Günümüzde hem gündelik dilde hem de sosyal bilimlerde sıklıkla Doğu ile Batıdan söz etmekteyiz. Dünyayı anlama çabalarının hemen hepsi, tek bir dünyadan konuşmak yerine, çözümlemelerine her zaman Doğu ve Batı şeklinde bölünmüş bir kutupluluk ile başlamaktadırlar. Bu ikilik toplumsal düşünceyi olduğu kadar politik düşünceyi de şekillendirmiştir. İşte Hentschin Hayali Doğusu bu akıl yürütme tarzı için hayli sarsıcı, sorgulayıcı düşünceler içeriyor. Doğu ile Batı gerçekten birbirinden çok farklı, birbirine karşıt dünyalar mı? Bugün zihnimize tümüyle hâkim olan ve birçok sorunu tartışırken başvurduğumuz bu bölünme, bu ayrım nasıl ve niçin ortaya çıktı?Kitabın temel vurgusu, Doğu kavramının Batı tarafından tahayyül edilmiş, kurgulanmış bir kavram olduğu. Yazar, kavram çiftine ve bugünün insanına çağrıştırdığı zıtlığa tarihselliğini kazandırarak, Doğu-Batı şeklindeki klişenin düşüncemize vurduğu boyunduruğu kırmayı amaçlıyor.Thierry Hentsch bir Batılı ve kitabını aslında Batılı bir toplum için bir Batı eleştirisi olarak yazmış. Ancak Hayali Doğu, Batıcılık için olduğu kadar, Batı-karşıtlığı için de hayli şaşırtıcı önermeler içeriyor. Çünkü Hentsch tarihsel olarak Batı-karşıtlığının da kendini Batının bakışıyla, Batının kavramlarıyla kurduğunu, Batının Doğu imgesini kabullendiğini düşünüyor. Hayali Doğu, iki açıdan çok önemli: Batının Doğu imgesini oluştururken baktığı yer, Akdenizli Doğu, incelenen dönemde Osmanlı topraklarıydı. Dolayısıyla incelenen tarihsel ilişkinin doğrudan taraflarından birini oluşturuyordu. Daha önemlisi ise bu ilişkinin bugünün Türkiyesindeki muhtemel izleri... Türkiye, Doğu-Batı şeklinde dünya ölçeğindeki bu bölünmeyi, kendi ulusal sınırları içinde, kendi toplumu içinde en ağır biçimde yaşayan ülkelerin başında geliyor: hem nesnel bir süreç olarak, hem bir türlü kurtulamadığı, aşamadığı bir zihin durumu olarak.
Günümüzde hem gündelik dilde hem de sosyal bilimlerde sıklıkla Doğu ile Batıdan söz etmekteyiz. Dünyayı anlama çabalarının hemen hepsi, tek bir dünyadan konuşmak yerine, çözümlemelerine her zaman Doğu ve Batı şeklinde bölünmüş bir kutupluluk ile başlamaktadırlar. Bu ikilik toplumsal düşünceyi olduğu kadar politik düşünceyi de şekillendirmiştir. İşte Hentschin Hayali Doğusu bu akıl yürütme tarzı için hayli sarsıcı, sorgulayıcı düşünceler içeriyor. Doğu ile Batı gerçekten birbirinden çok farklı, birbirine karşıt dünyalar mı? Bugün zihnimize tümüyle hâkim olan ve birçok sorunu tartışırken başvurduğumuz bu bölünme, bu ayrım nasıl ve niçin ortaya çıktı?Kitabın temel vurgusu, Doğu kavramının Batı tarafından tahayyül edilmiş, kurgulanmış bir kavram olduğu. Yazar, kavram çiftine ve bugünün insanına çağrıştırdığı zıtlığa tarihselliğini kazandırarak, Doğu-Batı şeklindeki klişenin düşüncemize vurduğu boyunduruğu kırmayı amaçlıyor.Thierry Hentsch bir Batılı ve kitabını aslında Batılı bir toplum için bir Batı eleştirisi olarak yazmış. Ancak Hayali Doğu, Batıcılık için olduğu kadar, Batı-karşıtlığı için de hayli şaşırtıcı önermeler içeriyor. Çünkü Hentsch tarihsel olarak Batı-karşıtlığının da kendini Batının bakışıyla, Batının kavramlarıyla kurduğunu, Batının Doğu imgesini kabullendiğini düşünüyor. Hayali Doğu, iki açıdan çok önemli: Batının Doğu imgesini oluştururken baktığı yer, Akdenizli Doğu, incelenen dönemde Osmanlı topraklarıydı. Dolayısıyla incelenen tarihsel ilişkinin doğrudan tar... tümünü göster