Alman filozof. Felsefe tarihi`nde irrasyonalist ve karamsar olarak bilinir. Felsefesinin ilkesel bir kavramı irade kavramıdır. Dünyanın özü ve gerçekliği irade iken, fenomenlerden oluşan dünya, tasarımdan başka bir şey değildir. İrade, Schopenhauer felsefesinde kendini bir zorunluluk olarak gösterir, ki onun düşüncesindeki kötümserliğin ve karamsarlığın kaynağı da bu iradedir. İnsan, tamamen kurtulamayacak olsa da istencin/iradenin emrine boyun eğerek acı ve kederden kurtulabilir. Bu noktada Schopenhauer`ın düşüncelerinin belirli ölçüde, kaderciliğin ağır bastığı Doğu felsefelerine yakınlaştığı iddia edilebilir. Schopenhauer`a göre; birbirlerini en çok teshir edenler (büyüleyenler) birbirlerini en çok tamamlayanlardır. İrade kavramı ile içgüdüsel bir anlatıyı ifade eder. İrade kavramı fiziksel ve sosyal yapımızı şekillendiriyor gibi gözükse de Doğadan, yani özümüzden gelen bir enerjidir. Bu enerji yaşamı, toplumsalı, adaletsizliği döngüsel olarak sürdüren güçtür. İnsan bu enerjiden kaçamaz, içseldir ve doğanın bir parçası olan insan yaşarken aslında cinsel ve yaşamsal enersiyle bir yeni anlamlandırmalar silsilesi ile İrade`ye hizmet eder. İrade; yaşamı sağlayan bir enerjidir. İnsanın kontrolsuz biçimde gelişen irade içinde hareketi; uygarlıkları, acıları, kötülüğü doğurmuştur. Çünkü irade hep ister, yaşam için talep eder. Birey iradenin kontrolündeki yaşam problemleri içinde iradenin karşısına merhamet ve acı duygusunu koyaraktan bir nebze de olsa dışına çıkabilir ve birey olarak kendini gerçekleştirebilir. Dünyanın düzenini sağlayan bu idea ve doğa fenemonenleri bütünün enerjinin dışına çıkmak; insana acı verir, güçlü bir münzevi yaşam gücü ve karşı direnç ile gerçeğin karşısında yaşanabiliniz...
Alman filozof. Felsefe tarihi`nde irrasyonalist ve karamsar olarak bilinir. Felsefesinin ilkesel bir kavramı irade kavramıdır. Dünyanın özü ve gerçekliği irade iken, fenomenlerden oluşan dünya, tasarımdan başka bir şey değildir. İrade, Schopenhauer felsefesinde kendini bir zorunluluk olarak gösterir, ki onun düşüncesindeki kötümserliğin ve karamsarlığın kaynağı da bu iradedir. İnsan, tamamen kurtulamayacak olsa da istencin/iradenin emrine boyun eğerek acı ve kederden kurtulabilir. Bu noktada Schopenhauer`ın düşüncelerinin belirli ölçüde, kaderciliğin ağır bastığı Doğu felsefelerine yakınlaştığı iddia edilebilir. Schopenhauer`a göre; birbirlerini en çok teshir edenler (büyüleyenler) birbirlerini en çok tamamlayanlardır. İrade kavramı ile içgüdüsel bir anlatıyı ifade eder. İrade kavramı fiziksel ve sosyal yapımızı şekillendiriyor gibi gözükse de Doğadan, yani özümüzden gelen bir enerjidir. Bu enerji yaşamı, toplumsalı, adaletsizliği döngüsel olarak sürdüren güçtür. İnsan bu enerjiden kaçamaz, içseldir ve doğanın bir parçası olan insan yaşarken aslında cinsel ve yaşamsal enersiyle bir yeni anlamlandırmalar silsilesi ile İrade`ye hizmet eder. İrade; yaşamı sağlayan bir enerjidir. İnsanın kontrolsuz biçimde gelişen irade içinde hareketi; uygarlıkları, acıları, kötülüğü doğurmuştur. Çünkü irade hep ister, yaşam için talep eder. Birey iradenin kontrolündeki yaşam problemleri içinde iradenin karşısına merhamet ve acı duygusunu koyaraktan bir nebze de olsa dışına çıkabilir ve birey ol... tümünü göster
Karton Cilt, 103 sayfa
2014 tarihinde, alter tarafından yayınlandı