Kazananı ihanetin belirlediği bir krallık…
Trion Krallığı’nın yakışıklı prensi Ros Dillon, bir liderde olması gereken her özelliğe sahiptir. Cesareti ve zekâsıyla hem savaş alanında, hem de güç oyunlarının döndüğü krallığında her zaman bir adım önde olmayı başarır. Ancak kaderin onun için başka planları vardır: Genç adam hiç beklemediği bir ihanete uğradıktan sonra kendi krallığından bir suçlu gibi kaçmak zorunda kalır. Ölümün soğuk nefesi ensesinde olsa bile, bir gün mutlaka geri dönüp intikamını alacağına dair ant içer. Tehlikelerle dolu bir intikam savaşı…
Ros’un sığınabileceği tek yer vahşi bölge adındaki tehlikeli topraklardır. Her adımda yeni bir zorlukla karşı karşıya kalır: yırtıcı hayvanlar, zehirli su kaynakları, vahşi insanlar ve güçlü kadın savaşçılar…
Ros hayatında gördüğü en yetenekli savaşçılardan biri olan Val’la burada tanışır. Genç kadın, bu vahşi topraklarda hayatta kalabilmesi için Ros’a yardım teklifinde bulunur. Ancak her yardımın bir karşılığı vardır. İntikam ateşiyle yanan Ros, bu uğurda nelerden vazgeçecek, ne kadar ileri gidebilecektir?
Kazananı ihanetin belirlediği bir krallık…
Trion Krallığı’nın yakışıklı prensi Ros Dillon, bir liderde olması gereken her özelliğe sahiptir. Cesareti ve zekâsıyla hem savaş alanında, hem de güç oyunlarının döndüğü krallığında her zaman bir adım önde olmayı başarır. Ancak kaderin onun için başka planları vardır: Genç adam hiç beklemediği bir ihanete uğradıktan sonra kendi krallığından bir suçlu gibi kaçmak zorunda kalır. Ölümün soğuk nefesi ensesinde olsa bile, bir gün mutlaka geri dönüp intikamını alacağına dair ant içer. Tehlikelerle dolu bir intikam savaşı…
Ros’un sığınabileceği tek yer vahşi bölge adındaki tehlikeli topraklardır. Her adımda yeni bir zorlukla karşı karşıya kalır: yırtıcı hayvanlar, zehirli su kaynakları, vahşi insanlar ve güçlü kadın savaşçılar…
Ros hayatında gördüğü en yetenekli savaşçılardan biri olan Val’la burada tanışır. Genç kadın, bu vahşi topraklarda hayatta kalabilmesi için Ros’a yardım teklifinde bulunur. Ancak her yardımın bir karşılığı vardır. İntikam ateşiyle yanan Ros, bu uğurda nelerden vazgeçecek, ne kadar ileri gidebilecektir?
Yazar her zamanki tarzından farklı olarak fantastik bir kurgu ile bizlerle. Daha önce bu kurguyu bir yere kadar okumuş olmama rağmen kitap olarak okumanın yeri bir farklı oluyor. Zaten yazarın kalemine hayranım. Özellikle kadın karakterlerin sert, kendine yeten tavırlarını okuyucuya çok güzel yansıtıyor ve ben bu tarz karakterleri okumayı çok seviyorum.
Gelelim kitabımızın konusuna. Büyük bir ihanete uğrayan Prens Ros kendini Vahşi bölgede bulur. Vahşi bölgede yaşamak çok zorlu. Ros ve Zek daha ilk andan itibaren zaten zor durumdalar. Karşılarına Val’in çıkması ise onlar için büyük bir şans olacaktı.
Kitapta birçok karakter var ve her bir karakterinde bence kendine ait müthiş hikayeleri var. Bu kadar çok karakter olmasına rağmen ana karakterler çok güçlü. Val ise yaşadıkları ile ayrı bir kitap konusu.
Tek sıkıntım son olayların çok hızlı akması. Oysa daha ayrıntı isterdim. Neyse ki hikaye burada kalmayacak ve devamı gelecekmiş. Ben de merakla bekleyeceğim.
http://birumuthayal.blogspot.com/2020/06/selvi-atc-vahsi.html#more
Yazarın her yeni kitabını severek okuyorum. Yazarın ismini görmem bile kitabını alıp okumama yetiyor.
Yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/06/selvi-atc-vahsi-vahsi-1.html
Ne olursa olsun, başlarına ne gelirse gelsin asla ama asla yılmıyorlardı. Düşüyor, yeniden, yeniden ve yenden kalkıyorlardı. Tıpkı daha önceleri Ros'un savaşçılarını eğitirken söylediği gibi... Vazgeçmek yoktu!
***
Tanrı, ondan her şeyini almıştı. Ve sonra tüm bunların yerine ona Val'ı vermişti. Belki de onu, Val'a vermişti. Kim bilir! Ah! Nola, Ros'un kalbini terk etmiş değildi. Asla! Ona aşkının hepsini sonuna kadar vermişti. Ve onun intikamını en vahşi şekilde alacaktı. Fakat sevgisini de Val'a akıtıyordu. Bir nehir gibi kimi zaman durgun, kimi zaman coşkunlukla...
***
"Eğer başarırsan, dediğim gibi olacak. Val, asla bunu bilmeyecek ve burada söyledikleri gibi... Onu sahipleneceksin, Ros! Çünkü en azından bunu ona borçlu olacaksın."
Ros'un gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ona, hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle bakıyordu. "Nola'dan sonra kalbimi ona vermemi mi istiyorsun? Bunu gerçekten elimde olduğunu mu sanıyorsun?"
"Kalbini ver demiyorum. Sevgini ve saygını ver diyorum. Bunları elbette yapabilirsin!" Zek, dilinde zehir gibi hissettiren sözleri sona saklamıştı. Ancak bunu yapmak zorunda hissediyordu. "Eğer yapmazsan... Bir daha ne bağlılığımla ne de varlığımla yanında olmayacağım."
Ros, inanamıyormuş gibi başını iki yana salladı. "Val, senin için bu kadar önemli mi?"
"Yüce kalbi önemli! Eğer o değerli kalbini birine verecek olursa bundan sağ çıkmayacak bir kadın. Nereden bildiğimi sorma! İnan bana sadece hissediyorum!" Bu konuda yalan söylemiyordu. Gerçekten nereden bildiğini bilmiyordu fakat onun kalbinin kırıldığında, Val'ın bu kırgınlıktan sağlam çıkamayacağını bir şekilde hissediyordu.
***
"Bir mucize olmayacak, değil mi?" Yaşlı, yeşil gözleri Kav'ın siyah gözlerini buldu.
Genç adam önce yutkundu, ardından başını iki yana salladı. "Artık kabullenmemiz gerekiyor, efendim."
Kadının bakışları suçlayıcı bir hal aldı. Fakat yüzünden kırgınlık akıyordu. "O zaman sen, kabullendiğini söylüyorsun!"
Adam, göğsünden bir mızrak yemiş gibi olduğu yerde sırtını dikleştirdi ve keskin bir nefes aldı. "Kabullenemeyeceğim tek şey, benim yanlış bir adımımla sizin hayatınıza son vermektir... Efendim!"
Flora onun doğru söylediğini biliyordu. İlk defa, yan yana durdukları yıllar boyunca ilk defa gözlerinden akanları, yüreklerinde sakladıklarını açığa çıkarmak için birkaç kelime sarf etmişlerdi. Halbuki onlar sadece gözleriyle konuşurlardı. Kalplerinin birbirine kenetlendiğini de gözlerinden okumuşlardı, birbirleri olmadan yapamayacaklarını anladıkları anı da! Ama hiç dinlendirmemişlerdi.
Karton Cilt, 416 sayfa
2020 tarihinde, NEMESİS tarafından yayınlandı