Halil Cibran, gençlik döneminin ürünü ve sonraki yapıtlarının habercisi olan Meczup'ta, toplum önünde büründüğü maskelerden kurtulup gerçek benliğini kucaklamayı başaran insanoğlunu anlatır. Kendini her türlü yüzeysellikten arındırıp hakikatin peşine düşen, bu arayışın sonunda varış noktası yalnızlık ve özgürlük olan kişi, toplumun gözünde meczuptur. Cibran'ın kötülük, ikiyüzlülük, adaletsizlik, konformizm ve tamahkârlık karşısındaki eleştirel tutumu; bu dünyayla, burada sürdürdüğü varoluşla, yaşadığı zamanla uzlaşamayan bir meczubun bakış açısından kaleme alınmış bu mesellerdeki keskin ironide ifadesini bulur.
(Tanıtım Bülteninden)
Halil Cibran, gençlik döneminin ürünü ve sonraki yapıtlarının habercisi olan Meczup'ta, toplum önünde büründüğü maskelerden kurtulup gerçek benliğini kucaklamayı başaran insanoğlunu anlatır. Kendini her türlü yüzeysellikten arındırıp hakikatin peşine düşen, bu arayışın sonunda varış noktası yalnızlık ve özgürlük olan kişi, toplumun gözünde meczuptur. Cibran'ın kötülük, ikiyüzlülük, adaletsizlik, konformizm ve tamahkârlık karşısındaki eleştirel tutumu; bu dünyayla, burada sürdürdüğü varoluşla, yaşadığı zamanla uzlaşamayan bir meczubun bakış açısından kaleme alınmış bu mesellerdeki keskin ironide ifadesini bulur.
(Tanıtım Bülteninden)
Kolay okunabilen metne rağmen az sayıda sayfaya sıkıştırılmış bu kitap, Ermiş'in verdiği okuma zevkinden oldukça uzakta geldi bana. Birkaç güzel söz ve hikaye dışında, çok da beğenilecek yerini bulamadım doğrusu. Umarım benim bulamadıklarımı diğer okuyucular bulurlar...
Kısa hikayelerden oluşan kitap. Halil Cibran 'in bu eserini iki üç hikâyesi dışında pek beğenmedim.
64 sayfa
2014 tarihinde, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı