Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi
Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman’ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo’nun peşine düşer.
Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo’nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo’ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir…
“Hem kahkaha attıracak kadar komik hem de gerçekten dokunaklı.” —Kliatt
“Green’in kalemi hayret verici… Bir şeyin nasıl hissettirdiğini, göründüğünü, etkilediğini sayfa sayfa belgeliyor. Büyüleyici, zekice kurgulanmış ve fazlasıyla duygusal.” —School Library Journal
“Green sadece sıradışı bir zekâya sahip değil, aynı zamanda derinlemesine düşünen ve duygusal biri. Ayrıca muhteşem üslubu, eğlenceli ve aydınlatıcı metinleriyle mükemmel bir uyum içinde.” —Booklist
“Printz ödüllü Green ne yapması gerektiğini iyi biliyor; derin ve zeki bir oğlan ile bu oğlanın sevgisini, okurları tatmin edecek bir üslupla sunuyor: İçten ve gerçekten komik diyaloglar, iç içe geçmiş ancak inandırıcı bir gizem ve tadından yenmeyen yan karakterler.” —Kirkus Reviews
“Keyifli, zekâ dolu diyaloglar ve insanı şaşırtacak derinlikte bir sezgi yeteneği… Gerçekten etkileyici bir kitap.” —VOYA
2009 Edgar En İyi Genç Yetişkin Roman Ödülü
New York Times bestseller
USA Today bestseller
Publishers Weekly bestseller
Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi
Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman’ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo’nun peşine düşer.
Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo’nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo’ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir…
“Hem kahkaha attıracak kadar komik hem de gerçekten dokunaklı.” —Kliatt
“Green’in kalemi hayret verici… Bir şeyin nasıl hissettirdiğini, göründüğünü, etkilediğini sayfa sayfa belgeliyor. Büyüleyici, zekice kurgulanmış ve fazlasıyla duygusal.” —School Library Journal
“Green sadece sıradışı bir zekâya sahip değil, aynı zamanda derinlemesine düşünen ve duygusal biri. Ayrıca muhteşem üslubu, eğlenceli ve aydınlatıcı metinleriyle mükemmel bir uyum içinde.” —Booklist
“Printz ödüllü Green ne yapması gerektiğini iyi biliyor; derin ve zeki bir oğlan ile bu oğlanın sevgisini, okurları tatmin edecek bir üslupla sunuyor: İçten ve gerçekten komik diyaloglar, iç içe geçmiş ancak inandı... tümünü göster
KK'i Okumadan önce:
- MUTLU bir son Beklememenizi,
- içinden kırmızı Kalpler çıkan Bir AŞK hikayesi Okumayı beklememenizi, Ya da hatta Hiç aşk hikayesi Beklememenizi;
KK'i Okurken:
- bir Cümleyi okumadan önce, bir Önceki cümleyi SİNDİRMİŞ olmanızı,
- kitabın hepsini bir Solukta BİTİRMEMENİZİ,
KK Biterken:
- Benim de Tanımlayamadığım Pis bir psikolojiye HAZIRLIKLI olmanızı
şiddetle TAVSİYE EDERİM ;)
KK, John Green'in genel tarzında: gizemli, Büyülü, -özellikle Bu kitabı İçin- güldüren, Düşündüren, zeki Benzetmeleriyle, İnsanı ya Bezdiren ya kendine aşık Eden ince çizgisinde, önce Bir apışıp Kaldıran sonra İsyan ettirebilecek pis bir Sonlu.
ben Kitabın O ince Çizgisinde Kendine Aşık ettirdiği tarafındayım. John Green'in kurduğu bu Kağıttan Kent'in büyüsüne Kapıldım.
deneyin, Belki siz de Seversiniz ;)
*yazım Tarzı, Margo Roth Spiegelman için :)
O kadar çok övülmüş bir yazar ve bir o kadar övülmüş ve övülmeye devam edilen bir kitap.Bugüne kadar okuduğunuz Kağıttan Kentler yorumlarını bir kenara alalım lütfen başlamadan.Zira sanırsam bir ben "beğenmedim" yorumu yapacağım bu kitaba.
Beğenmedim çünkü;konuyu sevemedim.Beğenmedim çünkü;karakterler hayak kırıklığı (bkz.Benners Starling).Ve yine beğenmedim çünkü;beklentilerimi karşılamadı.
Eminim bana karşı olanlar çook olacak.Ama şimdiden şunu belirteyim;zevkler ve renkler tartışılmaz.😉
Kitabı bitirmiş olduğum şu vakit ne düşüneceğimi bilmiyorum.İnanın kitabın başını bile şimdiden unuttum.
Genelde bir kitabı güzel yazmış oldu diye (bkz.Aynı Yıldızın Altında) bir yazar,ondan sonra ne yazsa çok beğeniliyor,üstüne atlanılıyor.Her neyse,kendime bir hatırlatma;zevkler ve renkler tartışılmaz!
Ön yorumu çok uzatmışım hemen konuya geçeyim.Quentin ve Margo küçüklükten beri komşulardır.Ve küçükken de olsa iyi bir arkadaş olmışlardır birbirlerine.Sonra bu ikiliyi yıllar ayırır.İkisi de başka arkadaş çevreleri arasına karışırlar.Ama Quentin her zaman Margo'yu sever.Ulaşamayacağını bilse de.Bir gün penceresinde Margo'nun güzel yüzü belirir.Ve bir gecelik kelimenin tam anlamıyla birilerini rahatsız ederler,çılgınlık yaparlar.Bundan sonraki gün Margo kaybolur.Ve arkasında bir ipucu bırakır.Bu ipucu sadece Q'yadır.İşte bizlerde bu gizemin içinde buluruz kendimizi.
Kitabı aslında ne sevdim ne de nefret ettim.Ama bu kadar abartılınca ister istemez sevemiyor insan.
Yorumumun sonlarına yaklaşırken şunu da belirtmek istiyorum;Ben ve onun kullandığı kelimeleri,davranışlarını hiç ama hiç sevemedim."Bir kitabın gençlere(!) hitap etmesi için çeşitli argolar koymak,yeni ergen olmuş ve belirli yerinin yeni farkına varmış bir karakter yaratmak gerekir"felsefesinden yararlanılmış olması da cabası.
E,şunu da itiraf edeyim."'John Green'in kalemi'diye de bir şey var." kanısındayım.Zira başka biri bu kitabı yazmış olsaydı şöyle derdim;Bir kız olsun,şu popüler olanından.Bir erkek olsun,ezik ve sevimli olanından.Erkeğin yanına,damsız ve grubun hepsi erkek olan arkadaş grubu.Kızın yanına,zengin, zorba ve iki yüzlü arkadaş grubu. Kitaba biraz felsefe yaptıralım.Tamamdır arkadaş.Boşver kitabın dilini,üslubunu vs...
Ama John Green bu konuyu cidden okunacak hale getirmiş.Bu kitabı okumamda,yarım bırakmamamda büyük rolü var.😊
Velhasıl-ı kelam,ben tavsiye etmiyorum.Bu yorumumdan hoşnut olmayacaklardan da özür diliyorum.Biraz ağır da olmuş olabilir yorumum.Ama zevkime laf anlatmak zor diyerek yorumumu burada noktalıyorum.😊
Beklentilerinizi yüksek tutmadan, yazarın tarzını seviyorsanız okuyun derim. Yoksa okurken sıkılabilir, kitabı yarım bırakmamak için kendinizle savaşabilirsiniz.
bu kitabından sonra john green kitabı almayı bıraktım tarz aynı...ama ilk kitabı çok güzel di...
Gerçekten güzeldi. John Green'in üslubu çok iyi ama bence Aynı Yıldızın Altında'dan sonra kitap biraz kağıttan kalıyor :-)
Aynı yıldızın altında adlı kitabı John'un yazıp yazmadığından şüphe ettiren kitap.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/07/kagttan-kentler-kitap-yorumu.html
Paper Town gösterime girmeden kitabı hatırlamak amacıyla bir kez daha okumak istedim. Zaten John Green ne yazsa okurum dediğim bir yazar. En sevdiğim kitabıysa sanırım Kağıttan Kentler. Gece itibariyle kitap bitti ve özellikle yolculuk kısımlarındaki diyaloglara kahkahalarla güldüm.
Kitabı genel olarak çok seviyorum ancak son kısımda , okuyanlar bilir , olan şey ilk okuduğumda beni çileden çıkarmıştı. Margo'yu bir kaşık suda boğmak istemiştim. Ancak şimdi bir daha okuyunca kitabın sonunun çok makul olduğunu görüyorum. Zaten John Green kitapları genelde ucu açık bitiyor. Aynı hayat gibi. Yazar okuyucuya , hayattan karakterler sunuyor. Oluşturduğu karakterler asla mükkemmel değil. Ne çok yakışıklı veya güzeller ne de çok zekiler. Kendilerine göre değerleri ve kusurları var ve işte ben de yazarda tam olarak bunu seviyorum. Bence kitapları mutlu sonla bitseydi veya her şey dörtdörtlük kafamızdaki gibi olsaydı kitaplar etkileyiciliğini yitirirdi diye düşünüyorum.
http://illekitap.blogspot.com/2013/11/john-green-kagttan-kentler.html
John Green... uzun zamandır adını duyduğum ve okurların çok sevdiği bir yazar haline gelen John Green'in son çıkan kitabı "Kağıttan Kentler"i okudum. Açıkçası hiç tarzım olmayan bir türdü ama yazar hakkında öyle yorumlar okudum ki Tüyap'ta stantta görünce de tereddütlerimi bir kenara attım ve aldım...
Öncelikle yazarın ülkemizde bu kitabı haricinde iki kitabı daha var yayınlanmış. Biri "Alaska'nın Peşinde" diğeri de "Aynı Yıldızın Altında".
Hmm... yazarın diline yönelik nasıl bir yorum yapsam bilemedim. Evet sade bir dili var bu değişmez bir gerçek ama nedense ben bu kitapta... ımmm... pek sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kalem göremedim. Belki de kurgudandır bilemiyorum.
Her neyse... Ben şahsen bu kitabı sevdim mi sevemedim mi bilemiyorum. Evet bazen okurken çok sıkıldım ve kitabı yarım bırakma safhasına kadar da geldim ama bazı noktalarda da merakımı uyandırdı devam ettim. Yine de herkesin bu yazarı neden bu kadar sevdiğini anlamadım cidden. Belki de yazarı tanımak için yanlış bir kitap seçtim belki de okuduğum yorumlardan sonra çok fazla bir beklenti içine girdim... bilemiyorum...
Tam yoğun bir iş programındayken okumaya başladım kitabı belki de yorgunluğun ve yoğunluğun sonucunda kitabın durgunluğu da sıkıcı gelmiş olabilir bilemiyorum... çözemedim nedenini... :(
Bu yüzden kitaban dair çok uzun bir yorum yapamayacağım. Ancak demek istediğim bir şey o da Margo'nun kayboluşu ve bir bulmaca yapar gibi Margo'nun ipuçlarının takibi cidden çok iyiydi...
Çeviri çok güzeldi, kusursuzdu. Kapak tasarımı, ciltli oluşu, kılıfı, sayfaların kalitesi ve kitabın iç tasarımı takdire değerdi... İlk defa böyle bir kitaba sahip oldum ve cidden çok güzeldi :)
Kitabı tavsiye edebilir miyim bilemiyorum... ve cidden yazarı tanımak için kötü bir seçim yapıtğımı düşünüyorum ve bir şans daha vererek Aynı Yıldızın Altında kitabını alıp okuyacağım... Kitabı okuyup okumamayı... sizlere bırakıyorum. Tercih sizin ama kesinlikle kitaplıkta havalı duracak bir kitap diyebilirim :))
-"Kağıttan bir kiz için kağıttan bir kent." Bikere bu.soze bayildimmmm cidden bayildim !!
Öncelikle şunu itiraf edeyim. Kitabin başlarinda ciddi anlamda sıkıldim ve birakma durtusu oldukca cokk yasadim ama inat ettim ve devam ettim ki iyikide devam ettim. Ben karakteri beni kahkaha krizlerine soktu burda cok fena
Margo karakteri ise cidden bu kiz harikaydi. Yazar margo icin sanirim.cok calismis.
Kitabin iceriginde.hic bise bahsetmicem merak ediosaniz.sizde.fidin alin okuyun banane
@erennadiraksamoglu. Tskkuler sevgili bloger
Birde sayfa176,177 Quentin kendisi ile yapmiş olduğu konusma , buraya alinti olarak yazmak isterdim fakat acip okuyun bu coxugu cok sevdim
John Green'in anlatımını çok beğeniyorum oldukça akıcı. Bu kitapta yine çok güzeldi.
Ciltli, 320 sayfa
4Kasım2013 tarihinde, Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı