Engin Geçtandan iklimin altüst olduðu 2012 yýlýnýn Aralýk ayýnda geçen bir Ýstanbul romaný: Kuru Su. Sabah. Fýrtýna durmuþ, kar yaðýþý sürüyor, tanecikler giderek incelerek. Þehrin her zamanki uyanýþ sesi bu sabah suskun. Klakson sesleri, binbir sesin harmaný uðultular, vapur düdükleri yerini beyaz örtülü sessizliðe býrakmýþ. Hayata dönmek için herkes bir baþkasýný bekler halde. Martýlar, güvercinler, serçeler birkaç kýrýntý peþinde. Donan evsizlerin ve yanlýþ zamanda yanlýþ yerde tipiye yakalanýp kalmýþ talihsizlerin bedenlerini henüz keþfedememiþ aç sokak köpeklerinin havlamalarý duyuluyor ýssýz sokaklarýn kiminde. Deniz trafiðine kapatýlan Boðaz, tarihinin ender kimsesizliklerinden birini yaþýyor. Su gri yeþil mavi karýþýmý alýþýlmadýk bir renkte, gece bir motor dolusu insaný yutmuþ olmanýn yasýyla. Böyle olmasýný o da istemezdi, ama fýrtýna onu çýlgýna çevirmiþti, küçük bir yolcu motorunu görecek halde deðildi.
Engin Geçtandan iklimin altüst olduðu 2012 yýlýnýn Aralýk ayýnda geçen bir Ýstanbul romaný: Kuru Su. Sabah. Fýrtýna durmuþ, kar yaðýþý sürüyor, tanecikler giderek incelerek. Þehrin her zamanki uyanýþ sesi bu sabah suskun. Klakson sesleri, binbir sesin harmaný uðultular, vapur düdükleri yerini beyaz örtülü sessizliðe býrakmýþ. Hayata dönmek için herkes bir baþkasýný bekler halde. Martýlar, güvercinler, serçeler birkaç kýrýntý peþinde. Donan evsizlerin ve yanlýþ zamanda yanlýþ yerde tipiye yakalanýp kalmýþ talihsizlerin bedenlerini henüz keþfedememiþ aç sokak köpeklerinin havlamalarý duyuluyor ýssýz sokaklarýn kiminde. Deniz trafiðine kapatýlan Boðaz, tarihinin ender kimsesizliklerinden birini yaþýyor. Su gri yeþil mavi karýþýmý alýþýlmadýk bir renkte, gece bir motor dolusu insaný yutmuþ olmanýn yasýyla. Böyle olmasýný o da istemezdi, ama fýrtýna onu çýlgýna çevirmi&a... tümünü göster
230 sayfa