Raven zamanını, Rönesans sanatının ince işlerini restore eden Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde geçirir. Galerideki meslektaşlarıyla bir partiye katılır ve eve bırakılma fikrini reddeder. Bu kararının, gelecekte kendisi ve arkadaşları üzerinde oluşturacağı büyük etkilerinin farkında bile değildir. Bazı kadınlar gecenin ilerleyen saatlerinde Floransa sokaklarında tek başına yürümeyi endişe verici bulabilirler ama Raven'in bu tür korkuları yoktur. Sağ bacağı diğerinden daha kısa ve ayağı, doğal olmayan bir açıyla dışa doğru kıvrıktır. Güzel olduğu söylenemez. Gecenin karanlığında evsiz bir dilencinin hırpalanıp dövüldüğünü görünce müdahale etmek ister, saldırganların yeni hedefinin kendisi olacağını bilmeden. Yırtıcı bir hayvan misali gülümseyen adam onu yakalamalarını emreder. Raven, olabildiğince hızlı ilerlemeye çalışsa da, adamlar geyiğin etrafını saran kurtlar misali ona yetişerek etrafını sararlar. Masumiyeti çalınmış, vücudu hırpalanmış yarı çıplak bir kadın taş bir duvarın önünde yerde yatarken Prens onu evine getirir.
Cassita Vulneratus…
Raven duyduğu tuhaf sesle uyandığında vücudunda inanılmaz bir değişiklik yaşadığının farkına varır. Aynaya baktığında o eski halinden en ufak bir eser olmadığını görür. Teni yumuşacık ve mükemmel, yara veya dikiş izlerinden eser yok. Göğüsleri daha sıkı ve daha dik. Vücudunun şekli bir kum saati gibi, ince bir beli ve hafifçe dışa çıkıntı oluşturan kalçaları… Parlak ve kuzguni saçları… Halüsinasyon görmediğinden emin olunca işe gitmeye karar verir.Uffizi'ye döndüğünde hiç kimse kendisini tanımaz. Kayıp olduğu bir haftalık süreçte Uffizi, tarihindeki en büyük soygunlardan birini yaşamıştır. Paha biçilmez Boticelli tabloları kaybolmuştur. Polisin baş şüpheli olarak baktığı Raven, suçsuz olduğunu kanıtlamak ve kendisini temize çıkarmak için Floransa'nın en zengin ve gizemli kişisini araştırmaya çalışır. Aradığı kişiyi bulduğunda bambaşka bir dünyaya ait olduğunun da farkına varır.
(Tanıtım Bülteninden)
Raven zamanını, Rönesans sanatının ince işlerini restore eden Floransa'daki Uffizi Galerisi'nde geçirir. Galerideki meslektaşlarıyla bir partiye katılır ve eve bırakılma fikrini reddeder. Bu kararının, gelecekte kendisi ve arkadaşları üzerinde oluşturacağı büyük etkilerinin farkında bile değildir. Bazı kadınlar gecenin ilerleyen saatlerinde Floransa sokaklarında tek başına yürümeyi endişe verici bulabilirler ama Raven'in bu tür korkuları yoktur. Sağ bacağı diğerinden daha kısa ve ayağı, doğal olmayan bir açıyla dışa doğru kıvrıktır. Güzel olduğu söylenemez. Gecenin karanlığında evsiz bir dilencinin hırpalanıp dövüldüğünü görünce müdahale etmek ister, saldırganların yeni hedefinin kendisi olacağını bilmeden. Yırtıcı bir hayvan misali gülümseyen adam onu yakalamalarını emreder. Raven, olabildiğince hızlı ilerlemeye çalışsa da, adamlar geyiğin etrafını saran kurtlar misali ona yetişerek etrafını sararlar. Masumiyeti çalınmış, vücudu hırpalanmış yarı çıplak bir kadın taş bir duvarın önünde yerde yatarken Prens onu evine getirir.
Cassita Vulneratus…
Raven duyduğu tuhaf sesle uyandığında vücudunda inanılmaz bir değişiklik yaşadığının farkına varır. Aynaya baktığında o eski halinden en ufak bir eser olmadığını görür. Teni yumuşacık ve mükemmel, yara veya dikiş izlerinden eser yok. Göğüsleri daha sıkı ve daha dik. Vücudunun şekli bir kum saati gibi, ince bir beli ve hafifçe dışa çıkıntı oluşturan kalçaları… Parlak ve kuzguni saçları… Halüsinasyon görmediğinden em... tümünü göster
Bu kadar beğeneceğimi tahmin etmemiştim.Özellikle olayları ve karakterleri çok sevdim.Kitapta bir iki ufak hata dışında sorun yoktu hatta çeviride düzgündü.Devamını merakla bekliyorum :D
Kuzgun beni şaşırtmayı başaran kitaplardan biriydi. Açıkçası bu kadarını beklemiyordum.Herşeyi ile çok ama çok beğendim. Aslında fantastik kitaplar tercihim değildir lakin bu kitap beni kendine hayran bıraktı. Özellikle benim de ilgi duyduğum Rönesans Sanatı ve sanatçılarından bir parça bulmak ve bunu vampirlerle harmanlamak, söylemeye gerek yok, mükemmel olmuş ;))) Yazar konu, kurgu,dili, anlatımı ve harika tasvirleriyle bence farkını ortaya koymuş. Gabriel serisini sevmeme rağmen okurken bazen sıkılmıştım ama bu kitap da kesinlikle böyle bir şey yaşamadım. Ayrıca daha önceki serinin baş kahramanları Emersonlar'ı da bu kitapta görmek, ayrı bir tat katmış.Tek kötü yanı serinin ilk kitabı olması ve yayınevinin serinin devamınının yayınlanıp yayınlamayacağı.Umarım yayınlanır çünkü okunmayı hak eden kitaplardan. Ben sevdim Floransa Prensini. Şiddetle tavsiye edilir.
Vampir tarihinin açık ara en salak kadın karakteri olabilir Raven.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/04/sylvain-reynard-kuzgun-florentine.html#more
Raven biraz salaklamasına rağmen içinde iyilik olan bir karakter. Neyin içine düştüğünün çok farkında olmasada iyi toparladı .
464 sayfa
Aralık2016 tarihinde, Optimum Kitap tarafından yayınlandı