Ayşe, neredeyse bebekliğinden beri, çevresinde olan biten her şeye dikkat eden bir çocuktu. Önce mamaları, kokuları seçti. Sonra, sırayla, bazı patikleri giymemek için bağırıp ağladı, annesi elinden tutunca huysuzlandı, yemek seçti, hep pilav yemek istedi, köfteye bayıldı. Şimdi on yaşında. Beğenileri çok değişti elbette. Güzel yürümek istiyor, saçlarını hep dağınık bırakmayı seviyor. Hep pantolon giyiyor. Asla etek giymiyor. Pembeyi çok seviyor ama, kahverengini hiç sevmiyor. Bu yüzden, bazen annesini kızdırıyor. Bakalım daha büyüyünce bu işler nasıl olacak?
Ayşe, neredeyse bebekliğinden beri, çevresinde olan biten her şeye dikkat eden bir çocuktu. Önce mamaları, kokuları seçti. Sonra, sırayla, bazı patikleri giymemek için bağırıp ağladı, annesi elinden tutunca huysuzlandı, yemek seçti, hep pilav yemek istedi, köfteye bayıldı. Şimdi on yaşında. Beğenileri çok değişti elbette. Güzel yürümek istiyor, saçlarını hep dağınık bırakmayı seviyor. Hep pantolon giyiyor. Asla etek giymiyor. Pembeyi çok seviyor ama, kahverengini hiç sevmiyor. Bu yüzden, bazen annesini kızdırıyor. Bakalım daha büyüyünce bu işler nasıl olacak?