Aras Yayıncılık tarafından yayınlanan Manuşyan: Bir Özgürlük Tutsağı, Tehcir'den göçmenliğe, II. Dünya Savaşı'ndan faşizme, Tarih çarkının bireyi öğüten onca sivri dişlisi üzerinde yükselen bir yoldaşlık öyküsü... II. Dünya Savaşı yıllarında, işgal altındaki Paris'te, faşizme karşı verilen Direniş mücadelesinin liderlerinden Misak Manuşyan'ın yaşamı... Aşkı özgürlükten, inancı mücadeleden ayırmayan bir partizanın ölüm mangası karşısında sonlanan kavgası... Umutların, hayal kırıklıklarının, şüphelerin ve korkuların da olanca çıplaklığıyla gözler önüne serildiği bir anlatı.... Dostu, sevgilisi ve yoldaşı Meline Manuşyan'ın kaleminden...
Misak Manuşyan'ın 1906'da Adıyaman'da başlayan hayatı, I.Dünya Savaşı'nın, İspanyol İç Savaşı'nın, komünizm düşmanlığının ve otoriter rejimlerin Fransa'ya savurduğu binlerce "yabancı"nınkiyle, Paris'te kesişiyor. Dilini bilmediği, sokaklarını tanımadığı bu şehirde, Manuş'un şiiri, müziği, edebiyatı elden bırakmadan kültürünü yaşatma çabası, zamanla tüm halkların özgürlüğünü koruma mücadelesine, insanları yaşatma mücadelesine dönüşüyor. Misak Manuşyan ve 22 dava arkadaşının 21 Şubat 1944'te kurşuna dizilerek sonlanan hayatları, direnişi şiddetten ayıran çizginin özgürlük mücadelesi anlamına geldiğini, özgürlüğün olmadığı yerdeyse ne bir halkın, ne de bir aşkın kendini gerçek anlamda var edebileceğini bir kere daha gösteriyor.
Aras Yayıncılık tarafından yayınlanan Manuşyan: Bir Özgürlük Tutsağı, Tehcir'den göçmenliğe, II. Dünya Savaşı'ndan faşizme, Tarih çarkının bireyi öğüten onca sivri dişlisi üzerinde yükselen bir yoldaşlık öyküsü... II. Dünya Savaşı yıllarında, işgal altındaki Paris'te, faşizme karşı verilen Direniş mücadelesinin liderlerinden Misak Manuşyan'ın yaşamı... Aşkı özgürlükten, inancı mücadeleden ayırmayan bir partizanın ölüm mangası karşısında sonlanan kavgası... Umutların, hayal kırıklıklarının, şüphelerin ve korkuların da olanca çıplaklığıyla gözler önüne serildiği bir anlatı.... Dostu, sevgilisi ve yoldaşı Meline Manuşyan'ın kaleminden...
Misak Manuşyan'ın 1906'da Adıyaman'da başlayan hayatı, I.Dünya Savaşı'nın, İspanyol İç Savaşı'nın, komünizm düşmanlığının ve otoriter rejimlerin Fransa'ya savurduğu binlerce "yabancı"nınkiyle, Paris'te kesişiyor. Dilini bilmediği, sokaklarını tanımadığı bu şehirde, Manuş'un şiiri, müziği, edebiyatı elden bırakmadan kültürünü yaşatma çabası, zamanla tüm halkların özgürlüğünü koruma mücadelesine, insanları yaşatma mücadelesine dönüşüyor. Misak Manuşyan ve 22 dava arkadaşının 21 Şubat 1944'te kurşuna dizilerek sonlanan hayatları, direnişi şiddetten ayıran çizginin özgürlük mücadelesi anlamına geldiğini, özgürlüğün olmadığı yerdeyse ne bir halkın, ne de bir aşkın kendini gerçek anlamda var edebileceğini bir kere daha gösteriyor.
Karton Cilt, 2. Baskı, 200 sayfa
Mayıs2010 tarihinde, Aras Yayıncılık tarafından yayınlandı