Stephen King, altı yıl önce yazdığı Karanlık Öykülerden sonra okurlarına yepyeni bir öykü kitabı daha sunuyor. 2007 En İyi Kısa Amerikan Öyküleri Antolojisinin konuk editörü olan King, bir yıl boyunca yüzlerce öykü okudu. Edebiyatın bu dalına olan tutkusu Karanlık Çöküncede açıkça görülüyor. Mutsuz bir pazarlamacının, arabasına aldığı dilsiz otostopçu bazen iyi bir dinleyici olabilir.Kötü kolesterolünü düşürmek için egzersiz yaptığı bisikletin kendisini esir alıp korkunç bir yolculuğa çıkardığı bir adamla da karşıla-şabilirsiniz bu öykülerde. Ayna adlı öyküdeki kör kızın küçük bir öpücük ve hafif dokunuşla yarattığı mucize farklı ve ilginç bir öykü-dür. Karanlık Çökünce, ki buna ister akşam karanlığı deyin isterseniz alacakaranlık; insan ilişkilerinin insanlıktan uzak bir biçime dönüştüğü, hiçbir şeyin aslı gibi görünmediği, hayal gücünün, karanlıklar içine dağılan gölgelere ulaşmaya çalıştığı ve gün ışığının sönüp sizi korkularınızla baş başa bıraktığı zamandır. Ve işte bu, tam Stephen King okuma zamanıdır.
Stephen King, altı yıl önce yazdığı Karanlık Öykülerden sonra okurlarına yepyeni bir öykü kitabı daha sunuyor. 2007 En İyi Kısa Amerikan Öyküleri Antolojisinin konuk editörü olan King, bir yıl boyunca yüzlerce öykü okudu. Edebiyatın bu dalına olan tutkusu Karanlık Çöküncede açıkça görülüyor. Mutsuz bir pazarlamacının, arabasına aldığı dilsiz otostopçu bazen iyi bir dinleyici olabilir.Kötü kolesterolünü düşürmek için egzersiz yaptığı bisikletin kendisini esir alıp korkunç bir yolculuğa çıkardığı bir adamla da karşıla-şabilirsiniz bu öykülerde. Ayna adlı öyküdeki kör kızın küçük bir öpücük ve hafif dokunuşla yarattığı mucize farklı ve ilginç bir öykü-dür. Karanlık Çökünce, ki buna ister akşam karanlığı deyin isterseniz alacakaranlık; insan ilişkilerinin insanlıktan uzak bir biçime dönüştüğü, hiçbir şeyin aslı gibi görünmediği, hayal gücünün, karanlıklar içine dağılan gölgelere ulaşmaya çalıştığı ve gün ışığının sönüp sizi korkularınızla baş başa bıraktığı zamandır. Ve işte bu, tam Stephen King okuma zamanıdır.
bir kaç tane güzel hikaye vardı ama açıkçası hikayelerin çoğu beni hayal kırıklığına uğrattı...
Bazı bazı öyküler ortalama bir öykücünün yazabileceği seviyedeydi. ''Willa'' öyküsüyle gizemli giriş yapılmıştı. Fakat ''Koşa Koşa'' kurgunun basitliği yüzünden sıkıntı çektirdi. ''Harvey'nin Rüyası'' kitabın en kısa öykülerinden biri olmasına rağmen en az kitabın başyapıtı ''N.'' ve ''Cehennemden Gelen Kedi'' kadar etkileyiciydi. ''Mezuniyet Günü''nde çok farklı bir şeyler denemeye çalışan, farklı bir King vardı. Gereksiz bir öyküydü. ''Günbatımı Notları'' kısmı tüm öykülerin ''neden yazıldığı ve ilhamının nereden geldiğine dair'' güzel açıklamalar vermekteydi.
Hikayelerin hiçbiri bir şaheser değildi. Ama yine de King'den ne bekliyorsanız buluyorsunuz.
Karton Cilt, 416 sayfa
2009 tarihinde, Altın Kitaplar tarafından yayınlandı