Karl Marx ve Friedrich Engels’in, Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme aldıkları Komünist Manifesto, 1848 Şubat’ında, tüm Avrupa’nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Londra’nın gösterişsiz bir basımevinde basıldı. Bilimsel sosyalizmin kitlesel siyaset sahnesine çıkışının ilk ciddi işareti olan Manifesto, yayınlandığı günden bu yana en çok okunan ve en çok tartışılan toplumsal ve siyasal metinlerden biri olmakla kalmadı, daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturdu, dünyanın değişmesinde ve milyonlarca insanın yaşamında belirleyici bir rol oynadı. Modern çağda başka hiçbir siyasal hareket, döneminin toplumsal, ekonomik ve sınıfsal koşullarını kavrayışındaki derinlik, çözümleyişindeki gözüpeklik ve üslubunun gücü bakımından, Manifesto’yla kıyaslanabilecek bir metin ortaya çıkaramadı.
Bugün Marxçı hareketin temel belgesi ve devrimci bir klasik sayılan Komünist Manifesto’yu, Marx ve Engels’in daha sonraki basımlara yazdıkları önsözler eşliğinde, Celâl Üster ve Nur Deriş’in 1978’de yaptıkları çevirinin gözden geçirilmiş basımıyla ve Manifesto’nun Türkiye ve Türkçedeki serüvenine ışık tutan bir önsözle sunuyoruz.
Karl Marx ve Friedrich Engels’in, Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme aldıkları Komünist Manifesto, 1848 Şubat’ında, tüm Avrupa’nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Londra’nın gösterişsiz bir basımevinde basıldı. Bilimsel sosyalizmin kitlesel siyaset sahnesine çıkışının ilk ciddi işareti olan Manifesto, yayınlandığı günden bu yana en çok okunan ve en çok tartışılan toplumsal ve siyasal metinlerden biri olmakla kalmadı, daha sonraki sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturdu, dünyanın değişmesinde ve milyonlarca insanın yaşamında belirleyici bir rol oynadı. Modern çağda başka hiçbir siyasal hareket, döneminin toplumsal, ekonomik ve sınıfsal koşullarını kavrayışındaki derinlik, çözümleyişindeki gözüpeklik ve üslubunun gücü bakımından, Manifesto’yla kıyaslanabilecek bir metin ortaya çıkaramadı.
Bugün Marxçı hareketin temel belgesi ve devrimci bir klasik sayılan Komünist Manifesto’yu, Marx ve Engels’in daha sonraki basımlara yazdıkları önsözler eşliğinde, Celâl Üster ve Nur Deriş’in 1978’de yaptıkları çevirinin gözden geçirilmiş basımıyla ve Manifesto’nun Türkiye ve Türkçedeki serüvenine ışık tutan bir önsözle sunuyoruz.
Hayır 9 versem olmaz, 2 versem olmaz ne versem olmaz...
Çünkü savunduğum bir olay değil yazanlar...
Ama sırf savunmuyorum diye de çamur atacak değilim... Yine de okurken hayli sinirlendiğimi ve anlamakta zorlandığımı söyleyebilirim...
Okuyun derim...
Her devrimcinin, komünistin başucu kitabı. Güncelliğini koruyan, bu köhne düzenin işleyişini gözler önüne seren ve kurtuluşa doğru yol gösteren bir şaheser.
İlahi kitaplardan sonra insanlığı en çok etki altında bırakan kitap Komünist Manifesto'dur.
Marx ve Engels ezilen insanlara seslenirler. ''Zincirlerinizden başka kaybedecek birşeyiniz yok. Oysa karşılığında kazanacak bir dünya var. Dünya'nın bütün işçileri birleşin'' gibi çok etkileyici ve sloganik bir cümleyle bitirirler kitaplarını.
Ahlak ve din ile ilgili konularda neyi neden söylediklerini, bizzat bu kavramlara mı yoksa kullanılmasına mı karşı olduklarını bir de onlardan dinleyin.
Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok. Kazanacakları bir dünya var.
Komünizmi engelleyenlerin, engellemek isteyenlerin duyduğu korkuları anlatıyor. Özellikle Avrupa'nın çekingesinden bahseder. Güçlü her zaman güçlü kalmamalıdır.
Karton Cilt, 128 sayfa
2014 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı