Autopoiesis, kendini yeniden üretme anlamına gelir ve ortaya atılışı itibariyle, canlı sistemlerdeki örgütlemeyi tanımlayan bir biyoloji kavramıdır. Peki, bir toplum sisteminin kendi öğelerini üretmesi ve -M.C. Escher'in kendini çizen elleri gibi- bu öğelerden yeniden üretilmesi mümkün müdür?
Bu çalışma öncelikle, bu soruyu olumlu cevaplayan Alman sosyolog Niklas Luhmann'ın hukuk sistemine ilişkin özgül değerlendirmelerini mercek altına almakta; daha sonra ise, bu değerlendirmelerden hareketle şu sorunun cevabını aramaktadır: Sistem kuramı, hukuku anlamak ve analiz etmek için uygun bir kuram mıdır?
Büyük anlatıların öldüğünü fısıldayan çağımıza meydan okuyarak, toplumu; hukuk, siyaset, sanat ve ekonomi gibi alt sistemlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin bütünselliğinde irdeleyen Luhmann, bu kapsamlı çabanın bir parçası olarak hukuk alt sisteminin davranış şekillerini, çevresiyle ilişkilerini ve toplumsal işlevini son derece ayrıntılı bir şekilde ortaya koyar. Kurama yöneltilen en önemli eleştirileri bile gölgede bırakmayı başaran da, kuramcının muazzam sistemik analiz gücünün yanı sıra analizini ayrıntılandırmadaki tutarlılığıdır.
Autopoiesis, kendini yeniden üretme anlamına gelir ve ortaya atılışı itibariyle, canlı sistemlerdeki örgütlemeyi tanımlayan bir biyoloji kavramıdır. Peki, bir toplum sisteminin kendi öğelerini üretmesi ve -M.C. Escher'in kendini çizen elleri gibi- bu öğelerden yeniden üretilmesi mümkün müdür?
Bu çalışma öncelikle, bu soruyu olumlu cevaplayan Alman sosyolog Niklas Luhmann'ın hukuk sistemine ilişkin özgül değerlendirmelerini mercek altına almakta; daha sonra ise, bu değerlendirmelerden hareketle şu sorunun cevabını aramaktadır: Sistem kuramı, hukuku anlamak ve analiz etmek için uygun bir kuram mıdır?
Büyük anlatıların öldüğünü fısıldayan çağımıza meydan okuyarak, toplumu; hukuk, siyaset, sanat ve ekonomi gibi alt sistemlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin bütünselliğinde irdeleyen Luhmann, bu kapsamlı çabanın bir parçası olarak hukuk alt sisteminin davranış şekillerini, çevresiyle ilişkilerini ve toplumsal işlevini son derece ayrıntılı bir şekilde ortaya koyar. Kurama yöneltilen en önemli eleştirileri bile gölgede bırakmayı başaran da, kuramcının muazzam sistemik analiz gücünün yanı sıra analizini ayrıntılandırmadaki tutarlılığıdır.
Ciltsiz, 261 sayfa
Kasım2012 tarihinde, On İki Levha Yayıncılık tarafından yayınlandı