Lanet

Adet öncesi sendromu, adet sancısı, hijyenik ped, tampon, toksik şok sendorum... Bu kelimeler hala birer tabudur. Karen Houppert Lanet'te bu son gizli tabuyla, adet kanamasıyla yüzleşmemizi sağlarken; aynı zamanda tabunun büyük bir endüstri tarafından nasıl beslendiğini ve kara dönüştürüldüğünü de gösteriyor. Houppert, bu çarpıcı kitabında adet kanamasını kuşatan gizleme kültürünü ve bunun kadınlar üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yarattığı tahribatı mercek altına alıyor. "Sessizlik" perdesini araladığında, kadınların "mavi akıntıları"yla baş etmek için kullandıkları karbeyazı tamponların karanlık yüzüyle karşılaşıyor. ABD'deki sağlık kuruluşlarının ve çevre örgütlerinin sıfır dioksin politikasını dayattığı günümüzde, kadınların kanser riskiyle iç içe yaşamasına göz yuman "hijyenik" kadın ürünleri endüstrisinin çevirdiği entrikaları nüktedan bir üslupla aktarıyor. Dev şirketlerin reklam kampanyalarını, kendi dergilerinin eril söylemini, adet kanaması ile ilgili görgü kurallarının nasıl ayakta tutulduğunu gözler önüne seriyor. Yazar depresyondan cinayete kadar uzanan belirtiler listesiyle adet öncesi sendromunun "faili" olarak kadınlık hormanlarının gösterildiğine işaret ederken; cinsel kimliklerinden utanarak büyüyen genç kızların yaşadığı karmaşaya da değiniyor. Toplumsal koşulların iyileştirilmesi yerine, üzerlerinen milyonlarca dolarlık kazanç sağlanan kadınlara şeker misali anti-depresanlar verilmesi ya da hormon tedavilerinin tercih edilmesi konusunda de dikkat çekici değerlendirmeler yapıyor. Son olarak, bu konudaki her türlü tartışma girişiminin göz ardı edildiğine işaret ederek bu doğal halin ne zamana kadar bir tabu olarak kalacağını soruyor.

Adet öncesi sendromu, adet sancısı, hijyenik ped, tampon, toksik şok sendorum... Bu kelimeler hala birer tabudur. Karen Houppert Lanet'te bu son gizli tabuyla, adet kanamasıyla yüzleşmemizi sağlarken; aynı zamanda tabunun büyük bir endüstri tarafından nasıl beslendiğini ve kara dönüştürüldüğünü de gösteriyor. Houppert, bu çarpıcı kitabında adet kanamasını kuşatan gizleme kültürünü ve bunun kadınlar üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan yarattığı tahribatı mercek altına alıyor. "Sessizlik" perdesini araladığında, kadınların "mavi akıntıları"yla baş etmek için kullandıkları karbeyazı tamponların karanlık yüzüyle karşılaşıyor. ABD'deki sağlık kuruluşlarının ve çevre örgütlerinin sıfır dioksin politikasını dayattığı günümüzde, kadınların kanser riskiyle iç içe yaşamasına göz yuman "hijyenik" kadın ürünleri endüstrisinin çevirdiği entrikaları nüktedan bir üslupla aktarıyor. Dev şirketlerin reklam kampanyalarını, kendi dergilerinin eril söylemini, adet kanaması ile ilgili görgü kurallarının nasıl ayakta tutulduğunu gözler önüne seriyor. Yazar depresyondan cinayete kadar uzanan belirtiler listesiyle adet öncesi sendromunun "faili" olarak kadınlık hormanlarının gösterildiğine işaret ederken; cinsel kimliklerinden utanarak büyüyen genç kızların yaşadığı karmaşaya da değiniyor. Toplumsal koşulların iyileştirilmesi yerine, üzerlerinen milyonlarca dolarlık kazanç sağlanan kadınlara şeker misali anti-depresanlar verilmesi ya da hormon... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 224 sayfa
2004 tarihinde, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
975539421-4
Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

marisolino ZzzZ
2 kişi

Okumak İsteyenler

pinokyo
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski