Arka Kapak
Milyonları sokağa döken olay 24 Ocak 1993 Pazar günü, saat tam 13:25'te yaşandı. Ülkemizde araştırmacı gazeteciliğin öncüsü; Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi, demokrat bir Türkiye'nin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu, arabasına konan bir bomba ile inandığı değerler uğruna öldürüldü. Eşi Güldal Mumcu, o günü ve o günden sonra yaşadıklarını İçimden Geçen Zaman adlı kitabında anlatıyor. Suikastın karanlıkta kalmış pek çok ayrıntısını gün ışığına çıkarıyor, yalın anlatımıyla sarsıyor.
Kitaptan:
''Ev sakinleşince, ablamla birlikte camın önündeki bordo koltuklara oturduk. Sis ne zaman bastırmıştı bilmiyorum, ama yoğundu ve şehir görünmüyordu. Sis bulutunun arkasındaki şehre bakarken, sanki sis bizi de içine alıyordu. O gece uyumadım. Şimdi neler konuştuğumuzu tam olarak anımsamıyorum. Öylece koltuklarda oturan halimiz ve camın dışındaki sis perdesi gözümün önüne geliyor. Bir de, ara ara içeriye gidip çocukların odalarında dolaşırken peşimi bırakmayan bulut…
Uğur'u sonsuzluğa uğurladığımız günün ertesinde kar her tarafı kaplamıştı. Beyaz bir sessizlik şehri sarmıştı sanki. Pencerenin önündeki bordo koltuğa oturdum. Şehrin karla kaplı sessizliğine baktım. Hayatımda yeni bir dönem başlıyordu.''
Arka Kapak
Milyonları sokağa döken olay 24 Ocak 1993 Pazar günü, saat tam 13:25'te yaşandı. Ülkemizde araştırmacı gazeteciliğin öncüsü; Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi, demokrat bir Türkiye'nin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu, arabasına konan bir bomba ile inandığı değerler uğruna öldürüldü. Eşi Güldal Mumcu, o günü ve o günden sonra yaşadıklarını İçimden Geçen Zaman adlı kitabında anlatıyor. Suikastın karanlıkta kalmış pek çok ayrıntısını gün ışığına çıkarıyor, yalın anlatımıyla sarsıyor.
Kitaptan:
''Ev sakinleşince, ablamla birlikte camın önündeki bordo koltuklara oturduk. Sis ne zaman bastırmıştı bilmiyorum, ama yoğundu ve şehir görünmüyordu. Sis bulutunun arkasındaki şehre bakarken, sanki sis bizi de içine alıyordu. O gece uyumadım. Şimdi neler konuştuğumuzu tam olarak anımsamıyorum. Öylece koltuklarda oturan halimiz ve camın dışındaki sis perdesi gözümün önüne geliyor. Bir de, ara ara içeriye gidip çocukların odalarında dolaşırken peşimi bırakmayan bulut…
Uğur'u sonsuzluğa uğurladığımız günün ertesinde kar her tarafı kaplamıştı. Beyaz bir sessizlik şehri sarmıştı sanki. Pencerenin önündeki bordo koltuğa oturdum. Şehrin karla kaplı sessizliğine baktım. Hayatımda yeni bir dönem başlıyordu.''
Uzun zamandır bu tarz bir kitap okumamıştım, o nedenle çok hızlıca aktı gitti diyemem. 1993 çok da bilincimi kazanmadığım bir dönem olsa gerek, neredeyse her okuduğum benim için yeni bilgi gibiydi. Okunması lazım ama sonrasında da belki biraz daha araştırma yapmakta fayda olabilir.
Çocukluk dönemime rastlıyordu ölümü bilincimi kazanamadığım bir dönem.. Ama yinede Gazeteci Uğur Mumcu “evinin önünde bir suikaste kurban gitti” haberini duyunca yüreğim acıdı kimmiş neler yapmış sonra sonra öğrendik. Yaşaya yaşaya öğrendik kaldı ki ben devletin söylediği hiç bir şeye inanmam!”Bir şey söyleniyorsa tersi daha geçerlidir benim için. Beklide o yüzden Mumcu’yu sorgulamadan sevişim. Şimdinin günü birlik yaşayıp, düşüncelerini devrin adamlarına göre şekil alarak yazan/çizen yazarlara bir de Uğur Mumcu'ya bakıyorum, ne kaybettik bunun analizini yapamam belki ama halk olarak şu anki gazetecilik camiasına bakarak bir şey kazamadığımızı görmek mümkün. Bazı adamlar bir kere geliyorlar. Sonrası yok ötesi yok..
Çocukluk dönemime rastlıyordu ölümü bilincimi kazanamadığım bir dönem.. Ama yinede Gazeteci Uğur Mumcu “evinin önünde bir suikaste kurban gitti” haberini duyunca yüreğim acıdı kimmiş neler yapmış sonra sonra öğrendik. Yaşaya yaşaya öğrendik kaldı ki ben devletin söylediği hiç bir şeye inanmam!”Bir şey söyleniyorsa tersi daha geçerlidir benim için. Beklide o yüzden Mumcu’yu sorgulamadan sevişim. Şimdinin günü birlik yaşayıp, düşüncelerini devrin adamlarına göre şekil alarak yazan/çizen yazarlara bir de Uğur Mumcu'ya bakıyorum, ne kaybettik bunun analizini yapamam belki ama halk olarak şu anki gazetecilik camiasına bakarak bir şey kazamadığımızı görmek mümkün. Bazı adamlar bir kere geliyorlar. Sonrası yok ötesi yok..
Karton Cilt, 232 sayfa
UM: AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı tarafından yayınlandı