Onun renkler konusunda nasıl olduğunu bilsen! Renklerden fiziksel bir haz aldığını söyleyebilirim... ... Bazı renkler karşısında titrediğini gördüm ben unun, tıpkı bir köpeğin kemik karşısında titremesi gibi: Bir kuyruğunu sallamadığı kalıyor, hatta onu da yapıyormuş gibi görünebilir insana! Bir keresinde elinde, üstünde boya lekeleri olan büyük bir tabaka kâğıt vardı, yeni boyanın fazlasını almıştı kâğıda o kadar, anlıyor musun? İki büyük kırmızı ve bir de daha küçük pembe leke. Evet, bunlar öyle hoşuma gitti, öylesine heyecanlandırdı ki onu, bir arkadaşını bu iki metrekarelik beyaz kâğıdı çerçeveletmeye zorladı, sadece bir köşesindeki bu üç renk izi için.Parlak görüntülerin altındaki gerçekleri resimlerine yansıtan, skandallarla dolu bir ressamdı o. Resimleri, XIX. yüzyıl sonu Paris tiyatroları ve genelevlerinin beslendikleri dansçıların yorgun eteklerini ve genel olarak insanların dertlerini ve hüzünlerini yansıtıyordu. Kendisi şekilsiz olan ama iyi şeylerden anlayan cüce Toulouse-Lautrec Kontu, yaşam tarzıyla zamanın düşünürlerine endişe kaynağı olmuştu. Reklam afişlerini kendi üslubuyla soylulaştırmış, modern grafikler icat etmeyi denemişti. İçiyor, soylu ailesinin malvarlığını ayaktakımıyla harcıyordu. Dahası her şeyi görmek istiyordu, nezaket onun umurunda bile değildi.Lautrecin Son Pembesi, 1899 Şubatında Cücenin Montmartreın dik yokuşundan aşağı inmesiyle başlıyor ve bir genelev, kızıl saçlı bir Rat Mort kızı, bir komiser, bir doktor, bir gazeteci, vs. çevresinde ağır ağır ve keyifle örülürken bizi bu efsanevi bohemin ve XIX. yüzyıl sonu Parisinin yüreğine götürüyor.
Onun renkler konusunda nasıl olduğunu bilsen! Renklerden fiziksel bir haz aldığını söyleyebilirim... ... Bazı renkler karşısında titrediğini gördüm ben unun, tıpkı bir köpeğin kemik karşısında titremesi gibi: Bir kuyruğunu sallamadığı kalıyor, hatta onu da yapıyormuş gibi görünebilir insana! Bir keresinde elinde, üstünde boya lekeleri olan büyük bir tabaka kâğıt vardı, yeni boyanın fazlasını almıştı kâğıda o kadar, anlıyor musun? İki büyük kırmızı ve bir de daha küçük pembe leke. Evet, bunlar öyle hoşuma gitti, öylesine heyecanlandırdı ki onu, bir arkadaşını bu iki metrekarelik beyaz kâğıdı çerçeveletmeye zorladı, sadece bir köşesindeki bu üç renk izi için.Parlak görüntülerin altındaki gerçekleri resimlerine yansıtan, skandallarla dolu bir ressamdı o. Resimleri, XIX. yüzyıl sonu Paris tiyatroları ve genelevlerinin beslendikleri dansçıların yorgun eteklerini ve genel olarak insanların dertlerini ve hüzünlerini yansıtıyordu. Kendisi şekilsiz olan ama iyi şeylerden anlayan cüce Toulouse-Lautrec Kontu, yaşam tarzıyla zamanın düşünürlerine endişe kaynağı olmuştu. Reklam afişlerini kendi üslubuyla soylulaştırmış, modern grafikler icat etmeyi denemişti. İçiyor, soylu ailesinin malvarlığını ayaktakımıyla harcıyordu. Dahası her şeyi görmek istiyordu, nezaket onun umurunda bile değildi.Lautrecin Son Pembesi, 1899 Şubatında Cücenin Montmartreın dik yokuşundan aşağı inmesiyle başlıyor ve bir genelev, kızıl saçlı bir Rat Mort kızı, bir komiser, bir doktor, bir gazeteci, vs. çevresinde ağı... tümünü göster