Bu, yaşamak denen şey ne karışık, ne anlaşılmaz şey, uf! diye düşünüyor Ayşe. Yoo! O, sevincini, neşesini hiç kaybetmez ama, böyle düşünmeden de edemiyor. Kafasının içi sorularla dolu. Anneye, babaya, anneanneye, babaanneye durmadan, usanmadan bin bir soru soruyor. Yanıtları beğenmezse, tartışmaya başlıyor. Dünyada şiir denen bir şeyin olduğunu öğrendi. O kadar şaşırdı, öylesine sevindi ki, anlatılamaz. Durmadan şiir okuyor. Heyecanlanıyor. Böyle sevinçli olmasının bir nedeni daha var. Bir kardeşi olacak. İşte bunu anlatmak kolay değil. Öyle bir mutluluk ki, insanı uçuruyor sevinçten. Daha neler var şu dünyada canım, saymakla bitmez. Sinema, tatile gitmek, hayal kurmak, deniz, yüzmek, kırlarda koşmak, papatyalar... Bu Ayşe de her şeyi seviyor yani. Ne iyi!
Bu, yaşamak denen şey ne karışık, ne anlaşılmaz şey, uf! diye düşünüyor Ayşe. Yoo! O, sevincini, neşesini hiç kaybetmez ama, böyle düşünmeden de edemiyor. Kafasının içi sorularla dolu. Anneye, babaya, anneanneye, babaanneye durmadan, usanmadan bin bir soru soruyor. Yanıtları beğenmezse, tartışmaya başlıyor. Dünyada şiir denen bir şeyin olduğunu öğrendi. O kadar şaşırdı, öylesine sevindi ki, anlatılamaz. Durmadan şiir okuyor. Heyecanlanıyor. Böyle sevinçli olmasının bir nedeni daha var. Bir kardeşi olacak. İşte bunu anlatmak kolay değil. Öyle bir mutluluk ki, insanı uçuruyor sevinçten. Daha neler var şu dünyada canım, saymakla bitmez. Sinema, tatile gitmek, hayal kurmak, deniz, yüzmek, kırlarda koşmak, papatyalar... Bu Ayşe de her şeyi seviyor yani. Ne iyi!