İki ciltten oluşan Hayatımı Yaşarken, yirminci yüzyılın bizce en önemli şahsiyetlerinden birinin, Emma Goldmanın otobiyografik nitelikli yapıtıdır. Emma Goldmanı bu denli önemli kılan, onun mücadeleci, gerçekten isyancı ruhunun yanı sıra, kuşkusuz yaşadığı yüzyıl başının bir devrimler ve kalkışmalar çağı olması, toplumların büyük deneylere giriştikleri bir çağ olmasıdır. Ne var ki Emma Goldmanın kişiliği, bizzat devrim için, bütün o kalkışma ve denemeler için de, bir tarihsel dönemin imkanlarını ve sınırlılıklarını gösteren bir turnusol kağıdı olmuştur. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Eğer yıllar sonra, yüzyılın sonuna doğru, 1989da duvarın yıkılacağını en önce kim gördü, kim haber verdi diye sormak gerekseydi, cevabımız hiç tereddütsüz Emma Goldman olurdu. 20li yaşlarında anarşizme katılmış, dolu dolu yaşamış büyük bir kadının hikayesidir bu: Onunla birlikte yirminci yüzyılın başlarındaki Amerika, Avrupa ve Rusyanın muhalif çevrelerinin tam içinden yazılmış bir tanıklık okuyacaksınız. Dans edemeyeceksem, devriminiz sizin olsun, diyen Goldmanı sevmeniz için sosyalist, ya da devrimci olmanız gerekmiyor; çünkü o kendisi gerçek bir devrimci... Hayatımı Yaşarkenin çevrilme ve yayımlanma sürecini de paylaşmak isteriz: Yapıtın ilk cildinin Beril Eyüboğlu tarafından yapılan çevirisi Kasım 1995te tamamlanmıştı ve yayıma hazırlanıyordu. Diğer yandan Londrada çeşitli kişi ve kuruluşların desteğiyle, elde edilecek tüm gelir kitabın Türkiyede yayımlanmasına harcanmak üzere, Ocak 1996da Emma Goldman için bir anma gecesi düzenlenmişti. Yayınlanmasını Kaos Yayınları, çevirisini Emine Özkaya üstlenmişti. İki yayınevi birbirimizen habersiz, sıklıkla olduğu gibi aynı projede çakışmıştık. Her iki yayınevi de Emma Goldmanı yayımlamaya aynı sevgiyle yaklaştığı için, ortak yayımlamaya karar verdik. Böylece kitabı, Kaos Metis işbirliğiyle, ilk cildi Beril Eyüboğlunun, ikinci cildi Emine Özkanın çevirisiyle yayımlamış olduk. Bu yüzden, ilk ciltteki çevirisinden feragat ederek, bu işbirliğine olanak sağlayan Emine Özkayaya teşekkür borçluyuz.
İki ciltten oluşan Hayatımı Yaşarken, yirminci yüzyılın bizce en önemli şahsiyetlerinden birinin, Emma Goldmanın otobiyografik nitelikli yapıtıdır. Emma Goldmanı bu denli önemli kılan, onun mücadeleci, gerçekten isyancı ruhunun yanı sıra, kuşkusuz yaşadığı yüzyıl başının bir devrimler ve kalkışmalar çağı olması, toplumların büyük deneylere giriştikleri bir çağ olmasıdır. Ne var ki Emma Goldmanın kişiliği, bizzat devrim için, bütün o kalkışma ve denemeler için de, bir tarihsel dönemin imkanlarını ve sınırlılıklarını gösteren bir turnusol kağıdı olmuştur. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Eğer yıllar sonra, yüzyılın sonuna doğru, 1989da duvarın yıkılacağını en önce kim gördü, kim haber verdi diye sormak gerekseydi, cevabımız hiç tereddütsüz Emma Goldman olurdu. 20li yaşlarında anarşizme katılmış, dolu dolu yaşamış büyük bir kadının hikayesidir bu: Onunla birlikte yirminci yüzyılın başlarındaki Amerika, Avrupa ve Rusyanın muhalif çevrelerinin tam içinden yazılmış bir tanıklık okuyacaksınız. Dans edemeyeceksem, devriminiz sizin olsun, diyen Goldmanı sevmeniz için sosyalist, ya da devrimci olmanız gerekmiyor; çünkü o kendisi gerçek bir devrimci... Hayatımı Yaşarkenin çevrilme ve yayımlanma sürecini de paylaşmak isteriz: Yapıtın ilk cildinin Beril Eyüboğlu tarafından yapılan çevirisi Kasım 1995te tamamlanmıştı ve yayıma hazırlanıyordu. Diğer yandan Londrada çeşitli kişi ve kuruluşların desteğiyle, elde edilecek tüm gelir kitabın Türkiyede yayımlanmasına harcanmak ü... tümünü göster
Karton Cilt, 456 sayfa
2012 tarihinde, Metis Yayınları tarafından yayınlandı