Selma Fındıklı bu kitabında 1863 Evelbaharından İkinci Cihan Harbinin ilk kıvılcımlarının görülmeye başlandığı 1939 Sonyazına kadar dönem dönem, mevsim mevsim acıları ve sevinçleri farklı da olsa aynı rüzgarda serinleyen İzmirin halkını anlatıyor. Dervişleri, hahamları, papazları; Hamidiye vapurları, atlı tramvayları, süslü faytonları; Türkleri, Rumları, Ermenileri, Yahudileri, Levantenleri, Beyaz Ruslarıyla tam bir İzmir panaroması sunuyor bize yazar.
Selma Fındıklı bu kitabında 1863 Evelbaharından İkinci Cihan Harbinin ilk kıvılcımlarının görülmeye başlandığı 1939 Sonyazına kadar dönem dönem, mevsim mevsim acıları ve sevinçleri farklı da olsa aynı rüzgarda serinleyen İzmirin halkını anlatıyor. Dervişleri, hahamları, papazları; Hamidiye vapurları, atlı tramvayları, süslü faytonları; Türkleri, Rumları, Ermenileri, Yahudileri, Levantenleri, Beyaz Ruslarıyla tam bir İzmir panaroması sunuyor bize yazar.
Öyküler o kadar gerçek ki o an oradaymışsınız gibi geliyor... Imbatta geziyor türklerle rumlarla konuşuyorsunuz... Yazarın bazı noktalar da (Ezanın türkçe okunması ve Sultan Vahdettin hakkında yazılanlar) fikirlerine katılmasam da kitap gerçekten okunmaya değerdi.
154 sayfa