Kral bu, ebediyet varken tek bir ölümlü bedenle niye yetinsin. Boşuna mı “kral öldü, yaşasın kral” demişler? İşte bu ölümsüz olan, kralın ikinci bedenidir.
Peki, yazarların eserleri de ölümsüz değil midir? Öyleyse, Michon’a göre, onların da iki bedeni olmalıdır. Türlü türlüdür yazarlar. Samuel Beckett mesela. Vakur ve kendinden emin, saltanat sürer edebiyatta. Bazılarının ise edebî talihi rast gider, tıpkı Gustave Flaubert gibi. William Faulkner’lar da vardır, hırsla, inatla kuşanırlar ebedi bedenlerini. Ama herkes bir Beckett, bir Flaubert, bir Faulkner değildir elbette…
Kral olmaya biraz fazla heves eden yazar bunu kendisi için acı, okur için ise hayli eğlenceli bir şekilde deneyimler. Ve biricik ölümlü bedeniyle ortada öyle çırılçıplak kalıverir, Michon’dan söylemesi.
“Kralın, bilindiği gibi, iki bedeni olur: biri metnin tahta oturtup kutsallaştırdığı ebedi, hanedan soyundan gelen beden, isteğe göre Shakespeare, Joyce, Beckett ya da Bruno, Dante, Vico, Joyce, Beckett denen, ama aslında gelip geçici kılıklara bürünse de hiç değişmeyen ölümsüz beden; bir de ölümlü, işlevsel, göreceli beden, çürüyüp gidecek, adına kâh yalnızca ve yalnızca Dante denen, o zaman yassı burnunun üstüne kafasına küçük bir başlık geçirmiş birininkine, kâh yalnızca Joyce denen, öyle olunca yüzükler takmış, şaşkın, miyop birininkine, kâh yalnızca Shakespeare denen, o zaman da Kraliçe Elizabeth dönemi yakalıklarından takmış tombul bir rantiyeninkine dönüşen kılık.”
İlk kitabımız. Küçük ama küçük bedeninde bin bir kitap barındıran bir kitap. Pierre Michon hayatı hayatların içinden anlatan bir yazar çünkü. Plutarkhos'tan miras bir geleneği sürdürüyor. Kralın Bedenleri'nde Beckett'a, Flaubert'e, Faulkner'a, Hugo'ya dokunuyoruz, insanlık macerası birbirine eklenen hayatlardan oluşuyor. “Madame Bovary bütün kadınlardır” bu macerada, kitap “Homeros'tan bu yana biçimlendirilen küçük keyif ve kör bir kadrandır” ve - Svvedenborg'un da bize öğrettiği üzere - “çok büyük bir insandır” gökyüzü.
Kral bu, ebediyet varken tek bir ölümlü bedenle niye yetinsin. Boşuna mı “kral öldü, yaşasın kral” demişler? İşte bu ölümsüz olan, kralın ikinci bedenidir.
Peki, yazarların eserleri de ölümsüz değil midir? Öyleyse, Michon’a göre, onların da iki bedeni olmalıdır. Türlü türlüdür yazarlar. Samuel Beckett mesela. Vakur ve kendinden emin, saltanat sürer edebiyatta. Bazılarının ise edebî talihi rast gider, tıpkı Gustave Flaubert gibi. William Faulkner’lar da vardır, hırsla, inatla kuşanırlar ebedi bedenlerini. Ama herkes bir Beckett, bir Flaubert, bir Faulkner değildir elbette…
Kral olmaya biraz fazla heves eden yazar bunu kendisi için acı, okur için ise hayli eğlenceli bir şekilde deneyimler. Ve biricik ölümlü bedeniyle ortada öyle çırılçıplak kalıverir, Michon’dan söylemesi.
“Kralın, bilindiği gibi, iki bedeni olur: biri metnin tahta oturtup kutsallaştırdığı ebedi, hanedan soyundan gelen beden, isteğe göre Shakespeare, Joyce, Beckett ya da Bruno, Dante, Vico, Joyce, Beckett denen, ama aslında gelip geçici kılıklara bürünse de hiç değişmeyen ölümsüz beden; bir de ölümlü, işlevsel, göreceli beden, çürüyüp gidecek, adına kâh yalnızca ve yalnızca Dante denen, o zaman yassı burnunun üstüne kafasına küçük bir başlık geçirmiş birininkine, kâh yalnızca Joyce denen, öyle olunca yüzükler takmış, şaşkın, miyop birininkine, kâh yalnızca Shakespeare denen, o zaman da Kraliçe Elizabeth dönemi yakalıklarından takmış tombul bir rantiyeninkine dönüşen kılık.”
İlk kitabımız. Küçük ama küçü... tümünü göster
Karton Cilt, 1. baskı, 108 sayfa
Ocak2019 tarihinde, Kıraathane Yayınevi tarafından yayınlandı