Kurgan 1 - Sarayın Yıkılışı

'Neden denemek ve yanılmak zorunda hep insan? Rüzgarın savurduğu bir yaprak olup yel değirmenine konarak olacakları beklemek mi en doğrusu yoksa çöl gibi kendine kalabilmek mi? Aradığını bulan ama bulduğu şeyi bir türlü tanımlayamayan bir insan ona ne kadar uzun süre sahip olabilir ki? İnsan içinde öyle bir yer var ki dünyayı ne kadar güzellikle doldurursa, dünya o kadar kötü duyguların toprağı oluveriyor. Nasıl bir tezat bu, nasıl bir bilmece?.........' sorular bitti ve salonda bir el silah sesi duyuldu. Kadınlar çığlık attı. Erkeklerin şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. Oen başına dayadığı tabanca ateş alır almaz yere yığıldı. Arîn bayıldı. Saru'nun gözleri karardı. Mobel dondu kaldı. Nokta kadar bir yanma ve sonra serinlik... Mavi düşe ara verildi...Zaman başka bir ülkede yeniden akmaya başladı.

Oen vicdan demekti. Ne kadar zaman önce olduğunu bilemediği ağır bir uykudan uyandı. Ruhu gövdesiyle yer değiştiriyormuş gibi bir hâl vardı üzerimde. Gözü görmeden, kulağı duymadan ve ayakları yere basmadan asılı durdu boşlukta. Yalnızlığını etini yiyen bir hayvanla paylaştı. Karanlık ve hiçlikle o kadar bunaldı ki yalnızlığını paylaşsın diye o hayvana bütün bedenini yedirebilirdi. Sonra ayakları bir suya değdi ve yürüdü. Yürüdükçe etrafından ışıklar belirdi ve gittikçe güçlendi. Yeşil vadiler ve ormanlar gördü sonunda karanlık bir perde olan. Ve sonra karşısına bir çocuk çıktı, durmadan kaçan, o perdeleri açıp kapayan. Ardından koştu. Çok perdeler geçtikten sonra bir ülke buldu. Bilmediği bir yerdeydi ama insanlar ona kucak açmış ve kendisini güvende hissetmesini sağlamıştı. Kutsal bir kent ve o kentin insanlarının Tanrı'ya verdikleri sözlerle tanıştı. Ruhunu ıslah edecek bir serüvenin izinde uzun yollar aldı. Ve bir gün kendiliğinden uyandı. Döndüğü yerde yaşadıklarının tek bir şahidi vardı o da kendisiydi.

Sütun Yayınlarından Hacı Şaban Boztaş imzasıyla çıkan Sarayın Yıkılışı Kurgan isimli kitap, insanoğlunu yaşadığı dünyanın dışına taşıyan mistik öğelerle yoğrulmuş bir roman. İnsanın kaderinin elinde olmadığını, sadece bulunduğu konumda iyi olmaya çabalamaktan başka da yetisi bulunmadığını, dünyadan uzak kalmanın ruhu özgürleştireceğini bu olgunluğa varma yolunun da sanıldığı kadar kolay olmadığını, dünya, berzah ve ruhlar alemi gibi fizik ve metafizik mekanları farklı isimler altında kullanarak kurguladığı ilginç bir fantastik öykü.

Bu roman ruhunuzu yoklayacak. Hayat düğümü, hayallerinizin ulaşabildiği yerde son bulacak.

'Neden denemek ve yanılmak zorunda hep insan? Rüzgarın savurduğu bir yaprak olup yel değirmenine konarak olacakları beklemek mi en doğrusu yoksa çöl gibi kendine kalabilmek mi? Aradığını bulan ama bulduğu şeyi bir türlü tanımlayamayan bir insan ona ne kadar uzun süre sahip olabilir ki? İnsan içinde öyle bir yer var ki dünyayı ne kadar güzellikle doldurursa, dünya o kadar kötü duyguların toprağı oluveriyor. Nasıl bir tezat bu, nasıl bir bilmece?.........' sorular bitti ve salonda bir el silah sesi duyuldu. Kadınlar çığlık attı. Erkeklerin şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. Oen başına dayadığı tabanca ateş alır almaz yere yığıldı. Arîn bayıldı. Saru'nun gözleri karardı. Mobel dondu kaldı. Nokta kadar bir yanma ve sonra serinlik... Mavi düşe ara verildi...Zaman başka bir ülkede yeniden akmaya başladı.

Oen vicdan demekti. Ne kadar zaman önce olduğunu bilemediği ağır bir uykudan uyandı. Ruhu gövdesiyle yer değiştiriyormuş gibi bir hâl vardı üzerimde. Gözü görmeden, kulağı duymadan ve ayakları yere basmadan asılı durdu boşlukta. Yalnızlığını etini yiyen bir hayvanla paylaştı. Karanlık ve hiçlikle o kadar bunaldı ki yalnızlığını paylaşsın diye o hayvana bütün bedenini yedirebilirdi. Sonra ayakları bir suya değdi ve yürüdü. Yürüdükçe etrafından ışıklar belirdi ve gittikçe güçlendi. Yeşil vadiler ve ormanlar gördü sonunda karanlık bir perde olan. Ve sonra karşısına bir çocuk çıktı, durmadan kaçan, o perdeleri açıp kapayan. Ardından koştu. Çok perdeler geçtikten sonra bir... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
9 puan

Türk yazarlardan fantastik edebiyat adına başarılı bir çalışma. Kitabın kurgusunu çok sevdim.

11 yıl, 11 ay

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 606 sayfa
Mayıs2011 tarihinde, Sütun Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789759089900
Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

eskidünya fatihalibaz victorianns omarzabun
4 kişi

Okumak İsteyenler

mit1980 oxoxokr eroe
3 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski