Üretimle felsefenin birbirleriyle uyuşmaz kavramlar oldukları kasıtlı savı kimi çevreler tarafından o kadar sıklıkla kullanıldı ki, neredeyse yapan edenler bile buna inanacak hale geldiler.
Toplumun sömürücü, kar peşinde koşan, ahlaksız suçlamalarına maruz kalan işadamları bu süreç içerisinde yalnız bırakıldılar. Refah yaratmaktan, istihdam sağlamaktan, kâr etmekten gurur duyup haykırmak yerine, sessizliğe mahkûm edildiler. Sahip oldukları her şeyi paylaşmaları gerektiğine inandırıldılar. İyilik, fedakârlık, hayırseverlik adına hareket ettiklerini iddia eden kalabalıklar tarafından ahlâksızlıkla suçlandılar. Bir yandan üretmeye devam ederken, diğer yandan da kendilerine yapılan tüm haksızlıklara, karalamalara boyun eğdiler. Neden? Çünkü onları, onların yaptıklarını ve ahlâklarını tanımlayan bir düşünce sistemi yoktu. İşadamlarının bir felsefesi yoktu.
Bu kitap işadamları için bir kapı aralıyor. Üretmek artık bir utanç olmamalı aksine yapmanın ve etmenin ahlâki tatminini, üretenler gururla sahiplenmeliler.
"Fikirler, dünya üzerindeki en müthiş ve en kritik tatbiki güçtür." -Ayn Rand-
Üretimle felsefenin birbirleriyle uyuşmaz kavramlar oldukları kasıtlı savı kimi çevreler tarafından o kadar sıklıkla kullanıldı ki, neredeyse yapan edenler bile buna inanacak hale geldiler.
Toplumun sömürücü, kar peşinde koşan, ahlaksız suçlamalarına maruz kalan işadamları bu süreç içerisinde yalnız bırakıldılar. Refah yaratmaktan, istihdam sağlamaktan, kâr etmekten gurur duyup haykırmak yerine, sessizliğe mahkûm edildiler. Sahip oldukları her şeyi paylaşmaları gerektiğine inandırıldılar. İyilik, fedakârlık, hayırseverlik adına hareket ettiklerini iddia eden kalabalıklar tarafından ahlâksızlıkla suçlandılar. Bir yandan üretmeye devam ederken, diğer yandan da kendilerine yapılan tüm haksızlıklara, karalamalara boyun eğdiler. Neden? Çünkü onları, onların yaptıklarını ve ahlâklarını tanımlayan bir düşünce sistemi yoktu. İşadamlarının bir felsefesi yoktu.
Bu kitap işadamları için bir kapı aralıyor. Üretmek artık bir utanç olmamalı aksine yapmanın ve etmenin ahlâki tatminini, üretenler gururla sahiplenmeliler.
"Fikirler, dünya üzerindeki en müthiş ve en kritik tatbiki güçtür." -Ayn Rand-
Özellikle Edwin Locke, Jaana Woiceshyni Richard Salsman ve Leonard Peikoff'un yazdığı makaleler oldukça verimliydi. Ayn Rand'ın daha önce de okuduğum iki makalalesi dışında kitapta makalesi bulunmuyor. Kitabın yakın zamanda yazılmış olması olayları objektivizm felsefesi ışığında değerlendirmeye oldukça katkı sağlıyor. Ekonomi, iş dünyası,adalet, ve hükümet düzenlemeriyle ilgili bilgiler sade bir dil kullanılarak kafayı zonklatmadan anlamayı sağlıyor. Kitapta tek sevmediğim makaleler Harry Binswanger'ın yazdıkları. Konuyu çok dağıtmış, felsefi ve epistemolojik dayanakları daha zayıf argümanlar ortaya koymuş. Çok akıcı bir haldeyken kitaba neredeyse demir attırmış.
Ayn Rand'ı, kitaplarını, felsefesini benimseyen birisiyseniz okumalısınız. İş adamı olmak veya iş dünyasında yer almak zorunda değilsiniz. Ama ekonomilerin, refah düzeylerinin bu kadar bozuk olmasının nedenlerini çok net bir şekilde görebiliyorsunuz.
Karton Cilt, 223 sayfa
2009 tarihinde, Plato Yayınları tarafından yayınlandı