İkinci Dünya Savaşının eşiğindeki Berlin, beyaz perdenin arkasında dönen dolaplar ve imkânsız bir aşk.
Yirminci yüzyılın ilk yıllarında, savaş yüzünden bölünmüş Almanyada çökmekte olan, umutsuz bir şehir; Berlin
Bir kabare dansçısının gayrimeşru, yetim kızı Lilly Nelly Aphrodite ve onun tek arkadaşı Hannenin gençlik yılları değişimlerle geçer. Hizmetçi, savaştaki kocasını bekleyen bir eş, pavyon kızı derken sonunda kendini sinema dünyasının ışıltılı hayatının ortasında bulan Lilly, hızla Almanyanın en ünlü film yıldızlarından biri olur. Ardından Rus bir yönetmene âşık olur fakat bu aşk yüzünden aşmak zorunda kalacağı mesafelerin ve ödeyeceği bedellerin henüz farkında değildir. İki âşığı, hayatlarını derinden etkileyecek sürprizler beklemektedir.
İkinci Dünya Savaşının eşiğindeki Berlin, beyaz perdenin arkasında dönen dolaplar ve imkânsız bir aşk.
Yirminci yüzyılın ilk yıllarında, savaş yüzünden bölünmüş Almanyada çökmekte olan, umutsuz bir şehir; Berlin
Bir kabare dansçısının gayrimeşru, yetim kızı Lilly Nelly Aphrodite ve onun tek arkadaşı Hannenin gençlik yılları değişimlerle geçer. Hizmetçi, savaştaki kocasını bekleyen bir eş, pavyon kızı derken sonunda kendini sinema dünyasının ışıltılı hayatının ortasında bulan Lilly, hızla Almanyanın en ünlü film yıldızlarından biri olur. Ardından Rus bir yönetmene âşık olur fakat bu aşk yüzünden aşmak zorunda kalacağı mesafelerin ve ödeyeceği bedellerin henüz farkında değildir. İki âşığı, hayatlarını derinden etkileyecek sürprizler beklemektedir.
İlk 50 sayfayı zorlukla okudum, beğenmedim demek üzere iken, vazgeçemez oldum ve elimden düşürmeden okudum. Yetiştirme yurdunda geçen bir çocukluk, arkadaşlık, dostluk, aşk , tarih, savaş dönemi. Baştan sona hüzünlü bir hikaye aslında.Çocukluk kahramanı rahibe, arkadaşı Hanne, Rus yönetmenle olan naif aşkı, hiçbir zaman kolay olanı seçmemesi. Tadı damağımda kaldı, Son kısımlar daha ayrıntılı olabilirdi. Tarih içeren kitapları sevmem derdim ama bu kitap fikrimi değiştirdi.
400 sayfa