bir bencildir. Orgon da, Tanrısı ile, bir bencilden başka biri değildir, kendini bir ermiş gibi görmenin sevincini tatmak uğruna bütün ailesini feda etmeğe hazırdır... Bencil Celimene\ i neden beni düşünmüyor da kendini düşünüyor? diye suçlayan Alceste, o da bir bencildir hem de en soysuzlarından, erdemli olmakla övünenlerden , Harpagon\ sa yaladığı kemikle tek başına kalan yaşlı bir köpek gibi trajik bir bencil. Hepsinde kendilerini gülünç düşüren tutkuların kabarması, korkunç bir gelişmeyle dışa vurması, yüreklerinin bir çöl kadar ıssız olmasındandır, orada tek başlarına birer hayalet gibi dolaşırlar. Sevimli denilen kişilere gelince o çiçeği burnunda çirkinlik örnekleri Horace\ lar, Agnes\ ler, Isabelle\ ler, Valere\ ler, Damis\ ler, Cleante\ lar, onlar da, davranışlarını sözlerini iyi tartarsanız, kendi küçük çıkarlarından, isteklerine kavuşmanın o budalaca zevkinden başka bir şey düşünmezler. O halde kimdir Moliere kişileri içinde iyi olan? Seven? Kendinden, başkasına veren? Bu sorunun karşılığı yoktur. Moliere\ in kişileri böyle bir soru karşısında tedirgin olurlar, birbirlerine bakarlar ve susarlar. Belki içlerinden bir teki, en korkunç olanı, bize hiç de gülme isteği vermeyen ve Shakespeare\ vari bir boyut kazanan Don Juan, çabucak birşeyler bulup uydurmanın telaşı içinde Moliere\ in elinden kurtulmuş ve hemen afişten indirilmiş olan Don Juan, yalnız o masum gibidir ve sevimlidir. O biraz da Tanrının eseridir. Ama insanoğlunun kendi saçmalığı, küçüklüğü, çirkinliği karşısında kopartmayı başardığı kahkaha, o kocaman, o mutlu ve katıksız gülüş kimin eseridir? Gene insanoğlunun; kendisini tartan, yargılayan, kahkahayı basan, ama ne olursa olsun gene elini uzatan benzerinin eseri.
MOLIERE\ E SAYGI Moliere, normal bir komedi kalıbı içinde, çağlar boyu edebiyatın en kara tiyatrosunu yazmıştır. İnsan denen yaratığa, bir sinek gibi, iğnesini saplamış ve hassas bir kıskaçla onun reflekslerini oynatmıştır. Bir tek refleksi vardır zaten bu yaratığın, daha dokunur dokunmaz cılız bacağını titretmeye başlıyan bencilliği. Argan\ ın yüreğini şöyle bir yoklayın, ölüm korkusunun ve gülünçlüğünün gerisinde taşkın bir bencillik bulursunuz. Arnolphe\ un yüreğini yoklayın; Agnes\ i, o kuzucuğu, bir gün daha keyifli, daha rahat yiyebilmek için büyütüp yetiştirmiş olan bu adam, bir bencildir. Orgon da, Tanrısı ile, bir bencilden başka biri değildir, kendini bir ermiş gibi görmenin sevincini tatmak uğruna bütün ailesini feda etmeğe hazırdır... Bencil Celimene\ i neden beni düşünmüyor da kendini düşünüyor? diye suçlayan Alceste, o da bir bencildir hem de en soysuzlarından, erdemli olmakla övünenlerden , Harpagon\ sa yaladığı kemikle tek başına kalan yaşlı bir köpek gibi trajik bir bencil. Hepsinde kendilerini gülünç düşüren tutkuların kabarması, korkunç bir gelişmeyle dışa vurması, yüreklerinin bir çöl kadar ıssız olmasındandır, orada tek başlarına birer hayalet gibi dolaşırlar. Sevimli denilen kişilere gelince o çiçeği burnunda çirkinlik örnekleri Horace\ lar, Agnes\ ler, Isabelle\ ler, Valere\ ler, Damis\ ler, Cleante\ lar, onlar da, davranışlarını sözlerini iyi tartarsanız, kendi küçük çıkarlarından, isteklerine kavuşmanın o budalaca zevkinden başka bir şey düşünmezler. ... tümünü göster
Okuduktan sonra sahnesini izleme aşkıyla yanıp tutuşmaya başladım. Özellikle günümüzde Türkiye'de tıbbın geldiği pazar sabahı doktor zırvalarını düşündükçe katılmamak elde değil.