Muhammed Esed, Kuran ve sahih hadislerden çıkaracağımız açık ve kesin siyasal ilkelerin olduğunu; ama belirli bir İslami yönetim biçiminin öngörülmediğini belirtmektedir. Bunun için de İslam toplumunun kolektif iradesini ifade eden islam Devletinin belirli tek bir şeklinin olmadığını, zaman ve şartlara bağlı olarak bir çok içtihadi şekillerinin olabileceğini ifade etmektedir. Sorunun, despotik yaklaşımları meşrulaştıran, kadını siyasal yaşamdan tecrit eden, ilk hilafet dönemini biçimsel olarak sembolleştiren yüzeysel yaklaşımlarla çözülemeyeceğini belirten Esed; çözümün halkın dini duygularını okşamak için İslamı devlet dini ilan ederken veya Din İşleri Başkanlığı gibi kurumlar oluştururken bile anayasal ilkeleri batılı parlamenter demokrasilere öykünerek belirleyen taklitçi ve laik tutum ve anlayışlardan da beklenilemiyeceğini vurgulamaktadır.Esede göre İslam Devleti:kabile, ulus, vatan gibi bağların değil; iyilik, hak ve adalet gibi vahyi değerler üzerine bina edilen toplumsal kardeşlik zemini esas alan ve bu zeminin üzerine kurulan islam toplumunun siyasal birliğidir.Bu kitap, İslami Yönetim biçimi hakkında düşünce ve yaklaşımlarımıza ciddi açılımlar sağlayacak önemli tartışma başlıkları açıyor.
Muhammed Esed, Kuran ve sahih hadislerden çıkaracağımız açık ve kesin siyasal ilkelerin olduğunu; ama belirli bir İslami yönetim biçiminin öngörülmediğini belirtmektedir. Bunun için de İslam toplumunun kolektif iradesini ifade eden islam Devletinin belirli tek bir şeklinin olmadığını, zaman ve şartlara bağlı olarak bir çok içtihadi şekillerinin olabileceğini ifade etmektedir. Sorunun, despotik yaklaşımları meşrulaştıran, kadını siyasal yaşamdan tecrit eden, ilk hilafet dönemini biçimsel olarak sembolleştiren yüzeysel yaklaşımlarla çözülemeyeceğini belirten Esed; çözümün halkın dini duygularını okşamak için İslamı devlet dini ilan ederken veya Din İşleri Başkanlığı gibi kurumlar oluştururken bile anayasal ilkeleri batılı parlamenter demokrasilere öykünerek belirleyen taklitçi ve laik tutum ve anlayışlardan da beklenilemiyeceğini vurgulamaktadır.Esede göre İslam Devleti:kabile, ulus, vatan gibi bağların değil; iyilik, hak ve adalet gibi vahyi değerler üzerine bina edilen toplumsal kardeşlik zemini esas alan ve bu zeminin üzerine kurulan islam toplumunun siyasal birliğidir.Bu kitap, İslami Yönetim biçimi hakkında düşünce ve yaklaşımlarımıza ciddi açılımlar sağlayacak önemli tartışma başlıkları açıyor.