Kendi Gök Kubbemiz, Türk şiir coğrafyasına hükmedenbir payitaht, geçmiş ile gelecek arasında kurulmuşsağlam bir köprü, duygu ve düşüncelerimizin dezengin bir arşividir. Yahya Kemalin şiiri, bu kitapta bir uygarlık tasarımı olarak yer almıştır. Gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı, bu tasarımın şiir dünyasında buluşurlar. Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemizin altında yerli hayatın tam bir ansiklopedisini kurgulamıştır. Sözün manevi derinliği, bu eserin sayfalarında musikininses iklimine karışır ve mimari ile gündelik hayat, toplumsal varoluşa kişilik kazandırır. Sonuçta anlatılan bizim hikâyemiz, coğrafyadan vatana doğru uzanan tarihsel yolculuğumuzdur.Titiz sözcük işçiliği, temelleri uygarlık toprağımıza atılmış biçim anlayışı ve önerdiği hayat felsefesi üzerinde yükselen bu poetik zirve, Türk şiiri adına dikilmiş görkemli anıtlardan birisi olarak çağdaş edebiyatımızda yerini almıştır.Kendi Gök Kubbemiz, kendi kültür atlasımızdır. TADIMLIKHAYAL ŞEHİRGit bu mevsimde, gurup vakti, Cihangirden bak!Bir zaman kendini karşındaki rüyâya bırak!Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine,Çevirir camları birden peri kâşânesine.Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yakaBenzer üç bin sene evvelki mutantan şarka.Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden,Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen,Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârıBöyle mâmûr eder ettikçe hayâl Üsküdarı.O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir;Bu ateşten yaratılmış yapılar fânîdir;Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı.Az sürer gerçi fakîr Üsküdarın saltanatı;Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına;Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına,Ezelî mağfiretin böyle bir iklîmindeAltının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de.Halkının hilkati her semtini bir cennet edenKarşı sâhilde, karanlıkta kalan her tepeden,Gece, birçok fıkarâ evlerinin lâmbalarıEn sahîh aynadan aksettiriyor Üsküdarı.
Kendi Gök Kubbemiz, Türk şiir coğrafyasına hükmedenbir payitaht, geçmiş ile gelecek arasında kurulmuşsağlam bir köprü, duygu ve düşüncelerimizin dezengin bir arşividir. Yahya Kemalin şiiri, bu kitapta bir uygarlık tasarımı olarak yer almıştır. Gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı, bu tasarımın şiir dünyasında buluşurlar. Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemizin altında yerli hayatın tam bir ansiklopedisini kurgulamıştır. Sözün manevi derinliği, bu eserin sayfalarında musikininses iklimine karışır ve mimari ile gündelik hayat, toplumsal varoluşa kişilik kazandırır. Sonuçta anlatılan bizim hikâyemiz, coğrafyadan vatana doğru uzanan tarihsel yolculuğumuzdur.Titiz sözcük işçiliği, temelleri uygarlık toprağımıza atılmış biçim anlayışı ve önerdiği hayat felsefesi üzerinde yükselen bu poetik zirve, Türk şiiri adına dikilmiş görkemli anıtlardan birisi olarak çağdaş edebiyatımızda yerini almıştır.Kendi Gök Kubbemiz, kendi kültür atlasımızdır. TADIMLIKHAYAL ŞEHİRGit bu mevsimde, gurup vakti, Cihangirden bak!Bir zaman kendini karşındaki rüyâya bırak!Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine,Çevirir camları birden peri kâşânesine.Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yakaBenzer üç bin sene evvelki mutantan şarka.Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden,Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen,Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârıBöyle mâmûr eder ettikçe hayâl Üsküdarı.O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir;Bu ateşten y... tümünü göster
Bendeki eser Milli Eğitim Basımevi'nin 100 Temel Eser serisinden İstanbul 1969 basımlı olanı.
Üç bölüme ayrılan eserin ilk bölümü olan Kendi Gök Kubbemiz, Türk tarihi ağırlıklı lirik şiirleri ile dikkat çekiyor. Bir mısrası ile esere ismini veren Süleymaniye’de Bayram Sabahı şiiri ile başlayan bölümde ister istemez Münir Nurettin Selçuk’un nefis sesinin eşlik ettiği Bir Başka Tepeden ve büyük ihtimal bir çoğumuzun ödev konusu olan Akıncı gibi coşku dolu şiirler yer almakta.
2. bölüm olan Yol Düşüncesi ise şairin çok sevdiği annesinin erken ölümünün etkilerini taşıyan melankolik ölüm ve ahiret konulu şiirlerinden oluşmakta. En bilinenlerden olan Sessiz Gemi, kişisel olarak çok sevdiğim ve lise zamanında hakkında inceleme hazırladığım Rindlerin Akşamı, Geçiş ve Gece Bestesi öne çıkan şiirler.
Son bölüm olan Vuslat ise aşk temalı şiirlere ayrılmış. Bölüme adını veren Vuslat, Geçmiş Yaz, Eski Mektup, Özleyen ve Endülüs’te Raks en bilinenlerden.
Tüm şiirlerin aruz vezni ile yazılmış olmasından başka ağırlıklı bir ortak noktaları da yoğun İstanbul sevgisi olsa gerek. Hemen her semtine ayrıca şiir yazmış olan şair en umulmadık şiirde bile bir mısrada İstanbul’un bir semtini anmadan duramamış. Dolayısıyla eserin en güzel yanlarından biri de İstanbul’u Yahya Kemal’in gördüğü gibi görebilme şansı vermesi. O canlı anlatımla, o coşkuyla o dönemlere götürüp baktırabilmesi.
Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı/Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı/Hülyası kalmayınca hayatın ne anlamı var/ Bitsin artık bu beyhude sonbahar ...
176 sayfa