′′Yapısalcılık, Marksizm, post yapısalcılık ve benzerleri, artık eskisi kadar seksi konular değil. Şimdi seksi olan şey daha ziyade seksin kendisi. Akademinin vahşi sularında, Fransız felsefesine duyulan ilgi, yerini Fransız öpücüğüne gösterilen teveccühe bıraktı. bazı kültürel çevrelerde de mastürbasyon siyaseti Ortadoğu′nun siyasal olaylarından daha fazla ilgi çekiyor.′′Sivri dilini, kendisi dahil, herkese batıran Eagleton′a göre, postmodern solun yerel düşünmeye başladığı bir anda, tarih büyük oynuyor; siyasal sağ küresel çapta eylemde bulunurken, sol bütün küresel meselelerden feragat ediyor.Bu zamana kadar kültür kuramının tepeden baktığı yada inkar ettiği aşk, kötülük, ölüm, ahlak, metafizik, din ve devrim gibi konuların acil olarak ön saflara çekilmesi gerektiğini savunan Eagleton, kapitalizmin başarı etiğine, insanın türsel ve bireysel potansiyellerini gerçekleştirmeyi eylemin nihai amacı olarak koyan Aristocu bir etikle yanıt veriyor.
′′Yapısalcılık, Marksizm, post yapısalcılık ve benzerleri, artık eskisi kadar seksi konular değil. Şimdi seksi olan şey daha ziyade seksin kendisi. Akademinin vahşi sularında, Fransız felsefesine duyulan ilgi, yerini Fransız öpücüğüne gösterilen teveccühe bıraktı. bazı kültürel çevrelerde de mastürbasyon siyaseti Ortadoğu′nun siyasal olaylarından daha fazla ilgi çekiyor.′′Sivri dilini, kendisi dahil, herkese batıran Eagleton′a göre, postmodern solun yerel düşünmeye başladığı bir anda, tarih büyük oynuyor; siyasal sağ küresel çapta eylemde bulunurken, sol bütün küresel meselelerden feragat ediyor.Bu zamana kadar kültür kuramının tepeden baktığı yada inkar ettiği aşk, kötülük, ölüm, ahlak, metafizik, din ve devrim gibi konuların acil olarak ön saflara çekilmesi gerektiğini savunan Eagleton, kapitalizmin başarı etiğine, insanın türsel ve bireysel potansiyellerini gerçekleştirmeyi eylemin nihai amacı olarak koyan Aristocu bir etikle yanıt veriyor.
234 sayfa