Günümüzdeki Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi doğanın çetin şartlarında başlayan hikaye; ''Yaşlılar,'' dedi adam... ''Atalarının topraklarına gitmeyi tercih edeceklerdir'' Gözleri kızını buldu o anda; ''Burada fareler gibi Romalılardan kaçacağımıza, yolda ölmeyi tercih ederiz.'' Roma işgalindeki Britanya'nın soğuğunda bulunan Antonine Duvarı'nda, mucizeler için yakarışlarla dolu bir maceraya dönüşüyor... '' Bir köle ne işe yarar? O Antonine Duvarı'nın son esiriydi... ''Ben kocan kadar güçlü müyüm?'' Bu tarihi kurgu, bildiğiniz tarihi kurgulardan değil...Klişelerden arındırılmış bir maceraya hazır mısınız?
Günümüzdeki Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi doğanın çetin şartlarında başlayan hikaye; ''Yaşlılar,'' dedi adam... ''Atalarının topraklarına gitmeyi tercih edeceklerdir'' Gözleri kızını buldu o anda; ''Burada fareler gibi Romalılardan kaçacağımıza, yolda ölmeyi tercih ederiz.'' Roma işgalindeki Britanya'nın soğuğunda bulunan Antonine Duvarı'nda, mucizeler için yakarışlarla dolu bir maceraya dönüşüyor... '' Bir köle ne işe yarar? O Antonine Duvarı'nın son esiriydi... ''Ben kocan kadar güçlü müyüm?'' Bu tarihi kurgu, bildiğiniz tarihi kurgulardan değil...Klişelerden arındırılmış bir maceraya hazır mısınız?
Merakla kitaplaşmasını beklediğim hikayelerden biriydi Arunas. Macera acı hüzün ...Birçok duyguyu size yansıtıyor.Devamını da merakla bekliyorum.
http://illekitap.blogspot.com/2018/08/oyku-odabas-keltler-son-esir-arunas.html
Veee çok merak ederek aldığım, kapak tasarımına bayıldığım kitap Arunas bitti.
Öncelikle, ciddi anlamda kapak tasarımını sevdiğimi söylemeliyim. Hem cildi, hem iç kalın kapağı, hem ilk sayfadaki tasarım, hem bölümlerdeki resimli tasarımlar muhteşemdi. Tam da kitabına göreydi ve bizlerin historical romanslarda görmeyi sevdiğimiz tasarımlardandı.
Özge Odabaş'ın daha öncelerde 3 kitabını okumuştum ve kalemini biliyordum. Ancak şunu söylemeliyim ki kalemini çok güzel geliştirmiş, o kitaplardan sonra bu kitapla resmen bir çığır aşmıştı. Belki de Özge Hanım hep bu tür yazmalı çünkü kalemi bence bu türde daha güçlü.
Akıcı, merak uyandırıcı, heyecanlı, boş savaşlı, aşk dolu, romantik bir kurgusu vardı kitabın. Yabancı yazarlarda sıkça okumaya alıştığımız türdeydi ve sanki bir Türk değil de yabancı yazardan okuyormuş gibi hissettim. O kadar iyiydi bence.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, Arunas evliliklerinin henüz ilk birkaç gününün sonunda klanının saldırıya uğraması sonucunda Romalı askerlerle anlaşma yapan kocasıyla beraber klanının iyiyliği için onlarla savaşmaya başlar. Kocası Alb, Arunas'ın iyiliği için kendilerini yüzlerini göstermeyen savaşçılar olarak saklayarak Arunas'ın kadın olduğunu gizler ve bu şekilde köle olarak satılmasını engellemeye çalışır. Ancak Roma'da işler umdukları gibi gitmez. Arunas'ın yaralaman kocası yolculukları sonrasında ölür ve o sırada hamile olduğunu öğrenen Arunas için hayat daha çekilmez hale gelir. Artık yanında hayatta kalmayı başaran sayılı askeri ve kendisi bilmediği topraklarda hayatta kalmak zorundadır. Ne yazık ki hiçbir şey Arunas için iyi gitmemektedir. Uğradıkları saldırı sonucunda herkesi kaybeden ve kendisi kaçması sonucunda hayatta kalmayı başaran genç kadın, Arne ve adamları ile yeni bri maceraya adım atar. Tabi kimse onun kim olduğunu bilmemektedir.
İşler iyice sarpa sarınca, olaylar daha da karışınca ve aşk kapıyı çalınca hayatları biraz düzene girerken aslında daha da karmaşıklaşıp yaşamak için daha fazla sebepleri olmaktadır.
Alb'in Arunas'ı korumak için yaptıkları çok güzeldi. Ama Arne'nin yaptıkları... muhteşemdi.
Arne ve ekibini sevdim. Birbirlerine bu kadar güvenmeleri ve aralarındaki dostluk çok iyiydi. Arunas'a karşı tavırları, onun kadın olduğunu bilmeden önce ki halleri eğlenceliydi zaman zaman. Ama bazen de sinir ettiğini söylemeliyim.
Arunas'ın kimliğinin ortaya çıkması, sonrasında kurulan plan tam da olması gerektiği gibiydi. Her şey yolunda gidiyor gibi göründüğünde ortaya çıkan Antonius ortalığı iyi karıştırdı ve bence o şekilde ölmeyi de hak etti.
Kitabın en büyük sürprizi Lucius ve Aranwen'di. Ben bu çifti ciddi ciddi olumayı isterim çünkü çok eğlenceliler. İki savaşçı, iki inatçı keçi... daha ne olsun :)
Gailleann... bence kitabın en büyük gizemi ve merak uyandıran adamı oldu. Çünkü birden çıktı ve Arne ve ekibinin hayatını kurtardı ve onlara yeni bir hayat verdi... ama içinde oldukça gizem barındırıyor. Nedense göründüğünden daha fazlası olduğunu hissettirdi. Hele ki o son bölüm yok mu? İşte o bir sonraki kitabın bir an önce çıkmasını istememe neden oldu.
Evet, yazar okurlarına bir jest yapmış ve Keltler - Son Esir serisinin ikinci kitabı Helen'den bir bölün paylaşmıştı.
Ne diyelim heyecanla bekliyoruz. Umarım çok beklemeyiz. Zaten historical romans okumaya açız bizi bari sizler doyurun :)
Kitaplarını keyifle takip edip okuduğum en sevdiğim yazarlardan sevgili @oyku_odabas . Keltler 'ı ne zamandır merak ediyordum, nihayet okuyup bitirdim. Konu olarak historical bir roman ama konu akışı kanlı, canlı, bol aksiyonlu, yer yer eyvahlar olsun dediginiz sahneler olduğu gibi, bazı bölümleri ise okuru kahkahalar artırıyor diyebilirim. Kelt ırkından savaşçı güzel okçu Arunas ve onun merakla okunan hikayesini okurken kendimi adeta kitabın içinde hissettim. Anlatımı her zaman muhteşem olan yazara buradan kocaman Teşekkürler. Kitabın devamı için sabırsızlıkla bekliyorum.
https://birumuthayal.blogspot.com/2020/01/oyku-odabas-son-esir-arunas-keltler-i.html#more
Ayın son kitabı ve uzun ama çok uzun bir süreden sonra bu kitapla birlikte ayda 15 kitap okumuş olmaktayım. Umarım düşüş yaşamadan bu şekilde devam eder okuma hızım.
416 sayfa
18Nisan2018 tarihinde, Gitane tarafından yayınlandı