Eylül 1977: Kendisine miras kalan eski bir evde, hasta yatağında yatan yaşlı bir adam. Karanlıkta gölge misali, görünmez varlığıyla onun küçük dünyasını yerle bir eden bir yabancı. Yaşlı adamın içinde saklı imgeleri, yanıtlanmamış soruları ve silik anıları canlandıran gecenin irkilten sesleri. Kim bu yabancı? Yaşlı adamın anılarının hiçbir köşesine yerleştiremediği tehlikeli biri mi? Yoksa bütün bir ömrü boyunca bastırdığı korkunç bir suçu ele vererek ete kemiğe bürünen öteki benliği mi?Karanlıkta, unutmak ve hatırlamak üzerine bir kitap. Unutmanın rahatlatıcı dinginliği, hatırlamanın acı verici huzursuzluğu üzerine söyleyecek bir şeyleri olan sıradışı bir yapıt. Gölge Boksöründen tanıdığımız Inka Parei, Ingeborg Bachmann Ödülüne değer görülen bu son yapıtıyla bir savaş suçlusunun karanlık geçmişini aydınlığa çıkarıyor.
Eylül 1977: Kendisine miras kalan eski bir evde, hasta yatağında yatan yaşlı bir adam. Karanlıkta gölge misali, görünmez varlığıyla onun küçük dünyasını yerle bir eden bir yabancı. Yaşlı adamın içinde saklı imgeleri, yanıtlanmamış soruları ve silik anıları canlandıran gecenin irkilten sesleri. Kim bu yabancı? Yaşlı adamın anılarının hiçbir köşesine yerleştiremediği tehlikeli biri mi? Yoksa bütün bir ömrü boyunca bastırdığı korkunç bir suçu ele vererek ete kemiğe bürünen öteki benliği mi?Karanlıkta, unutmak ve hatırlamak üzerine bir kitap. Unutmanın rahatlatıcı dinginliği, hatırlamanın acı verici huzursuzluğu üzerine söyleyecek bir şeyleri olan sıradışı bir yapıt. Gölge Boksöründen tanıdığımız Inka Parei, Ingeborg Bachmann Ödülüne değer görülen bu son yapıtıyla bir savaş suçlusunun karanlık geçmişini aydınlığa çıkarıyor.
116 sayfa