Napolyonun Rusya seferine katılan 690 000 Fransız askerinin yalnızca 3 000i geri dönebildi. Tarih onların, dondurucu soğuk, açlık, dizanteri ve yüksek ateşten öldüklerini yazdı. Ama?..Marilyn Monroenun ölümünün arkasında Mafya, CIA veya FBI gibi örgütlerden biri olmasın sakın?.. Wolfgang Amadeus Mozart öldü mü, öldürüldü mü? Kıskanç bir kocanın mı kurbanı, yoksa yeteneğini kıskananların mı? 2006 yılında doğumunun 250. yılı kutlanan Mozartın ölümünün ardındaki sır perdesi, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi aralanıyor. DNAyla belki de tarih yeniden yazılıyor. Günümüzün suç dünyasındaki en çapraşık olaylarda bile suçlunun ve suç aletlerinin saptanmasında, çok farklı ve kesin sonuçlara varılmasında bilimsel ve teknolojik gelişmeler önemli rol oynuyor artık. Adli tıp alanında uluslararası bir üne sahip Prof. Dr. Sevil Atasoy, Labirentte suçların ve suçluların ortaya çıkarılmasında gelişen yöntemleri bilimin ışığında ve örneklerle gözler önüne seriyor. Dünyanın dört bir yanında, olay yeri inceleme birimlerinde ve kriminal laboratuvarlarda çalışanların labirentlerde dolaşarak suçu nasıl aydınlattıklarını, suçluyu, suçsuzdan nasıl ayırdıklarını anlatıyor. Ve gerçeğe, sadece gerçeğe ulaşmaya çalışan delil avcılarının, zor, ama bir o kadar gizemli ve çekici dünyasında yolculuğa çıkarıyor okuru.
Napolyonun Rusya seferine katılan 690 000 Fransız askerinin yalnızca 3 000i geri dönebildi. Tarih onların, dondurucu soğuk, açlık, dizanteri ve yüksek ateşten öldüklerini yazdı. Ama?..Marilyn Monroenun ölümünün arkasında Mafya, CIA veya FBI gibi örgütlerden biri olmasın sakın?.. Wolfgang Amadeus Mozart öldü mü, öldürüldü mü? Kıskanç bir kocanın mı kurbanı, yoksa yeteneğini kıskananların mı? 2006 yılında doğumunun 250. yılı kutlanan Mozartın ölümünün ardındaki sır perdesi, tıpkı diğerlerinde olduğu gibi aralanıyor. DNAyla belki de tarih yeniden yazılıyor. Günümüzün suç dünyasındaki en çapraşık olaylarda bile suçlunun ve suç aletlerinin saptanmasında, çok farklı ve kesin sonuçlara varılmasında bilimsel ve teknolojik gelişmeler önemli rol oynuyor artık. Adli tıp alanında uluslararası bir üne sahip Prof. Dr. Sevil Atasoy, Labirentte suçların ve suçluların ortaya çıkarılmasında gelişen yöntemleri bilimin ışığında ve örneklerle gözler önüne seriyor. Dünyanın dört bir yanında, olay yeri inceleme birimlerinde ve kriminal laboratuvarlarda çalışanların labirentlerde dolaşarak suçu nasıl aydınlattıklarını, suçluyu, suçsuzdan nasıl ayırdıklarını anlatıyor. Ve gerçeğe, sadece gerçeğe ulaşmaya çalışan delil avcılarının, zor, ama bir o kadar gizemli ve çekici dünyasında yolculuğa çıkarıyor okuru.
Sevil Atasoy'un 'Labirent'inin alt başlığı 'Adli Bilimlerin Gizemli Dünyası'. Uzun bir zamandır Hürriyet gazetesinde, faili bilinmeyen cinayetlerin çözümüne dair yeni bilimsel teknikleri, cinayetlerin ardındaki gizemleri gün yüzüne çıkaran yazılarıyla bilinen Atasoy, aslında bir adli tıp uzmanı.
Cinayet filmleri ve romanlarını çok severim, Sevil Atasoy'un gerçek olaylarla ilgili ilginç hikayelere yer verdiği bu kitabı da severek okudum.
Emek tecrübe birikim
Daha ne olsun
Çok içten yazılmış bir tecrübelerim kitabı. Hoşuma gitti
Karton Cilt, 204 sayfa
2006 tarihinde, Doğan Kitap tarafından yayınlandı