Aşk, onu sadece ruhumuzla değil bedenimizle de hissederek yaşadığımızda aşktır.
Olimpos Yayınları D.H. Lawrenceın muhteşem yapıtı Lady Chatterleyin Aşığını tam metin çevirisiyle okurlarına sunuyor...
D.H. Lawrence Lady Chatterleyin Aşığını yazmayı 1928 yılında bitirdi ama roman 1960 yılına kadar sansürsüz olarak yayımlanamadı. Pek çok eleştirmen bu Victorian aşk hikâyesini müstehcen hatta pornografik olarak değerlendirdi. Yayımlandığı anda hem İngiltere hem de Amerikada yasaklanan eserin özünde âşıklar, eşler ve hayat arkadaşları arasındaki görünmez bağlar anlatılıyor. Lawrence, Victoria dönemine romanında ustalıkla hayat verirken bedensel arzularla ruhsal tatmin arasındaki ilişkileri sıklıkla şehvetli ve seksüel bir dille irdeliyor.
Clifford Chatterley yalnızca bir aylık balayının ardından savaşa gider. Aldığı yaralar nedeniye kısa süre sonra karısı Constancea belden aşağısı tutmaz bir şekilde geri gönderilir. Cliffordın bedensel kısıtlamaları ve Constanceın hislerine karşı olan ilgisizliği aralarında büyük bir uçurumun oluşmasına yol açar. Lady Constance Chatterleyin evlilik hayatından seksüel ve duygusal beklentilerinde uğradığı düş kırıklığı onu koru bekçisi Oliver ile bir ilişkiye sürükler. Lady Chatterley sonunda aşkın varlığını devam ettirebilmesi için onun yalnızca ruhla hissedilmesinin yeterli gelmeyeceğini bedenle de yaşanılması gerektiğini anlar.
David Herbert Lawrence 1885 yılında Nottinghamshireda doğdu. Annesi bir öğretmen ve babası bir madenciydi. 1912de evli bir kadın olan Frieda Weekley ile tanıştı ve ona âşık oldu. Birlikte Almanyaya kaçarak orada evlendiler. Kimilerince Lawrenceın Lady Chatterleyin Aşığını yazarken kendi mutsuz evlilik hayatından ilham aldığı öne sürülmüştür. Dünya edebiyatına önemli eserler kazandıran D.H. Lawrence 1930 yılında Fransada öldü. Lawrenceın düşünceleri yaşamı boyunca ona pek çok düşman kazandırdı. Çeşitli sansürlerle ve resmi davalarla uğraşmasına, eserlerinin de yanlış yorumlanmasına yol açtı.
Toplumsal ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle hakkında açılan meşhur davanın 1959 yılında sonuçlanmasıyla Amerikada yayımlanma iznini alan Lady Chatterleyin Aşığı unutulmaz klasikler arasındadır.
''Bu bir kitap değil, bir bomba!''
The Guardian
''Kimse daha önce aşk ve seksin güç çatışması hakkında bu kadar güzel yazmamıştı.''
Doris Lessing
''Tarihte belirgin bir dönüm noktası.''
The Observer
Aşk, onu sadece ruhumuzla değil bedenimizle de hissederek yaşadığımızda aşktır.
Olimpos Yayınları D.H. Lawrenceın muhteşem yapıtı Lady Chatterleyin Aşığını tam metin çevirisiyle okurlarına sunuyor...
D.H. Lawrence Lady Chatterleyin Aşığını yazmayı 1928 yılında bitirdi ama roman 1960 yılına kadar sansürsüz olarak yayımlanamadı. Pek çok eleştirmen bu Victorian aşk hikâyesini müstehcen hatta pornografik olarak değerlendirdi. Yayımlandığı anda hem İngiltere hem de Amerikada yasaklanan eserin özünde âşıklar, eşler ve hayat arkadaşları arasındaki görünmez bağlar anlatılıyor. Lawrence, Victoria dönemine romanında ustalıkla hayat verirken bedensel arzularla ruhsal tatmin arasındaki ilişkileri sıklıkla şehvetli ve seksüel bir dille irdeliyor.
Clifford Chatterley yalnızca bir aylık balayının ardından savaşa gider. Aldığı yaralar nedeniye kısa süre sonra karısı Constancea belden aşağısı tutmaz bir şekilde geri gönderilir. Cliffordın bedensel kısıtlamaları ve Constanceın hislerine karşı olan ilgisizliği aralarında büyük bir uçurumun oluşmasına yol açar. Lady Constance Chatterleyin evlilik hayatından seksüel ve duygusal beklentilerinde uğradığı düş kırıklığı onu koru bekçisi Oliver ile bir ilişkiye sürükler. Lady Chatterley sonunda aşkın varlığını devam ettirebilmesi için onun yalnızca ruhla hissedilmesinin yeterli gelmeyeceğini bedenle de yaşanılması gerektiğini anlar.
David Herbert Lawrence 1885 yılında Nottinghamshireda doğdu. Annesi bir öğretmen ve babası bir madenciydi. 1... tümünü göster
Kitabın girişinde yazan bilgilere göre zamanında çok ses getiren bir kitapmış. Çok tepki almış. Sansüre uğramış vs. vs. Yanlış hatırlamıyorsam böyle şeyler diyordu kitabın önsözünde. Bir de erotik roman da denir bu kitap için. Akşit Göktürk gibi muazzam bir çevirmenin elinden çıkması sebebiyle ben bir anlam kayması olabileceğine de ihtimal vermediğimden bu kadar abartılacak hiçbir yanının olmadığını belirterek başlayayım. Yani belki dönemin koşulları göz önüne alındığında zamanının iddialı bir kitabıymış diyeceğim ama yazıldığı tarih de 100 yıl öncesi bile değil ki. Cinselliği yüceltmesi, evlilik kurumunun insanlar tarafından yaratılan 'kutsal' değerlerini eleştirmesi bakımından tepki görmüş olması yüksel ihtimal tabii de Sade diye de bir gerçek var bu dünya üzerinde. Adam 18. yy.' nın sonlarında cinsellik konusunda yıkılmamış tabu bırakmamış. Hal böyleyken bu kitabın neden bu kadar tartışıldığını ya da neresinden tutularak erotik bir roman sınıfına sokulduğunu ben anlamadım. Sıkıcı da bir kitap, oku oku bitmiyor ve bir şey olduğu da yok üstelik.
Genç güzel bir kadın ve onunla evli olan kötürüm bir koca. Yazar tepkilerden çekinerek mi yapmış bilmiyorum ama kadının eşini aldatmasını haklı çıkarabilmek için adamı yerin dibine sokmuş. Adam insanlar arasında sınıf ayrımı yapan, paraya çok önem veren, duygudan yoksun bir 'üst sınıf'. Kadın ise duyarlı, hassas, aşka, duygulara, duyguların gösterimi için temasa inanan bir hanımefendi. Sınıfsal farkları filan bir kenara bırakıp dokunmayı bilen, hisleri olan bir adamla takılıyor durum bu. Ya tamam çok basite indirgeyip anlattım ama cidden çok sıkıldım okurken.
Şahane bir klasik. Mutlak okunması gerekli bir eserdir.
Detayları yakalamayı başarmış bir kitap bence. Her ne kadar yazara ısınamadıysam da hakkını vermek isterim.
Yine klasik yine ağdalı bir anlatım konu itibari ile güzel olsada okurken sıkıldım.
Karton Cilt, 467 sayfa
Ağustos2012 tarihinde, Olimpos Yayınları tarafından yayınlandı