Ey kutsal ağrı!Saklandığın yerden çık!Yalnız kendimizi değil, çevremizi de yakıp yıkıyoruz! Biz acı duymayanlar ahalisi, akan kanımızı boş gözlerle, bir nehir gibi seyrediyor, kopan ayağımıza vitrinlerden ayakkabı beğeniyoruz.Ey kutsal ağrı! Biz böyle olsun istememiştik. Canımız yanmasın diye ektiğimiz haşhaş tarlaları üzerinde, binlerce çıngıraklı yılanın dolaştığı, ama çıt çıkmayan saraylar inşa ettik. Ağrımayan başlarımıza, ışıldamayan binlerce gözle süslenmiş taçlar giydik! Mazlumların seslerini yalıtmak için, ahşap pencerelerimizi plastik pencerelerle değiştirdik.Ey kutsal ağrı! Gel ve sessizliğimizi boz!Kulakları sağır etsin çınlayan sesin!Başımızdaki tacımızı ağrıdan bir çelenkle değiştir!
Ey kutsal ağrı!Saklandığın yerden çık!Yalnız kendimizi değil, çevremizi de yakıp yıkıyoruz! Biz acı duymayanlar ahalisi, akan kanımızı boş gözlerle, bir nehir gibi seyrediyor, kopan ayağımıza vitrinlerden ayakkabı beğeniyoruz.Ey kutsal ağrı! Biz böyle olsun istememiştik. Canımız yanmasın diye ektiğimiz haşhaş tarlaları üzerinde, binlerce çıngıraklı yılanın dolaştığı, ama çıt çıkmayan saraylar inşa ettik. Ağrımayan başlarımıza, ışıldamayan binlerce gözle süslenmiş taçlar giydik! Mazlumların seslerini yalıtmak için, ahşap pencerelerimizi plastik pencerelerle değiştirdik.Ey kutsal ağrı! Gel ve sessizliğimizi boz!Kulakları sağır etsin çınlayan sesin!Başımızdaki tacımızı ağrıdan bir çelenkle değiştir!
Üçüncü sayfa haberlerini bir de böyle okuyun dercesine yazılmış bir deneme. Bazı durumlara çok farklı bakış açıları getirdiğini söyleyebilirim.
Belki on sene oldu okuyalı çok ilginç bir tarzı vardı hoşuma gitmişti esasen. Hikaye hikaye hem de başka olaylarla ilişkilendiriyor ve düşüncelere sevk ediyor sizi. Tekrar okumak istediğim kitaplardan çünkü tadı damağımda kalmış ve tam olarak da hatırlayamıyorum.
165 sayfa