İstanbulda doğmuşum. Kimliğimde Eminönü, Karahüseyin Mahallesi Kabasakal Sokak yazar. Dört yaşımda Anadolu Hisarına taşındık. Taşındığımız günle ilgili olarak belleğimde kalan tek şey Göksu deresinde bir sandal, sandalın içerisinde annemin çeyiz sandığı annem ve ben. İlkokula Yenimahalledeki okulda başladım. İkinci sınıfı bugünkü Sabancı Öğretmen Evinin binasında okudum. O yıl babamı kaybettik. Babamın ölümünden sonra Sarıyere taşındık. Üçüncü sınıfa buradaki ahşap okulda devam ettim. Öğrencilik yıllarım her yıl başka bir okulda İstanbulun değişik semtlerinde geçti. Dördüncü ve beşinci sınıfı Büyük Reşit Paşa İlkokulunda, ortaokulu İstanbul Kız Lisesinde tamamladım. Dört yıllık çalışma hayatından sonra evlendim. Dışarıdan bitirme sınavlarına girip 1969 yılında İstanbul Öğretmen Okulundan mezun oldum. İstanbulun değişik ilçelerinde öğretmenlik yaptım. 1992 yılında Ataköy İlkokulundan emekliye ayrıldım. Hacıbeşir Medresesinde yaşadıklarımı belleğimin bir köşesine hapsetmiştim. Orada yaşananlar bizimle birlikte yok olup gidecekti. Bütün tanıkların birer birer yok olmasına tanıklık ediyordum. Sanırım tanıkların sayısı iyice azaldı. Üstelik burada yaşananları kimse hatırlamak istemiyor da. Oysa İstanbul sadece Taksim, Beyoğlu, Boğaziçi, Moda değil ki... Bunun dışında da bir İstanbul var ve burada ki hayatlar anlatılmadan İstanbulu anlatmak imkânsızdır. Bu insanların hayatları bu kentin tarihinin bir parçasıdır. Beğensek de beğenmesek de, zengin de olsa yoksul da, ünlü de olsa sıradan biri de kim olursa olsun bu kentin değerli bir parçasıdır. O parça olmadan eksik oluruz. Ben eksik parçalardan birini yerine koydum. Pazılın tamamlanması için bütün parçaların bulunması gerekir. Bu tanıklık başkalarını cesaretlendirip onların da kendilerinde saklı kalan parçayı yerine koyarak pazılın tamamlanmasına katkıda bulunacağına inanıyorum. Bizim hayatımız bu kentin tarihidir. Hayatlarımızı, yaşadığımız sokakları, semtleri kayıt altına aldığımızda bu İstanbulun tarihi olacaktır. Günlük hayatlardan kentin tarihini öğrenmek gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz en değerli hediye olacaktır.
İstanbulda doğmuşum. Kimliğimde Eminönü, Karahüseyin Mahallesi Kabasakal Sokak yazar. Dört yaşımda Anadolu Hisarına taşındık. Taşındığımız günle ilgili olarak belleğimde kalan tek şey Göksu deresinde bir sandal, sandalın içerisinde annemin çeyiz sandığı annem ve ben. İlkokula Yenimahalledeki okulda başladım. İkinci sınıfı bugünkü Sabancı Öğretmen Evinin binasında okudum. O yıl babamı kaybettik. Babamın ölümünden sonra Sarıyere taşındık. Üçüncü sınıfa buradaki ahşap okulda devam ettim. Öğrencilik yıllarım her yıl başka bir okulda İstanbulun değişik semtlerinde geçti. Dördüncü ve beşinci sınıfı Büyük Reşit Paşa İlkokulunda, ortaokulu İstanbul Kız Lisesinde tamamladım. Dört yıllık çalışma hayatından sonra evlendim. Dışarıdan bitirme sınavlarına girip 1969 yılında İstanbul Öğretmen Okulundan mezun oldum. İstanbulun değişik ilçelerinde öğretmenlik yaptım. 1992 yılında Ataköy İlkokulundan emekliye ayrıldım. Hacıbeşir Medresesinde yaşadıklarımı belleğimin bir köşesine hapsetmiştim. Orada yaşananlar bizimle birlikte yok olup gidecekti. Bütün tanıkların birer birer yok olmasına tanıklık ediyordum. Sanırım tanıkların sayısı iyice azaldı. Üstelik burada yaşananları kimse hatırlamak istemiyor da. Oysa İstanbul sadece Taksim, Beyoğlu, Boğaziçi, Moda değil ki... Bunun dışında da bir İstanbul var ve burada ki hayatlar anlatılmadan İstanbulu anlatmak imkânsızdır. Bu insanların hayatları bu kentin tarihinin bir parçasıdır. Beğensek de beğenmesek de, zengin de olsa yoksul da, ünlü de olsa sıra... tümünü göster
Karton Cilt, 234 sayfa
2008 tarihinde, Kora Yayın tarafından yayınlandı