18. yüzyılda, savaşların ve salgın hastalıkların sarstığı Portekiz krallığında geçen Manastır Güncesinde, Nobel ödüllü yazar José Saramago, etkileyici bir aşkı anlatırken tarihsel gerçeklerle dokunmuş iki farklı hikâyeyi de romana ustalıkla katıyor. Bekledikleri veliaht doğduğu takdirde Mafrada bir manastır inşa ettirme sözü veren Kraliyet ailesi; insanın uçmasını sağlayacak ilk aleti, Passarolayı yapmaya çalışan Peder Bartolomeu Lourenço; ve iki âşık: sol kolunu savaşta kaybeden Baltasar ile gözleri sıradan insanların göremediği derinlikleri görebilen, annesi cadı diye engizisyon tarafından yakılan güzel Blimunda. İktidarın projesi olan Mafra Manastırı ile insan iradesinin projesi olan Passarola da romanın iki önemli kahramanı olarak öne çıkıyor. Deha ile çılgınlık arasındaki ince çizgiyi gösteren ve gerçek olayları büyülü bir anlatımın içinde yoğuran Manastır Güncesi, zekâ, heyecan ve tutku dolu, devasa ve unutulmaz bir başyapıt. Jose Saramago, ustalıklı kurgusu, yoğun ironisi, anlatımdaki sürprizli dolambaçları ve karakterlerinin felsefi sorgulamalarıyla, okurlarına muhteşem bir şölen hazırlamış. Işık Ergüdenin usta işi çevirisiyle
18. yüzyılda, savaşların ve salgın hastalıkların sarstığı Portekiz krallığında geçen Manastır Güncesinde, Nobel ödüllü yazar José Saramago, etkileyici bir aşkı anlatırken tarihsel gerçeklerle dokunmuş iki farklı hikâyeyi de romana ustalıkla katıyor. Bekledikleri veliaht doğduğu takdirde Mafrada bir manastır inşa ettirme sözü veren Kraliyet ailesi; insanın uçmasını sağlayacak ilk aleti, Passarolayı yapmaya çalışan Peder Bartolomeu Lourenço; ve iki âşık: sol kolunu savaşta kaybeden Baltasar ile gözleri sıradan insanların göremediği derinlikleri görebilen, annesi cadı diye engizisyon tarafından yakılan güzel Blimunda. İktidarın projesi olan Mafra Manastırı ile insan iradesinin projesi olan Passarola da romanın iki önemli kahramanı olarak öne çıkıyor. Deha ile çılgınlık arasındaki ince çizgiyi gösteren ve gerçek olayları büyülü bir anlatımın içinde yoğuran Manastır Güncesi, zekâ, heyecan ve tutku dolu, devasa ve unutulmaz bir başyapıt. Jose Saramago, ustalıklı kurgusu, yoğun ironisi, anlatımdaki sürprizli dolambaçları ve karakterlerinin felsefi sorgulamalarıyla, okurlarına muhteşem bir şölen hazırlamış. Işık Ergüdenin usta işi çevirisiyle
José Saramago ( 1922 - 2010 ) Ülkemizde Körlük adlı romanı ile tanınan yazdıklarından ötürü ülkesini terk etmek zorunda kalan Nobel ödülü sahibi Portekiz'li aykırı yazar.
Roman 18.yy Portekiz'ini, kiliseyi, tarikatları, engizisyonu, karliyet yaşamını anlatırken dininde kendi çıkarları için insanları ve sarayı nasıl istismar edip riyakarlık yaptığını yine o ince mizah anlayışıyla alaya alarak gerçek ve kurguyu çok güzel karıştırmış.ben kısa sürede ve çok severek okudum.
Bu benim okuduğum ilk Saramago kitabı ilk okuyanlar için şunu belirteyim yazarın yazma tekniği oldukça farklı, noktalama işaretleri kullanmıyor gibi genelde seyrek olarak virgülle geçiştiriyor o yüzden önceleri cümleyi kurmak için bir kaç kez aynı satırları okuduğunuz oluyor ama bir kaç sayfa sonra yazarın tarzına alışıyorsunuz.