helen sezgi

Profil Resmi
13 takip ettiği ve 86 takip edeni var. 45 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
helen sezgi okumuş.
Kiralık Konak

İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, aranan nedenler, bulunan farklı gerekçeler.

İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, ar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
helen sezgi okumuş.
Hür Şehrin İnsanları

Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir kenara koymuştur. Gerek öyküleme tekniği, gerek roman mimarisi yönünden bitmiş izlenimini veren bu roman, sonradan Kemal Tahir diyaloğu diye adlandırılan diyalog özelliklerini de taşımakta, bu bakımdan da dikkati çekmektedir.Yine de Kemal Tahirin Hür Şehrin İnsanlarını bitmiş bir eser saymadığı, sağlığında yayınlamayışı kadar, eserde geçen bazı olayları ve kişileri başka romanlarında, sözgelimi Yol Ayrımı ve Kurt Kanununda kullanmış olmasından da bellidir. Zaten, otobiyografik niteliği ağır basan bu yapıt, zaman olarak, adını andığımız iki romanın yerleştirildiği dönemi kapsamaktadır.Hür Şehrin İnsanları, bu perspektif içinde okunmalıdır ama, bu biçimde bırakılmış da olsa, Kemal Tahirin bu romanında yazarın kendisine özgü anlatımı, atmosferi ve kişileri, sağlam bir öyküleme düzeni içinde sergilenmekte; eserin bütünü, kurtuluştan sonraki canlı ve hareketli bir kesiti gözler önüne sermektedir.

Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
helen sezgi şu an okuyor.
Hür Şehrin İnsanları

Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir kenara koymuştur. Gerek öyküleme tekniği, gerek roman mimarisi yönünden bitmiş izlenimini veren bu roman, sonradan Kemal Tahir diyaloğu diye adlandırılan diyalog özelliklerini de taşımakta, bu bakımdan da dikkati çekmektedir.Yine de Kemal Tahirin Hür Şehrin İnsanlarını bitmiş bir eser saymadığı, sağlığında yayınlamayışı kadar, eserde geçen bazı olayları ve kişileri başka romanlarında, sözgelimi Yol Ayrımı ve Kurt Kanununda kullanmış olmasından da bellidir. Zaten, otobiyografik niteliği ağır basan bu yapıt, zaman olarak, adını andığımız iki romanın yerleştirildiği dönemi kapsamaktadır.Hür Şehrin İnsanları, bu perspektif içinde okunmalıdır ama, bu biçimde bırakılmış da olsa, Kemal Tahirin bu romanında yazarın kendisine özgü anlatımı, atmosferi ve kişileri, sağlam bir öyküleme düzeni içinde sergilenmekte; eserin bütünü, kurtuluştan sonraki canlı ve hareketli bir kesiti gözler önüne sermektedir.

Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra Kemal Tahirin sarı defterleri arasında bulunmuş bir romandır. Metnin sonundaki tarihten anlaşıldığına göre, ünlü romancı, bu yapıtını 1949 yılında Çorum Cezaevinde tamamlamış, sonradan üzerinde çalışmak üzere bir ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 5 ay
Profil Resmi
helen sezgi, bir kitabı takas listesine ekledi.
Ferrari'sini Satan Bilge

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada ve orada yazlık bir ev ve de çok değer verdiği varlığı - evinin özel yolunun ortasına parkettiği kırmızı bir ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu. Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian'ın Hindistan'a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari'sini bile satmıştı. Bir gün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü. İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine. Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum ! Gerçekten sen misin? Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogi'den başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm.

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfaların... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 5 ay
Profil Resmi
helen sezgi, ebrukiraz tarafından yapılmış bir değerlendirmeyi beğendi.
Ferrari'sini Satan Bilge

1

Kişisel gelişim kitaplarının belirli bir kitleye hitap ettiği görüşümü pekiştirdi.
Sohbet edilen kişi bir avukat fakat nedense on beş yaşında birinin anlayacağı cümleleri sürekli "Nasıl yani?" , "Bunu mu demek istiyorsun?" gibi sorularla açmaya çalışıyor yazar. İnsan ister istemez kimlere hitap ediyor bu kitap diye soruyor. Diğer gelişim kitaplarında da gözlemlediğim basit, hayatın gerçekliğine uymayan çözümler dile getiriliyor.
Toplumun genel sorunlarını çözmekten ziyade uzlaşmacı bir tavrı var anlatının. Bilge Ferrarisini satıyor bütün malı mülkü savıyor, arkadaşına gelince güle bak, işine çok vakit ayırma gibi öğütlerde bulunuyor.
Bu kitabın okunma oranı bence ciddi bir fikir sunuyor kitlenin beklentisi ve bakış açısı konusunda.

Kişisel gelişim kitaplarının belirli bir kitleye hitap ettiği görüşümü pekiştirdi.
Sohbet edilen kişi bir avukat fakat nedense on beş yaşında birinin anlayacağı cümleleri sürekli "Nasıl yani?" , "Bunu mu demek istiyorsun?" gibi sorularla açmaya çal... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 5 ay
Profil Resmi
helen sezgi, Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi adlı grupta yeni bir tartışma konusu açtı.
ne okusam?

ne okusam?

ne okusam?

9 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

helen sezgi şu an ne okuyor?

Kağnı / Ses / Esirler

%0

Önce Çocuklar ve Kadınlar

%0

Favori Yazarları (12 yazar)

Favori yazarı yok.