1930’lu yıllarda İstanbul’da, hâlâ sayfiye görünümünü koruyan Kızıltoprak’ta bir köşk… Akşam yemeği için sofrada buluşmuş aile bireyleri sohbet ediyor: Büyük anneanne Şair Leyla Hanım, babası Hekim İsmail Paşa’nın saraylıları muayene ederken yaşadığı gülünç zorluklardan başlıyor, meşk arkadaşı hanende İbrahim’le doldurduğu plaktan bahisle söze devam ediyor…
Leyla Hanım’ın kızı Feride, babası Giritli Sırrı Paşa’nın görevi dolayısıyla bulunduğu Osmanlı şehirlerindeyken derlediği manileri topladığı sepeti hazırlıyor, yemekten sonra ailece niyet çekilecek… Feride Hanım’ın kızı Nezihe, komşuları Prenses Tevhide’nin o gün verdiği davetten bahsediyor, orada rastladığı ve uzun zamandır görmediği Kadıköylü dostlarını anlatıyor…
Leyla Hanım’ın damadı Mehmet Ali Ayni Bey, Osmanlı dönemindeki valilik anılarından bahsediyor, yazdığı kitaplardan örnek göstererek torunlarına da yazmalarını tembihliyor… Evin en küçüklerinden Nezih, bütün olan biteni dikkatle takip ediyor. Dedesinin tembihini tutacak ve yarım yüzyıl sonra bu aile ortamını, bireylerinin hikâyeleriyle birlikte kaleme alacak…
Sofradaki o küçük çocuğun yazdığı bu kitap idarecilerle, yazarçizerlerle, bestekârlarla dolu bir İstanbul ailesinin yedi kuşağının hikâyesinin son iki yüzyılını ilk ağızdan anlatıyor. Gözden geçirilerek genişletilen bu yeni baskıya, aile arşivinden, yarısından çoğu ilk kez yayımlanan 200’e yakın fotoğraf ve belge eşlik ediyor.
1930’lu yıllarda İstanbul’da, hâlâ sayfiye görünümünü koruyan Kızıltoprak’ta bir köşk… Akşam yemeği için sofrada buluşmuş aile bireyleri sohbet ediyor: Büyük anneanne Şair Leyla Hanım, babası Hekim İsmail Paşa’nın saraylıları muayene ederken yaşadığı gülünç zorluklardan başlıyor, meşk arkadaşı hanende İbrahim’le doldurduğu plaktan bahisle söze devam ediyor…
Leyla Hanım’ın kızı Feride, babası Giritli Sırrı Paşa’nın görevi dolayısıyla bulunduğu Osmanlı şehirlerindeyken derlediği manileri topladığı sepeti hazırlıyor, yemekten sonra ailece niyet çekilecek… Feride Hanım’ın kızı Nezihe, komşuları Prenses Tevhide’nin o gün verdiği davetten bahsediyor, orada rastladığı ve uzun zamandır görmediği Kadıköylü dostlarını anlatıyor…
Leyla Hanım’ın damadı Mehmet Ali Ayni Bey, Osmanlı dönemindeki valilik anılarından bahsediyor, yazdığı kitaplardan örnek göstererek torunlarına da yazmalarını tembihliyor… Evin en küçüklerinden Nezih, bütün olan biteni dikkatle takip ediyor. Dedesinin tembihini tutacak ve yarım yüzyıl sonra bu aile ortamını, bireylerinin hikâyeleriyle birlikte kaleme alacak…
Sofradaki o küçük çocuğun yazdığı bu kitap idarecilerle, yazarçizerlerle, bestekârlarla dolu bir İstanbul ailesinin yedi kuşağının hikâyesinin son iki yüzyılını ilk ağızdan anlatıyor. Gözden geçirilerek genişletilen bu yeni baskıya, aile arşivinden, yarısından çoğu ilk kez yayımlanan 200’e yakın fotoğraf ve belge eşlik ediyor.
Karton Cilt, 464 sayfa
2016 tarihinde, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı