Bu kitap, eski edebiyat ürünlerini anlamak merakını duyacak olan gençlere küçük bir rehber olsun diye yazılmıştır. Metinlerin açıklanması yolunda, bazılarınca belki fazla görülebilecek tafsilata da, bu gençlerin anlama güçlüklerini mümkün olduğu kadar giderebilmek maksadıyla gidilmiştir.Divan Edebiyatımızın oluşum ve gelişiminde, Arap ve İran edebiyatlarının - hem de önemli derecede - etkileri olduğu malumdur. Fakat, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, ulusumuzun aydın zümresinin bu edebiyat ürünlerinde, belirli şartlar ve imkanlar içinde, kendi düşünüş ve duyuş yeteneğiyle inceliğini, kısacası uygarlık düzeyini yüzyıllarca aksettirmiş olduğu da muhakkaktır. Bu edebiyat, 'hala devam eden' anlamıyla, yaşayan bir edebiyat olmasa da, yaşamış bir edebiyattır. Bu realiteyi kabul ederek şimdi yapılacak iş, ulusal kültürümüz içinde bu edebiyatın değer olarak kalan tarafını bulup çıkarmaktır.Divan Edebiyatı zamanında yazılmış olan eserlerin önemli bir kısmı, bugün için ve halis sanat kriterine göre, değersiz veya değerden düşmüş şeylerdir. Fakat, geriye kalanları, daima değerlerini muhafaza edecek ve kültür hazinemizde saklanacak eserlerdir. Mesela, Fuzuli ve Nedim her zaman için aşınmaz birer değerdirler.İşte bu açıklamalı antoloji, bugünkü ve yarınki Türk nesillerinin bu değerlere bigane kalmamaları düşüncesiyle vücuda getirilmiştir... (Önsöz'den)
Bu kitap, eski edebiyat ürünlerini anlamak merakını duyacak olan gençlere küçük bir rehber olsun diye yazılmıştır. Metinlerin açıklanması yolunda, bazılarınca belki fazla görülebilecek tafsilata da, bu gençlerin anlama güçlüklerini mümkün olduğu kadar giderebilmek maksadıyla gidilmiştir.Divan Edebiyatımızın oluşum ve gelişiminde, Arap ve İran edebiyatlarının - hem de önemli derecede - etkileri olduğu malumdur. Fakat, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, ulusumuzun aydın zümresinin bu edebiyat ürünlerinde, belirli şartlar ve imkanlar içinde, kendi düşünüş ve duyuş yeteneğiyle inceliğini, kısacası uygarlık düzeyini yüzyıllarca aksettirmiş olduğu da muhakkaktır. Bu edebiyat, 'hala devam eden' anlamıyla, yaşayan bir edebiyat olmasa da, yaşamış bir edebiyattır. Bu realiteyi kabul ederek şimdi yapılacak iş, ulusal kültürümüz içinde bu edebiyatın değer olarak kalan tarafını bulup çıkarmaktır.Divan Edebiyatı zamanında yazılmış olan eserlerin önemli bir kısmı, bugün için ve halis sanat kriterine göre, değersiz veya değerden düşmüş şeylerdir. Fakat, geriye kalanları, daima değerlerini muhafaza edecek ve kültür hazinemizde saklanacak eserlerdir. Mesela, Fuzuli ve Nedim her zaman için aşınmaz birer değerdirler.İşte bu açıklamalı antoloji, bugünkü ve yarınki Türk nesillerinin bu değerlere bigane kalmamaları düşüncesiyle vücuda getirilmiştir... (Önsöz'den)
Karton Cilt, 527 sayfa
1991 tarihinde, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları tarafından yayınlandı