İnsanların Kana Göre Sınıflara Ayrıldığı, Bir Düzen… Büyülü, Tanrısal Yetenekleriyle Diğerlerine Hükmeden Gümüşler, Onların Gölgesinde Hayatta Kalmaya Çalışan, Sıradan Kızıllar… İktidar Tehlikeli Bir Oyundur. Peki, Kazanmak İçin Ne Kadar Kan Kaybetmek Gerekir? Kanla Bölünmüş Bir Dünyada, Kazananı Belirsiz Bir Varoluş Mücadelesi…
Mare Barrow'un dünyasında kanın rengi, varoluşun biçimini belirlemektedir. Doğaüstü yeteneklerle donatılmış Gümüşler, köle gibi çalıştırdıkları ve savaşta ölüme gönderdikleri Kızıllara hükmetmektedir.
Yoksul bir Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare, talihsiz olaylar sonucu bir Gümüş sarayında çalışmaya başlar. Ancak Kızılların başkaldırı hareketini örgütleyen Kırmızı Muhafızlar'ın davasını ateşleyecek kıvılcımın kendi parmaklarının ucunda ol-duğunu fark edince bambaşka bir oyunun ortasında kalır. Yalanlar üzerine kurulu bir düzende Kızılların Gümüşlere, bir prensin diğer prense ve Mare'nin kendi kalbine karşı mücadele ettiği bu tehlikeli oyunda tek mutlak gerçek, ihanettir.
"Romantizm ve devrimin çarpıştığı, iktidar ve adaletin düelloya çıktığı, içinizi yakacak, hayal gücünüzü ateşleyecek bir macera."
-USA Today-
"Aveyard, muhteşem bir evren yaratmış. Irk eşitsizliği, refahın adaletsiz dağılımı, çevre kirliliği, savaşlar, siyasi yozlaşma ve medyanın ürkütücü gücü gibi sorunları yansıtan bu evrenin içine çekileceksiniz."
-VOYA-
"İstikrarsız bir dünyada, güçlü bir başkahraman."
-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)
İnsanların Kana Göre Sınıflara Ayrıldığı, Bir Düzen… Büyülü, Tanrısal Yetenekleriyle Diğerlerine Hükmeden Gümüşler, Onların Gölgesinde Hayatta Kalmaya Çalışan, Sıradan Kızıllar… İktidar Tehlikeli Bir Oyundur. Peki, Kazanmak İçin Ne Kadar Kan Kaybetmek Gerekir? Kanla Bölünmüş Bir Dünyada, Kazananı Belirsiz Bir Varoluş Mücadelesi…
Mare Barrow'un dünyasında kanın rengi, varoluşun biçimini belirlemektedir. Doğaüstü yeteneklerle donatılmış Gümüşler, köle gibi çalıştırdıkları ve savaşta ölüme gönderdikleri Kızıllara hükmetmektedir.
Yoksul bir Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare, talihsiz olaylar sonucu bir Gümüş sarayında çalışmaya başlar. Ancak Kızılların başkaldırı hareketini örgütleyen Kırmızı Muhafızlar'ın davasını ateşleyecek kıvılcımın kendi parmaklarının ucunda ol-duğunu fark edince bambaşka bir oyunun ortasında kalır. Yalanlar üzerine kurulu bir düzende Kızılların Gümüşlere, bir prensin diğer prense ve Mare'nin kendi kalbine karşı mücadele ettiği bu tehlikeli oyunda tek mutlak gerçek, ihanettir.
"Romantizm ve devrimin çarpıştığı, iktidar ve adaletin düelloya çıktığı, içinizi yakacak, hayal gücünüzü ateşleyecek bir macera."
-USA Today-
"Aveyard, muhteşem bir evren yaratmış. Irk eşitsizliği, refahın adaletsiz dağılımı, çevre kirliliği, savaşlar, siyasi yozlaşma ve medyanın ürkütücü gücü gibi sorunları yansıtan bu evrenin içine çekileceksiniz."
-VOYA-
"İstikrarsız bir dünyada, güçlü bir başkahraman." ... tümünü göster
Bu kitapta kimseye güvenmeyin. Zira büyük hayal kırıklıkları peşinizi bırakmaz. Şuan bende aynen o durumdayım. Nereden başlayayım? En iyisi baştan başlamak. Kızıl kızın değişen hayatının en başından…
Mare Barrow, kızıllar ve gümüşler olarak ikiye ayrılmış bir dünyanın içinde yaşayan, yankesicilik yapan, beni çok etkileyen bir karakterdi. Bir gün karşısına Cal adında hayatında köklü bir değişikliğe neden olacak yakışıklı biri çıkıyor. Onunla tanıştıktan sonra da Kraliyet muhafızları Mare için geliyor ve ona sarayda hizmetçi olarak işe alındığını söylüyorlar. Ve sonra olaylar külkedisi hikâyesinin korku versiyonu gibi ilerliyor. Kızıllar; aşağılanan, hor görülen, köle gibi çalıştırılan insanlardan oluşuyor. Gümüşler; ülkeyi yönetenler, rahatlık içinde yaşayan, kurnaz ve soğuk tipler. Kendilerini üstün bir ırk olarak görüyorlar ve kızıllar üstündeki güçlerini acımasız bir biçimde kullanıyorlar. Mare, saraya alındıktan sonra farkında olmadan ve aslında hiç haberi olmayan bir takım güçlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Ve bu da aslında süre gelen savaşın yön değiştirmesine neden oluyor. Artık kızılların umudu var. Belki de bir kızıl kraliçeleri.
Epey şiirsel bir anlatım oldu sanırım? J Olaylar ilk sayfadan son sayfaya kadar düzenli bir artışla ilerledi. Yani işin içindeki hareketliliği siz düşünün. Kitaptaki karakterleri anlayabilmek için kafa patlattım ama bazıları hiç renk vermedi. Bazıları ise kendilerini baştan gösterdi. Sarayın içinde çok sır ve güvenilmeyen bir ton insan vardı. Ve Mare bu insanların arasında inandığı yolda ilerlemekte kararlıydı. Güçlü bir o kadar da korkaktı. Ama korkusunu hiç belli etmedi. Her şey böyle vahşet ve kaybedilmişlik ile sonlanacak dediğim an ufacık bir ışık yanıp söner gibi oldu. Şimdi ise o ışık var mı yok mu diye 2.kitabı beklemek zorundayım. Daha fazla ne diyebilirim bilmiyorum. Tek kelimeyle harikaydı. BAYILDIM!
Herkes herkese ihanet edebilir.
-Kitabı özetleyecek bir cümle seçerseniz hangisi olur? Sorusuna en iyi cevap.-
Hikâyelerde, eski masallarda, bir kahraman gelirdi. Ama benim bütün kahramanlarım ya gitmiş ya da ölmüştü.
Biz aynı değiliz ve asla da olmayacağız.
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/01/yorum-kzl-kralice-victoria-aveyard.html
Güzel bir kapak, çoğunluğun ölüp bittiği yorumlar... Halbuki ilk bölümler gerçekten sarmıştı. Bunlar az sonra saydıracağım kitabı okumamın basit nedenleri.
Aşk üçgeni benim için uygun bir tanım olamayacak burada. İlla üç taraf barındıran bir isim bulmak zorunda olsaydım da ben buna... tost derdim. Çünkü kız tam bir kaşar.
Kızın özel güçleri vardır + kız bir başka güzeldir, oğlan büyülenir. (Kız⇔Oğlan)
Kıza tehlike yaklaşır, oğlan kızı korur. (Kız⇔Oğlan)
Kıza başka oğlanlar yaklaşır, oğlan kıskanır. (Kız⇔Oğlan)
Klişeler, klişeler...
Tamam yaratılanları sevelim Yaradan'dan ötürü de, bu türdeki bir sevgi de bu kadar ucuz bu kadar basit olmasın ya. Formülü öğrenen kitap yazıyor arkadaş.
Koyduğu ögeleri (misal o güçler) sağlamlaştırmak yerine yazar her şeyden katmış biraz ondan biraz bundan... E çorba olmuş bu!
(Bilmiyorum belki de biraz acıkmışımdır, şu an başka benzetme bulamıyorum gerçekten xD)
Yeni Zaman diye bir milattan bahsediliyor ve bunun üzerinden 300 küsür de yıl geçmiş. Bu zamanda, iyi güzel, çeşit çeşit yapılardan bahsediliyor da iş teknolojiye gelince daha araba diyor, motor diyor, kulaklığıyla falan ekranlı bilgisayar diyor. Bırak ya, at arabası kullanan nesil uçağı gördüğünde n'aparsa bizim şu an o tür tepki verebileceğimiz bir şeyler beklerdim.
Sevgili yazar;
Sonuç olarak; darbecilerin, teröristlerin (ba ba ba, ölümleri bir amaca hizmet edecekmiş, bari biraz üzülüyormuşsun gibi yapsaydın pislik) ve bir de hastalık derecesindeki aptalların kafasına mı bakmış olduk yani? Bravo ya, gerçekten güzel kafaymış.
OLAĞANÜSTÜ harika bir kitap BAYILDIM bence hemen alıp okumaya başlamalısınız.Gerçekten harika bir kitap
Neredeyse her sayfasında ağzım açık kaldı. Çok şaşırtıcı olaylar barındırıyor , hiç beklenmedik şeyler oluyor. Bir solukta okudum. Çok merak uyandırıcıydı. İçindeki aşk da beni kitaba daha da bağladı. Şiddetle tavsiye ediyorum.
Fazlaca beğenen kısımdayım sanırım...bir çok yerde bi dış sesin çıkıp "su.... toprak.... ateş ..... hava.... geçmişte 4 ulus uyum içinde yaşıyorduuuu .......... " 😅 demesini bekledim durdum😂😂😂 belkide çok beğenmemin sebebi böyle bir benzetmeyi yapmamdır .
Çok çok iyiydi bu seriye merakla heyecanla başladım, duyduğum övgüler de beklentimi karşıladı diyebilirim o kadar sürükleyiciydi ki 2 günde bitirdim. merakla devamını en ksıa süreede alacağım.
Mart ayının ilk kitabını distopya türünden seçtim. Seri dört kitaptan oluşuyor. Devam kitapları henüz temin etmedim ama ilk kitap elimdeyken bekletmeyip hemen okudum.
İnsanların kana göre sınıflara ayrıldığı bir düzen... Bir tarafta büyülü, tanrısal yetenekleriyle diğerlerine hükmeden gümüşler, diğer tarafta gümüşlerin gölgesinde hayatta kalmaya çalışan, sıradan kızıllar...
Kızıl kasabasında yaşayan on yedi yaşındaki Mare Barrow, gecenin bir yarısı yabancı biriyle karşılaşması sonucu ertesi gün hayatı büyük bir değişime uğrar ve kendini Gümüş Sarayında çalışırken bulur. O andan itibaren entrikalar, oyunlar ve yalan dolu bir hayata merhaba diyor. Tehlikeli bu oyunda öyle bir final yapmış ki yazar böyle bir ters köşe beklemiyordum açıkçası. Kurgu ile ilgili fazla derine inmiyorum. Spoiler olmasın!! Ama en kısa sürede serinin diğer kitaplarını da temin edip seriyi tamamlayacağım.
Ciltli, 392 sayfa
2015 tarihinde, Pegasus tarafından yayınlandı