Küçük Kadınlar, bir tüm zamanlar efsanesidir. Hayat değerlerinin bir bir eridiği her an, geri dönüp tekrar okunması gereken bir moral nostaljisidir. His yüklü, insana insanı hatırlatan bir klasiktir.Roman, büyük zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren ve çok acı çeken March ailesinin hayatından kesitler aktarır. Zenginken yoksullaşan ailede dört kız kardeşle tanışırız. Dördü de farklı tipte kadınları temsil ederler. Oyunu kuralına göre oynayan Meg, asi ruhlu yazar Jo, çekici ve kırılgan Amy ve eziklik olarak yansıyan alçakgönüllüğüyle Beth, ideal olan ve olmayanın geçişkenliğini hafızalara kazınması gereken bir akış içinde temsil ederler.Genç kızlıktan kadınlığa geçiş sürecinin sancıları, Victoria dönemine özgü tutkulu bir aşk, Bethin ölümcül hastalığı, evlilik baskıları ve yaşanan evin dışındaki dünyanın hayatlara yansıyışı, her dönemin okuruna hitap edecek şekilde anlatılır.Koşullar sonucunda zamanla ortaya çıkan olgunluk ve erdemlerin, tam teşekküllü bir aile hayatı arayışının romanı Küçük Kadınlar.1867de yazıldı ve yazarının kendi hayatından yola çıktığı biliniyor.Hiç eskimeyecek bir hikâye...
Küçük Kadınlar, bir tüm zamanlar efsanesidir. Hayat değerlerinin bir bir eridiği her an, geri dönüp tekrar okunması gereken bir moral nostaljisidir. His yüklü, insana insanı hatırlatan bir klasiktir.Roman, büyük zorluklar içinde yaşam mücadelesi veren ve çok acı çeken March ailesinin hayatından kesitler aktarır. Zenginken yoksullaşan ailede dört kız kardeşle tanışırız. Dördü de farklı tipte kadınları temsil ederler. Oyunu kuralına göre oynayan Meg, asi ruhlu yazar Jo, çekici ve kırılgan Amy ve eziklik olarak yansıyan alçakgönüllüğüyle Beth, ideal olan ve olmayanın geçişkenliğini hafızalara kazınması gereken bir akış içinde temsil ederler.Genç kızlıktan kadınlığa geçiş sürecinin sancıları, Victoria dönemine özgü tutkulu bir aşk, Bethin ölümcül hastalığı, evlilik baskıları ve yaşanan evin dışındaki dünyanın hayatlara yansıyışı, her dönemin okuruna hitap edecek şekilde anlatılır.Koşullar sonucunda zamanla ortaya çıkan olgunluk ve erdemlerin, tam teşekküllü bir aile hayatı arayışının romanı Küçük Kadınlar.1867de yazıldı ve yazarının kendi hayatından yola çıktığı biliniyor.Hiç eskimeyecek bir hikâye...
Kaç kere okumuşumdur bilmiyorum. Çocukluğumdan beri en sevdiğim kitaplardan biri olmuştur.Her kitabın okuyucusa özgü bir mesajı olduğuna inanırım. Bu kitapsa belki tamamen bana yazılmıştı,her ne kadar içeriğiyle hayatımın hiçbir kesiti uymasa da...Aile olmanın nasıl bir şey olduğuna sımsıcak bir örnek...Dilerim herkes benim kadar keyifle okur ve ikinci kez okumanın özlemini duyar.
Ortaokulda çok severek okuduğum 4 kızkardeşin hikayesini anlatan bir kitap...
jo'yu hep kendimle özdeşleştirmişimdir. hep kitap okuyan, dünyası kitaplar olan, biraz erkeksi, asi bir kız..
hatırlıyorum, Joe'yu taklit edip ben de bir oyun sahnelemeyi denemiştim,
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan.Küçükken okumuştum ve tekrar tekrar okumak istiyorum,istediğim kitapları okuduktan sonra bu kitaba başlayacağım!
bu kızların hanımhanımcıklığına hayranım sanırım bu yüzden KÜÇÜK KADINLAR deniyor.sıralama yaparsam okuduğum kitaplarda en iyi onda yer alır herhalde;););););)
Defalarca okuduğum, çocukluğumun ilk romanları arasında yer alan bir kitap. Zamanında çok beğenmiştim. 4 kız kardeşin hayatını anlatan bu kitapta her zaman kendimi onların yerlerine koymuştum. Ama sanırım kendime en yakın bulduğum karakter Jo'ydu.. Kaç defa okuduğumu hatırlamıyorum bile..