Kendisini insanlığın spiritüel geçmişine odaklanmış bir zihin arkeoloğu olarak tanımlayan büyük kültür tarihçisi Egon Friedellin bu görkemli yapıtı nihayet Türkçede. İlk kez 1936 yılında Zürihte yayınlanan bu yapıt, yazarın trajik ölümüyle yarım kalan üç ciltlik bir proje olarak tasarlanmıştı. Uygarlığın kadim köklerinden modern tarihe uzanan yapıtında Friedell, insanın kendisini çevreleyen maddesel dünyayı biçimlendirirken kozmik bir anlam evreni de yarattığı temel savını yorulmadan izliyor. İnsanoğlunun evrensel mirasını bir bilinç ve yazgı ortaklığının insancıllığıyla öykülüyor. İnsanın, yarattığı teknik ve estetik uygarlığın geçmişindeki köşetaşlarını, insanlığın evrensel özgürlük ve yaratma ukdesinin bugüne bağlandığı kesitteki keskinliği, parlaklığı ve canlılığıyla gözler önüne seriyor Egon Friedell. Kültür tarihi çalışmalarının engin başyapıtlarından biri.
Kendisini insanlığın spiritüel geçmişine odaklanmış bir zihin arkeoloğu olarak tanımlayan büyük kültür tarihçisi Egon Friedellin bu görkemli yapıtı nihayet Türkçede. İlk kez 1936 yılında Zürihte yayınlanan bu yapıt, yazarın trajik ölümüyle yarım kalan üç ciltlik bir proje olarak tasarlanmıştı. Uygarlığın kadim köklerinden modern tarihe uzanan yapıtında Friedell, insanın kendisini çevreleyen maddesel dünyayı biçimlendirirken kozmik bir anlam evreni de yarattığı temel savını yorulmadan izliyor. İnsanoğlunun evrensel mirasını bir bilinç ve yazgı ortaklığının insancıllığıyla öykülüyor. İnsanın, yarattığı teknik ve estetik uygarlığın geçmişindeki köşetaşlarını, insanlığın evrensel özgürlük ve yaratma ukdesinin bugüne bağlandığı kesitteki keskinliği, parlaklığı ve canlılığıyla gözler önüne seriyor Egon Friedell. Kültür tarihi çalışmalarının engin başyapıtlarından biri.