Arman Kal, Underground Poetix dergisinde yayımlanan "Cüce" öyküsüyle dikkatleri çekmişti, şimdi ise kendisinin ilk kitap çalışması olan "Kutsal Penis ve İşe Yaramaz Kafatası"yla kendisinden söz ettireceğe benziyor. Fantastik bir ilk yapıt! Türk edebiyatı için farklı bir soluk olduğu ise tartışılacak değil!
"Bir asırdır buradayım"
"yeni bir "alice"in vakti gelmiş geçiyordu"
-Kadıköy Tribune
"Çiçeklere dokunayım deme ibne kılıklı." Çiçeklerden uzaklaşıyorum.
"İçeri girmek istiyorum." diyorum cevap vermiyor, sadece gülüyor. Tekrar soruyorum, bu sefer gülmüyor bile. Yine çiçeklere yaklaşıyorum.
"S*ktir git, uzak dur çiçeklerden." Bu sefer ben gülüyorum.
"Sana s*ktir git dedim g*t veren tırtıl." bu sefer gülmüyorum bile. Çiçeklere doğru eğilip onları içmeye başlıyorum. Dilimi değdirdiğim anda çözülüp su oluyorlar. Fahişe elinde kırmızı saplı bir çekiçle bana saldırıyor, tam kafama indirmek üzereyken elinden düşüveriyor ve caddenin kalabalığına karışıp toz olurken çekiç bana göz kırpıyor. Ayağa kalkıyorum, fahişeye doğru yaklaşıp içeride neler olup bittiğini sormak istememle yüzüme asitli bir tükürük yemem bir oluyor. Tükürük yüzümde fokurdarken fahişe haykırıyor:
"Kafka içeride, ibne kılıklı kırıtık ve senin s*ktir olup gitmen gerekiyor "
Arman Kal, Underground Poetix dergisinde yayımlanan "Cüce" öyküsüyle dikkatleri çekmişti, şimdi ise kendisinin ilk kitap çalışması olan "Kutsal Penis ve İşe Yaramaz Kafatası"yla kendisinden söz ettireceğe benziyor. Fantastik bir ilk yapıt! Türk edebiyatı için farklı bir soluk olduğu ise tartışılacak değil!
"Bir asırdır buradayım"
"yeni bir "alice"in vakti gelmiş geçiyordu"
-Kadıköy Tribune
"Çiçeklere dokunayım deme ibne kılıklı." Çiçeklerden uzaklaşıyorum.
"İçeri girmek istiyorum." diyorum cevap vermiyor, sadece gülüyor. Tekrar soruyorum, bu sefer gülmüyor bile. Yine çiçeklere yaklaşıyorum.
"S*ktir git, uzak dur çiçeklerden." Bu sefer ben gülüyorum.
"Sana s*ktir git dedim g*t veren tırtıl." bu sefer gülmüyorum bile. Çiçeklere doğru eğilip onları içmeye başlıyorum. Dilimi değdirdiğim anda çözülüp su oluyorlar. Fahişe elinde kırmızı saplı bir çekiçle bana saldırıyor, tam kafama indirmek üzereyken elinden düşüveriyor ve caddenin kalabalığına karışıp toz olurken çekiç bana göz kırpıyor. Ayağa kalkıyorum, fahişeye doğru yaklaşıp içeride neler olup bittiğini sormak istememle yüzüme asitli bir tükürük yemem bir oluyor. Tükürük yüzümde fokurdarken fahişe haykırıyor:
"Kafka içeride, ibne kılıklı kırıtık ve senin s*ktir olup gitmen gerekiyor "
Ciltsiz, 1. baskı, 56 sayfa
2011 tarihinde, Altıkırkbeş Yayınevi tarafından yayınlandı