Nazlı Eray, yirmi altı radyo öyküsünden oluşan Kuş Kafesindeki Tenor adlı bu kitabında, bizi gene insanlarla ve onların düşleriyle baş başa bırakıyor, düş insanları ile tanıştırıyor bizi, satırlarda onları dinletiyor bize. Düşüncenin, gerçeğin katı baskısından kurtarıldığı bu metinlerde, bazan toplumsal bir çizgiyi yakalayıp onun ardınca sürükleniyoruz; ya da yitirdiği bir düşün ardından bakakalan bir insanı, olanca hüznü ile yanıbaşımızda hissediyoruz; konuşuyoruz onunla. Nazlı Erayın değişik bir biçim kullanarak yazdığı bu öyküler, sizi düşle gerçeğin içinde gidip gelen bir salıncakta güldürecek, düşündürecek ve yazar için en önemli olanı: Sizi mutlu edecek. Şöyle diyor Nazlı Eray: Mutlu olmak ve insanları mutlu etmek için yazıyorum.
Nazlı Eray, yirmi altı radyo öyküsünden oluşan Kuş Kafesindeki Tenor adlı bu kitabında, bizi gene insanlarla ve onların düşleriyle baş başa bırakıyor, düş insanları ile tanıştırıyor bizi, satırlarda onları dinletiyor bize. Düşüncenin, gerçeğin katı baskısından kurtarıldığı bu metinlerde, bazan toplumsal bir çizgiyi yakalayıp onun ardınca sürükleniyoruz; ya da yitirdiği bir düşün ardından bakakalan bir insanı, olanca hüznü ile yanıbaşımızda hissediyoruz; konuşuyoruz onunla. Nazlı Erayın değişik bir biçim kullanarak yazdığı bu öyküler, sizi düşle gerçeğin içinde gidip gelen bir salıncakta güldürecek, düşündürecek ve yazar için en önemli olanı: Sizi mutlu edecek. Şöyle diyor Nazlı Eray: Mutlu olmak ve insanları mutlu etmek için yazıyorum.
168 sayfa
1991 tarihinde, Can yayınları tarafından yayınlandı