Yazar, İslam inancının temellerini ortaya koyarken dört temel ögeyi esas alıyor: İslamın yapısı ve perspektifi, Kurânın öğretisi ve işlevi, Hz. Peygamberin misyonu ve tasavvuf. Böylece, İslamın özünü sunmaya çalışıyor. Bir bakıma öteki dinlerle yüzleştiriyor ve en son din olma vasfını, Hz. Peygamberin bütün peygamberlerin bir sentezi olduğunu dile getiriyor. Hikmet ve tasavvuf planında İslamın zahirî ve bâtınî boyutunun yorumunu yapıyor. Kitabın amacı, İslamı tanıtmaktan çok, Müslümanların İslama niçin inandıklarını anlatmaktır. Dili ve diyalektiği göz önüne alınırsa, ilk planda Batılılara hitap etmektedir. Ancak, belki de Tanrıya ve dine inançlarını yitirmiş olduklarından, Batılı eğitim görmüş Doğulu okuyucuların da aynı şekilde bundan yararlanacaklarını umuyoruz. Ayrıca dinin kullanımdan kalkmadığını ve çocuksu bir efsane olmadığını, aksine son derece gerçek bir bilim olduğunu anlayacaklarından hiç kuşku duymuyoruz.
Yazar, İslam inancının temellerini ortaya koyarken dört temel ögeyi esas alıyor: İslamın yapısı ve perspektifi, Kurânın öğretisi ve işlevi, Hz. Peygamberin misyonu ve tasavvuf. Böylece, İslamın özünü sunmaya çalışıyor. Bir bakıma öteki dinlerle yüzleştiriyor ve en son din olma vasfını, Hz. Peygamberin bütün peygamberlerin bir sentezi olduğunu dile getiriyor. Hikmet ve tasavvuf planında İslamın zahirî ve bâtınî boyutunun yorumunu yapıyor. Kitabın amacı, İslamı tanıtmaktan çok, Müslümanların İslama niçin inandıklarını anlatmaktır. Dili ve diyalektiği göz önüne alınırsa, ilk planda Batılılara hitap etmektedir. Ancak, belki de Tanrıya ve dine inançlarını yitirmiş olduklarından, Batılı eğitim görmüş Doğulu okuyucuların da aynı şekilde bundan yararlanacaklarını umuyoruz. Ayrıca dinin kullanımdan kalkmadığını ve çocuksu bir efsane olmadığını, aksine son derece gerçek bir bilim olduğunu anlayacaklarından hiç kuşku duymuyoruz.